Analiz / TİMETURK
Resmen göreve başlama, Yeni başkan Obama?ya yalnız başına Beyaz Saray?a giriş imkanı vermiyor, Obama kendi Demokrat Yeni Muhafazakar ekibini de getiriyor.
Obama hükümeti Clintoncuların bir koleksiyonu gibi... Bu başkanlık seçimlerinden sonra gittikçe daha da aşina olunan bir görüş olmakta Obama yönetiminin temel özellikleri daha da netleşmekte. Kendi bakanları ve önceki başkanlardan Bill Clinton yönetiminde de görev almış olan memurlarını ihtiva eden ekibe, Clinton?ın eşi Hillary Clinton tarafından başkanlık ediliyor.
Bununla birlikte, Amerikalıların söylemediği ve Arap bölgesinde önemli olan şey Obama tarafından atananların sadece Clintoncular değil, aynı zamanda Cumhuriyetçi Parti?deki yeni muhafazakarlar gibi, savaş yanlısı muhafazakar ?Demokratlar? olduğu...
Korkutan temel tehlike, pek çok Arap ve Müslüman dosyasının, onların kanlı ellerine transfer edilmesi beklentisinin ortaya çıkması.
Sadece Cumhuriyetçilerin muhafazakar, aşırı tutucu (fundamentalist) ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki aşırı uçtaki kanadı temsil ettiği doğru değil. Bununla birlikte, aşırı tutucu (fundamentalist) muhafazakar akım diye adlandırılan genel akım, Birleşik Devletler?de 11 Eylül 2001?de ortaya çıktı. Bu akım hem Cumhuriyetçileri, hem de Demokratları içeriyor.
Demokrat Parti içindeki ?Yeni Demokratlar? veya ?Yeni Muhafazakar Demokratlar? da denen bu yeni akım, Cumhuriyetçi Parti içindeki yeni muhafazakarlar tarafından barındırılan fikirlerin aynılarına sahip. Yeni Muhafazakar Demokratlar gerçekten, Arap ve Müslümanlara karşı düşmanca tutumlar barındıran Tel Aviv temelli aynı politikaları takip eder.
Muhafazakar, Demokratik düşünce merkezlerinden biri olan, Aşamalı Politika Kuruluşu (Progressive Policy Foundation) başkanı tarafından yazılan bir kitabın başlığında da belirtildiği gibi, Yeni Muhafazakar Demokratlar, ?Cihad?ı bozguna uğratmak ve özgürlüğü savunmak için aşamalı bir strateji benimsemişlerdir. New Republic Gazetesi editörü Peter Beinart gibi bazıları, Başkan Truman tarafından terörizme karşı savaşın genişletilmesi maksadıyla başlatılan soğuk savaş prensiplerine geri dönüş çağrısı yapmaktadırlar.
Bu yeni Obama ekibi, geniş bir şekilde Irak?taki savaşı, Afganistan ve Pakistan?daki gerginliğe karşı değişikliği, ve Hindistan ve Pakistan arasındaki, Mumbai bombalama eylemlerini takiben zaten alevler içindeki bölgenin tutuşturulmasını savunan muhafazakar şahinlerin belirgin figürlerinden oluşmaktadır.
Aynı zamanda, Obama, Arap ve Müslüman ülkelere, özellikle de Sudan?a karşı savaş için ekstrem destekleriyle bilinen bazı figürleri atadığına da dikkat çekiliyor. Bu, Obama?nın üzerinde konuştuğu değişim hakkındaki ve Bush yönetiminin bir kopyasından başka bir şey olmayabileceğini ispatlayacağıyla ilgili şüpheleri artırıyor; katlanılması zor olan şey, değişimin Cumhuriyetçi Parti imzasıyla sürecek olması.
