Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Yüzlerce STK Gazze için bir araya geldi

İslam Dünyası STK?ları Birliği (İDSB)?nin daveti üzerine Gazze Konulu istişare toplantısı için bir araya gelen yüzlerce STK temsilcisi ve önde gelen insani yardım teşkilatları milyonlarca kitlenin ortak vicdanını yansıtan ortak bir duyarlılık gösterdi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-01-19 00:50:00

Yüzlerce STK Gazze için bir araya geldi

İsrail?in Gazze?ye yönelik insanlık dışı saldırılarının hemen akabinde bölgeye giden İHH İnsani Yardım Vakfı, Kimse Yok Mu, Deniz Feneri, Cansuyu, Kızılay ve Yardımeli gibi insani yardım teşkilatları temsilcileri, İDSB kurucu üyesi ve Türkiye?den 130?ı aşkın üyesi bulunan Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) ile geçtiğimiz günlerde kurulan Filistin Dayanışma Platformu istişare toplantısına iştirak etti.

SADIKOĞLU: İSTİKAMET ÜZRE YÜRÜMEYE DEVAM EDİYORUZ

MÜSİAD?ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını İslam Dünyası STK?ları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu yaptı. Katılımcıları selamlayan Sadıkoğlu İDSB?nin kuruluşu, yaptığı faaliyetleri ve projeleri hakkında bilgiler verdiği konuşmasında şunları söyledi:

?Birçoğunuzun yakından tanıdığı ve sizlerin öncülüğüyle 2005 yılında resmi kuruluşu tamamlanan İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) kendisine tevdi edilen görevi bi-hakkın yerine getirmek için istikamet üzere yürümeye devam etmektedir.   

Dünya Müslümanlarının ittihad çerçevesinde hepimizin arzuladığı yere gelmesi; işgaller, asırlık plan ve projeler ile başını kaldırmasına müsaade edilmeyen İslam ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyaya selametin hakim olması için görevimizin ne denli büyük olduğunun farkındayız. Bu münasebetle de tüm üye kuruluşlarımız olarak elimizdeki imkanları en verimli ve etkin bir şekilde, hedeflerimize tamamen uygun bir şekilde kullanmak zorundayız.  

Hepinizin de yakından takip ettiği üzere gerek ülkemizde, gerek bölgemizde ve gerekse uluslararası ölçekte sessiz kalamayacağımız, etkileri çok derin olan hadiseler yaşanıyor.  

Ülkemizde yaşanan ve fikri kökeni 200 yıl öncesine kadar giden oluşumların aslında hemen hemen tüm Müslüman toplumlar içerisinde bulunduğunu sanırım hatırlatmaya gerek yok. Öte yandan tüm bu gelişmelerin yanı sıra hemen yanı başımızda Filistin işgalinin 60. yılı, Irak işgalinin 6. yılı, Afganistan işgalinin 8. yılı dolmuş durumda. Somali, Çeçenistan, Doğu Türkistan, Patani, Keşmir ve ismini belki unuttuğumuz Müslüman coğrafyalarda halen kan ve gözyaşı akmaya devam ediyor.  

En kötüsü ise tüm dünyanın gözleri önünde üçüncü haftasını dolduran binlerce çocuk, bebek, kadın, yaşlı ve masum insanın feci şekilde katledildiği İsrail?in Gazze?ye yönelik barbar saldırıları halen devam ediyor. Bu vahşeti durdurmak için tüm halkımız, sivil toplum kuruluşlarımız Allah?a şükürler olsun duyarlı bir şekilde ellerinden gelen tüm gayretleri gösterdi, göstermeye devam ediyor ve devam edecektir.?

TGTV adına söz alan yönetim kurulu başkanı Av. Necati Ceylan da böylesine önemli bir konuda Türkiye?nin önde gelen insani yardım teşkilatları ile STK temsilcilerini istişare toplantısında bir araya getirdiğinden dolayı İDSB?ye teşekkürlerini sundu. Av. Ceylan, yüzlerce üyesi ve bunlara bağlı binlerce şubesi bulunan TGTV?nin Gazze halkı için yapılacak tüm çalışmalara hazır olduğunun da altını çizdi.

 ŞEREF MALKOÇ: TÜRKİYE HİÇ BU KADAR BİRLİK OLMAMIŞTI

Selamlama konuşmalarında söz alan Saadet Partisi STK?lardan sorumlu başkan yardımcısı Av. Şeref Malkoç İsrail?in vahşi saldırıları nedeniyle Türkiye tarihinde olmayan bir birlikteliğin sağlandığına vurgu yaparken: ?Türkiye?de sağcısı, solcusu halkımızın tümü Filistin için tek yürek olarak bir araya gelmiştir. Bu gerçekten son derece sevindirici bir olaydır. Tüm ihtilaflarımızı bırakarak Gazze için Filistin için bir araya gelen bu kalabalığı en kalbi duygularımla takdir ediyorum.?

