İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ilk hedefi Hamas'ın tasfiyesi olmuştu ancak 22 günlük operasyon Tel Aviv'e beklediği sonucu getiremedi. Birçok Ortadoğulu uzman ve İsrailli bazı kaynaklar Hamas'ın savaştan siyasi olarak güçlenerek çıktığını belirtirken, İsraille uzlaşmayı isteyen El Fetih Lideri Mahmut Abbas için geri sayım başlamış durumda. Gerek Tel Aviv yönetiminin gerekse Hamas'ın ateşkes ilan etmesinin ardından İsrail, Mısır ve Avrupa Birliği ülkeleri Abbas'ın liderliğinde bir 'ulusal birlik hükümeti' çağrısı yapıyorlar.
AB politikası değişmedi: Havuç ve sopa
Bölgede aktif ve kalıcı bir aktör olmak isteyen Avrupa Birliği, çabalarını Hamas üzerinde yoğunlaştırmış durumda. AB Hamas yönetiminin Abbas'ın 9 Ocak'ta resmen sona eren 'Devlet Başkanlığı'nı tekrar tanımasını ve ulusal birlik hükümetinde yeralmasını istediği belirtiliyor. Bu amaçla AB Şarm El Şeyh'de devam eden görüşmelerde Hamas'ın silahsızlandırılması için bir donanma oluşturulmasını hedefliyor. İngiltere Başbakanı Gordon Brown'un bu yöndeki çağrısına Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sakrozy de destek verdi. Sarkozy Pazar günü yaptığı açıklamasında 'Silah trafiğine bir son vermeliyiz' derken Fransa'nın bu amaçla oluşturulacak donanmaya destek vereceğini kaydetti.
Öte yandan AB'nin ulusal birlik hükümetine katılması durumunda Hamas'a uyguladığı yaptırımlara da son vereceğini ilettiği belirtiliyor. Fransa 2 televizyonu Sarkozy'e yakın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde bir birlik hükümetinin kurulması durumunda Hamas'ın 'terörist örgütler' listesinden kaldırılabileceğini açıkladı. Ancak AB söz konusu adımlarının İsrail tarafında oluşturacağı kaygıları gidermek için Pazar günü yapılan Kudüs ziyaretinde İsrail Başbakanı Ehud Olmert'e Gazze operasyonunun ve ilan edilen ateşkesin desteklendiğini söyledi.
Gazze operasyonuna yapılan vurgunun anlamı ise Arap birliğinin İsrail'in 'savaş suçları' işlediğine dair iddialarını yüksek bir sesle dile getirmeye başlaması. Zira Birlik, Uluslararası Atom Enerjsi Kurumu'na (IAEA) bir mektup yollayarak Gazze'de İsrail'in kullandığı nükleer silahların araştırılması çağrısı yaptı. IAEA adına yapılan açıklamada konunun araştırılıp araştırılmayacağının ileriki günlerde belli olacağı belirtilirken, yazılan mektup teyit edilmiş oldu.
BM'den AB'ye destek
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon da AB'nin çağrılarına katıldı. Moon yaptığı açıklamada Hamas'ı birlik hükümetine katılmaya çağırdı. 'Filistinliler Devlet Başkanı Abbas'ın liderliği arkasında birleşmiş bir hükümet için çaba sarfetmeliler' diyen Moon Arap ülkelerinin yönetimlerini de Abbas'a destek vermeye çağırdı. Moon aksi takdirde savaşın tekrarının kaçınılmaz olduğunu söyleyerek Filistinlileri tehdit etti.
Abbas da kendi yönetimini savundu
El Fetih Lideri Abbas da Kuvey'te düzenlenen Arap ülkelerinin ekonomik işbirliği toplantısında konuşarak kurmak istediği hükümete destek çağrısı yaptı. Abbas yaptığı açıklamada Hamas'a seslenerek kendi otoritesinin tanınmasını istedi. Hamas ise daha önce yaptığı açıklamada Abbas'ın yönetimini tanımayacaklarını açıklamıştı. Öte yandan Abbas'ın aynı konuşmasında İsrail'i ilk kez 'savaş suçu işlemek'le itham etmesi dikkat çekti.
Arap ülkeleri bölündü
Doha'da yapılan İslam Konferansı Teşkilatı'nın 'olağanüstü Gazze Zirvesi' ise Arap dünyasında Abbas ve Hamas konusundaki bölünmüşlüğü ortaya çıkardı. Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün üçlüsü Abbas yönetiminin arkasında dururken İsrail, AB ve Mısır tarafından yürütülen Şarm El Şeyh toplantılarını destekliyor. Öte yandan Mısır ateşkes çabasının 'ölü bir girişim' olduğunu kaydeden Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ise İran ile birlikte ikinci kutubu oluşturuyor. İran ve Suriye Gazze'ye uygulanan ablukanın acilen kaldırılması ve kentteki İsrail birliklerinin koşulsuz olarak çekilmesini talep ediyor.
Kaynak:SOL