?Darfur?u Koru? Hareketinin Eylemcileri
Başkanlık seçimini kazanmış olan Obama, kendisi ve yönetimindeki belirgin bazı figürlerin, aynı zamanda partisinden temsilcilerle birlikte, şu anda Kongreye hakim olan, ?Darfur?u Koru? İttifakı diye adlandırılan hareketin üyeleri olması bir sır değil. İttifak faaliyete geçirildi ve Afrikalı Araplar tarafından işlenen etnik katliamlar iddiasına karşı, Hartum üzerine baskı uygulamak amacıyla Amerika?daki Siyonist lobi tarafından yönetilmeye başlandı.
2004?te, Darfur?da iddia edilen soykırıma karşı bir kampanya kuruluşu, ?Darfur?u koru İttifakı?nın 180 örgütü bünyesinde barındırdığını açıkladı. Örgütleyicilerin amaçlarından biri Obama, Hillary (devletin yeni sekreteri), Susan Rice (Obama yönetiminin BM Amerika büyükelçisi) gibi bazı kişileri ve Kongrenin diğer üyelerini etkilemekti.
Bu ittifak Hartum ve Darfur?daki isyancı hareketler arasındaki anlaşmazlığa barışçı çözümler bulmak yerine, Kongre üyeleri ve Beyaz Saray üzerinde baskı uyguladı ve müeyyideler ve askeri aracılık üzerine vurguda bulundu.
Obama ?başlangıç niteliğindeki başkanlık seçimleri esnasında- Hillary Clinton?u ve daha önceki Cumhuriyetçi aday John McCain?i ?Darfur?u Koru İttifakının? olağan sürecinde işlediğine dair ortaklaşa bir beyanat yayınlamak üzere ekibine dahil etti. Bu beyanatta, Hartum?u sivillere karşı acımasız katliamlar yapmakla suçladılar ve yapılan açıklamalarda, gelecek yönetimin Darfur?da neler olduğunun peşine düşeceği vurgulandı.
Birleşmiş Milletler Amerikan delegasyonuna başkanlık eden Susan Rice (Afro-Amerikan kökenlidir) Darfur?daki daha sert eylemleri desteklemektedir. Son zamanlarda, 2007?deki Yabancı İlişkileri için Kongre Komitesi?nden önceki beyanatında Sudan hükümetinin eyaletteki cinayetleri baştırması için zorlamak konusunda Darfur?daki askeri eylemlerin gözdesi olduğunu ifade etti.
Sadece gerekirse Irak?tan çekiliriz
Obama?nın yeni muhafazakar ekibiyle ilgili en önemli soru, Irak?ın üç farklı bölgeye ayrılması teorisinin yaratıcısı ve ?Ben bir Siyonistim? diye açıklamada bulunan Joseph Biden?i başkan yardımcısı olarak atadığında su yüzüne çıktı. Bu, Obama tarafından kendini ?askeri bir şahin? diye tanımlayan ve seçimlerde Beyaz Saray için Obama?nın rakibi olan Hillary Clinton?ı devletin sekreteri olarak deklare etmesiyle vurgulandı.
Üstelik, Atlantik Kuvvetler Sabık Komutanı Gen. James Jones?i kendisine Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak ve Arizona Valisi Janet Napolitano?yu Dahili Güvenlik Bakanı olarak atadı. Aynı zamanda Robert Dates ?ki ?Muhafazakar bir Cumhuriyetçi?dir- Savunma Sekreteri makamında kalacaktı.
Giden ?muhafazakar Cumhuriyetçiler?den farkı olmayan bu kişiler, radikal ?muhafazakar demokratlar?dır. Pekçoğu, özellikle de Hillary Clinton, Irak?taki savaşın devam ettirilmesini savunmaktadırlar. Ve şimdi gerekli hazırlıklar elverişli kılınmadığı müddetçe ve ateşkesin gerçekten gerekli olması haricinde ateşkese destek vermemektedirler. Bunu akılda tutarak, kuvvetlerini Irak?tan 16 gün içinde çekeceklerine dair verdiği söz, sadece tatminkar olmayan bir söz olarak görülebilir.