Şeref Malkoç konuşmasında İslam ülkeleri arasında sağlanması zaruri olan ittihadın resmi düzlemde bir örneği olan D-8 gibi yapılanmaların güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Malkoç sözlerinin sonunda ayrıca Bolivya ve Venezeüla gibi İsrail elçilerini ülkelerine gönderen ülkelerin tavrını göstermesi için hükümete de çağrıda bulundu.

DANIŞMAN: HÜKÜMET VE HALK OLARAK FİLİSTİNİN YANINDAYIZ

Öte yandan Adalet ve Kalkınma Partisi adına İstanbul İl Teşkilatı Yerel Yönetimlerden Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Kenan Danışman söz alarak Türkiye Hükümeti?nin Gazze?ye yönelik saldırılar karşısında yürüttüğü politikanın takdire şayan olduğunu, mekik diplomasisi ile bu saldırıların durması için elinden geleni yapan Başbakanın teşkilatı ile Filistin halkının yanında olduğunu gösterdiğini söyledi. Danışman her zaman Filistinin yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini vurguladı.

TGTV?nin öncülüğünde kurulan Filistin Dayanışma Platformu geçici sekreteri Ayhan Oğan Filistin?e yönelik son katliamlarda olduğu gibi İsrail?in yıkım ve tahribatı karşısında Türkiye?de bu alanda istikrarlı ve sürdürülebilir bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu, bu münasebetle de bu platformun kurulduğunu söyledi.  Ogan platformun genel sekreteri ve çalışma takvimine dair ilerleyen günlerde kamuoyunu bilgilendireceklerini de sözlerine ekledi.

Filistin için uzun yıllar akademik ve sivil toplum camiasında ciddi çalışmalar yürüten Medeniyet Derneği başkanı Prof. Dr. Ahmet Ağırakça konuşmasında İslam tarihinde yaşanan gelgitler, tahribat, yıkım ve zaferleri hatırlatarak yaşanan Gazze katliamının nihai noktada zaferle sonuçlanacağına inandığını söyledi.

 Ağırakça: ?Filistin ile ilgili ne tür bir çalışma yapılacaksa yapılsın, hangi bağlamda inisiyatif alınacaksa alınsın bu davanın asıl sahipleri, Müslüman camia ve İslami oluşumlar dikkate alınmaksızın yapılacak her tür eylem, inisiyatif ve proje akim kalacaktır.? derken tüm çalışmalarda istişarelerde bulunulmasına mutlaka riayet edilmesi gerektiğini belirtti.

Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) adına söz alan emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi yaşanan bu elim hadiselerin tarihi kökenlerine kısaca değinirken gelecekte bu tür işgal ve haddi aşan katliamların yaşanmaması için askeri anlamda İslam ülkeleri arasında sağlanması gereken işbirliği ve pratik anlamda yapılacaklara dair görüşlerini ifade etti.

İNSANİ YARDIM TEŞKİLATLARININ TAMAMI GAZZE?DE

Türkiye?nin gururu olan insani yardım teşkilatlarının tamamına yakının hazır bulunduğu İDSB İstişare Toplantısının Gazze?ye yönelik yardım faaliyetleri kısmında;

İHH ? İnsani Yardım Vakfı adına başkan yardımcısı Hüseyin Oruç söz alarak İHH?nın (www.ihh.org.tr) gerçekleştirdiği faaliyetler hakkında bilgiler verdi. Gazze?ye girmeyi başaran İHH Başkanı Av. Bülent Yıldırım da bomba seslerinin altında yaptığı telefon görüşmesinde istişare toplantısına katılanlara gördüğü korkunç durumu anlatarak her şeye rağmen Filistin halkının direnmeye devam ettiğini, Türkiye?yi Gazze?nin yakından takip ettiğini, daha çok çalışma ve duaya ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

CANSUYU Derneği adına genel başkan Mustafa Köylü söz alarak Siyonizmin gerçek yüzünü ortaya çıkartan vahşi katliamlara değinerek BM, NATO gibi hiçbir işlevi olmayan; sadece İsrail?e destek çıkan uluslararası teşkilatların işlevsizliğine bir kez daha dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Köylü, Cansuyu Derneği (www.cansuyu.org ) olarak yaptıkları Gazze çalışmaları hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

KİMSE YOK MU DERNEĞİ adına söz alan Sadık Emecan Kimse Yok Mu Derneği?nin (www.kimseyokmu.org.tr) Gazze?de gerçekleştirdiği faaliyetler ve gerçekleştirecekleri projeler hakkında bilgiler verdi.

