Independent gazetesinde ' Neredeye Gidersem Hep Aynı Klişe ' başlıklı bir yazı göze çarpıyor.
Robert Fisk imzalı yazıda, Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail saldırılarına ilişkin ifadeler yer alıyor.
Yazı şöyle: 'Her şey nerede yaşadığınıza bağlı... İsrail propagandası buna dayanıyor. Buna göre, kucaklarımızda bebek sallayan biz küçük liberaller, Batı dünyasındaki güvenli evlerimizde oturuyoruz ve Gazze yakınında oturan İsraillilerin roket saldırıları nedeniyle yaşadıkları acı ve korkuları bilmiyoruz. İşte, İsrail propagandası, hayatta zorluk görmemiş kişiler olarak algıladığı bizlere bu düşünceyi dayatmaya çalışıyor... Şimdi soruyorum: Peki İsrail'in saldırıları sırasında binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine ne demeli? Ya yaralanan 5 binden fazla Filistinli için ne diyorsunuz ?
Saldırılar devam ederken Toronto'ya gittim. Sağ eğilimli bir gazeteye baktım. Bir yazar, İsrail'in yaptıklarını aklamaya çalışıyor ve şöyle diyordu: 'Şimdi Toronto'nun Don Mills banliyösünde oturduğunuzu farz edin. 10 kilometre ötedeki Sıkarbaro banliyösünden size roket atılıyor. Ne yaparsınız? '
Şimdi size şunu söyleyeyim. Sıkarbaro'da oturanlar yoksul ve çoğu Afganistan'dan göç etmiş insanlar... Don Mills'dekiler ise orta sınıf insanlar ve burada azımsanmayacak sayıda Müslüman yaşıyor.
Yapılanı görüyor musunuz? Kanada'nın çok kültürlü yapısına adeta bıçak sokuluyor ve İsrail aklanmaya çalışılıyor...
Montreal'e gittiğimde de Fransızca çıkan bir gazetede benzer bir yazı gördüm. 2 gün sonra Dublin'e geçtim. Burada da İsrail Büyükelçisi İrish Times gazetesine bir mektup göndermişti ve aynı şeyler söyleniyordu.
Ben tüm bu yazarlardan şunu sormalarını istiyorum: 'Don Mills'de, Dublin'de ya da başka bir yerde.. Her gün süpersonik uçaklar üzerinize bomba yağdırıyor. Binlerce asker topraklarınızı işgal ediyor. Merkava tankları ölüm kusuyor. Aralarında kadın ve çocukların bulunduğu siviller parçalara ayrılıyor. Kimileri uyurken can veriyor. Ölü sayısı bini geçiyor. Yaralıların sayısı da binlerle ifade ediliyor. Şimdi o yazarlara soruyorum siz nasıl hissederdiniz ?
İsrail saldırıları sürerken BBC Dünya Servisi'nde yayınlanan bir tartışma programına da katıldım. Ölen Filistinlilerden bahsettiğimde bazı konuklar üzerime geldiler ve beni eleştiri yağmuruna tuttular.Ancak şunu söyledim: 'Gazeteciler, acı çekenin tarafında olmalıdırlar. 18'inci yüzyılda köle ticaretini haber yapıyorsak elbette köle alıp-satanlara daha fazla yer ayıramazdık. Ezilenlere daha fazla söz verirdik. Ya da bir Nazi kampındakilerin kurtarılmasını yazıyorsak SS sözcüsüne daha az yer ayırırdık. Esirlerin sözleri şüphesiz daha fazla önem taşırdı.
İşte BBC'deki programda bu sözleri sarfettiğimde Prag'daki bir gazetede görev yapan İsrailli gazeteci şöyle dedi :
' İyi ama İsrail güçleri Hitler değil ' ..Evet değil ama ' Kim öyleler dedi ki ?
TRT