İsrail destekçileri, Gazze?de sessizlik
Obama ve ekibinin Gazze?de neler olduğuna dair ihtiyatlı sessizliği ve Batı Şeria?da Filistinli sivillere karşı yerleşimciler tarafından yapılan düşmanca eylemler Obama hükümeti tarafından Filistin?le ilgili meselelerin nasıl ele alınacağına dair açık belirtilerdir. İlk belirtiler göstermektedir ki bu dosya, yönetimin elindeki en zavallı, en acınası dosya olacaktır; sadece Obama?nın başkan seçilmeden önce Tel Aviv adına taşıdığı önyargıları kendi açıklamasından dolayı değil, veya İsrail?e bütün Kudüs?ü kontrol hakkı vermek için hazırlandığı istikametten dolayı değil, fakat aynı zamanda Obama ekibinin üyeleri Araplara karşı düşmanlıkta, Amerikan Yahudilerine ve İsrail?e karşı bile sabit fikirli kişilerden oluşmaktadır.
Hillary Clinton?ı seçersek ?ki Filistin haklarına karşı sert bir pozisyon benimsemiştir ve İsrail adına bütün önyargısını göstermiştir ve İran?ın İsrail?e bir saldırısı karşısında onu bertaraf etmek için ant içmiştir. Ve Amerikan diplomasisinin başındaki bu kişi yüksek bir çağrışıma sahiptir. Bununla birlikte bazı uzmanlar, görevi sırasında, politik tecrübeden ve statüko ile uğraşmaktan dolayı bir parça da olsa değişeceğini umut etmektedirler.
Filistinlileri halen endişelendiren şey, Obama?nın İsrail?li Rahm Emanuel?i Beyaz Saray Personel Başkanı, Yahudi David Axelrod?u kıdemli danışman, ve muhafazakar Yahudi, daha önceki Birleşmiş Devletler Kahire daha sonra Tel Aviv konsolosu Daniel Kurtzer?i Orta Doğu özel görevlisi olarak ataması olmuştur.
Bu sonuncunun tehlikesi dindar Yahudi Yeshiva Koleji?nin dekanı olmasıdır, ki o Rahm Emanuel?le birlikte- Obama?nın söylevini yazacak kişi olarak düşünülmektedir. Bu söylevde, Obama İsrail?in Kudüs?ü kontrolünü desteklediğini söylemiştir (önceki yönetimlerdeki gibi müzakere edilebilir bir biçimde değil).
James Jones, Obama?nın ekibinin içinde İsrail?le ilgili endişeleri olan tek kişi. O, geçmiş dönemlerde Batı Şeria?daki İsrail politikalarıyla ilgili eleştirilerde bulunan birisiydi. Ve Başkan Bush tarafından Batı Şeria?daki durumu gözlemek üzere atanan bir komitenin başındaki kişi olarak, İsrail?in ortaya koyduğu şiddetle ilgili Amerikan Başkanına bir rapor sunduğunu sık sık beyan etmiştir. Fakat bu rapor gizlenmiş ve karalanmıştır.
İran?la anlaşma
Bush yönetimindeki muhafazarların durumlarıyla karşılaştırıldığında, Suriye ve İran dosyaları açısından yeni Muhafazakar Demokratik Akımın durumunun pek çok oransal değişimi vardır. Bununla birlikte, Demokratlar tek bir meseleyi iki şekilde sunma fikrini ortaya koymuşlardır. Bu fikir Suriye ile müzakereleri elde tutmayı ve gelecekte olumsuzluk yerine bazı vaatlerde bulunmayı içermektedir ?yakın zamanlarda Susan Rice?ın ifade ettiği gibi- böylece onu İran?la ittifak kurmaktan uzaklaştıracak ve sonuçta da Tahran?ın pozisyonu, nükleer dosya müzakerelerinde düşünüldüğü kadar kuvvetli olmayacaktır.
Özellikle İran açısından, bu muhafazakar ekibin pek çok üyesi, bilhassa Hillary, Tahran?a karşı askeri bir eylem gerçekleştirilmelidir düşüncesini savunmaktadırlar. Bununla birlikte diğerleri, öncelikli bir askeri eylem gerçekleştirmenin daha iyi bir seçenek olduğunu düşünmektedirler, fakat onlara göre yeni hükümet Tahran?ı ve aynı zamanda Şam?ı etkilemek için ekonomi, diplomasi, ve kültürel araçlar yoluyla yumuşak güce öncelik verdikten ve her ikisiyle de pragmatik ve belirleyici müzakereler yürüttükten sonra bunu denemelidirler.
Daha önce, Obama seçim kampanyası esnasında, İran, Kuzey Kore, ve Küba?yla diyalogu destekleyen konuşmalar yapmıştı. Fakat, İran?la bir savaşa karşı olduğundan bahsetmesi, eğer Amerikan çıkarları riske atılacaksa, güç kullanmakta tereddüt etmeyeceği anlamına gelmiyordu. Üstelik, yatırım ve Birleşik Devletler ordu güçlerini genişletme çağrısında bulunmuştur. Böylece ?yeryüzündeki? en güçlü ordu olarak kalması mümkün olacaktır.
Irak?tan çok Afganistan?a odaklanma
Cumhuriyetçi Parti döneminde doğan yeni muhafazarların güneşi Demokratik Parti içinde de yükselecek gibi görünüyor.
Obama yönetimindeki Demokratik, muhafazakar ve aşırı tutucu güvenlik ekibinin kimliği, Amerikan çıkarlarına karşı savaşan El-Kaide ve Yeni Talibancıların müstahkem kaleleri olan Afganistan ve Pakistan?a ?ama Irak?a değil- vurgu yapan hırçın Obama trendine hizmet etmesi gerçeğinde yatmaktadır. Bundan dolayı Obama, yönetiminin Afganistan?daki El-Kaide ve Taliban?ı mağlup etmek için gerekli olan ortalama stratejik araçları elde tutmayı garanti edeceğini ifade etmiştir.
Bush?un Pakistan-Afgan bölgesine ?Veziristan- dair politikaları Obama?nın yönetimine de oldukça uygun görünmektedir. Bu, Savunma Sekreteri olarak neden Robert Gates?i atadığını da açıklamaktadır. Gates, Afganistan ve Pakistan konularında Amerika?daki finansal krizin üstesinden gelmek için alınan bir dizi planı bozguna uğratan savaşın maliyetlerini azaltmayı amaçlayan askeri odakları daha fazla desteklemektedir.
2001 yılından beri, Bush yönetimi Pakistan Pakistan ve Afgan Talebanının müstahkem mevkii olarak düşünülen sınır bölgesine 90 adet baskın düzenlemiştir, bunların arasındaki 40 baskın sadece geçen Ekim ve Kasım aylarında gerçekleştirildi. Bu seçenek görece olarak Pakistan?ı Obama?nın gelecekteki savaş amacı yapacak bir şeylerin artması beklentisini doğurdu. Amerikanın yanlışlıkla müdahil olduğu bir bataklığa dönüşen Irak savaşını ise es geçmesi sonucunu ortaya çıkardı.
Cumhuriyetçi Parti?de doğan yeni muhafazarların güneşi başka bir yerde yükselecek gibi görünüyor: Demokratik Parti içinde. Aynı zamanda, daha fazla Arap ve Müslüman ?özellikle de Pakistan ve Sudan- Irak ve Afgan halklarının yaşadığı gibi bu yeni ve kavurucu yükselişten muzdarip olacak gibi görünüyor. Bununla birlikte bir takım rahatlık duygularını getiren şey, kendi ülkelerinin ?Amerika- bir süre geriye doğru hamle yapan şahinleri durdurmayı uman aşındırıcı bir finansal krize yakalandığıdır.
Muhammad Gamal Arafa IslamOnline.net?te siyasi analizcidir. Siyasi bilimlerde çeşitli akademik dereceleri vardır ve Arapça olarak yayınlanmış bir dizi araştırmaları bulunmaktadır.