YERYÜZÜ DOKTORLARI (www.yeryuzudoktorlari.org) adına yine bölgede bulunan Dr. Kerem Kınık söz alarak altyapısı çökertilen, acil müdahale edilecek hastanelerin, doktorların dahi vurulduğu Gazze?ye yönelik saldırılar karşısında sürdürülebilir, altyapılarının güçlendirilmesine ihtiyaç duyulan hastanelere yönelik süreklilik arz edecek projelerin gerekliliğine işaret etti.

DENİZ FENERİ DERNEĞİ (www.denizfeneri.org.tr) adına bölgeden üç gün önce gelen ve bizzat sahada çalışmalar yapan uluslararası ilişkiler müdürü Mustafa Tutkun da insani felakete dikkatleri çekerken sınır kapıları, komşu ülkelerin durumu ve uluslararası anlaşmalar hakkında bilgiler vererek Gazze?ye yapılacak insani yardımların bir koordinasyon çatısı altında yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

Saldırılarda şehit olanlara Allah?tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen KIZILAY (www.kizilay.org.tr) adına konuşma yapan Afet Hazırlık Müdahale Birim Yöneticisi Aysel Kökçü böylesi bir ortamda tüm insani yardım kuruluşlarını bir araya gelmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti. Kızılay olarak onlarca insani tır ve insani yardım ile zaten bölgede bulunduklarını belirten Kökçü ellerinden gelen tüm imkanları seferber ederek çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.

İnsani yardım teşkilatları adına son olarak söz alan Yardımeli Derneği (www.yardimeli.org.tr) başkanı Dr. Sadık Danışman da hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm teşkilatların orada yaptığı çalışmanın önemine dikkat çekerek Türkiye adına tam teşekküllü bir hastanenin kurulması gerektiğini belirtti.

HAMAS SÖZCÜSÜ: GAZZE HALKI TÜRKİYE?YE MÜTEŞEKKİR

Öte yandan bir takım temaslarda bulunmak üzere Türkiye?de bulunan HAMAS resmi sözcüsü Dr. Sami ebu Zuhri de İDSB Gazze özel konulu istişare toplantısını teşrif ederek yaşanan son gelişmeler hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

Konuşmasının başında ebu Zuhri, Gazze için bir araya gelen bu seçkin kalabalıkla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyetini ifade ederek üç haftadır devam eden vahşi saldırılar karşısında Türkiye halkının gösterdiği takdire şayan maddi manevi tarihi duruşunun Filistin halkınca yakından takip edildiğini söyledi.

İSRAİL, SOYKIRIM VE İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR

HAMAS sözcüsü konuşmasında; üç hafta öncesinde başlayıp halen devam eden hastaneler, doktorlar, ambulanslar, okullar, camiler ve yerleşim yerlerinin tonlarca bombalarla bombalandığını, normalde savaş uçağı olan ve karşı bir hava saldırısına karşı kullanılan F-16 uçakları ile İsrail işgal ordusunun yerleşim yerlerini acımasızca vurduğunu, bebek, çocuk, kadın, hasta, basın mensubu dinlemeksizin hemen yerin hedef alındığını, şimdiye kadar 1000?i aşkın insanın şehit edildiğini ve binlercesinin de çoğu kimyasal silahlar nedeniyle kötü şekilde yaralandığını söyledi.

?Sözde anlaşmayı bozduğu iddiasıyla Gazze?ye giren işgal rejimi anlaşma sürecinde dahi onlarca Filistinliyi katletmiştir. Kaldı ki anlaşma süreci de dahil iki yıla yakın süredir son derece şiddetli bir şekilde Gazze?ye yönelik acımasız bir şekilde sürdürülen ambargoda da yüzü aşkın sivil ve hasta hayatını kaybetmiştir.? diyen Ebu Zuhri sözlerini şu şekilde devam ettirdi: 

?Fiilen işgalin ve ambargonun devam ettiği toprağımızı savunmak bizler için en doğal bir hak olup, bu hak uluslararası teşkilatlar ve hükümlerce de teyid edilmiştir. Fosfor silahları da dahil yasaklanmış silahlarla, uçaklar, tanklar, helikopterler ve savaş gemileri ile dört koldan 1.5 milyon insanın yaşadığı Gazze?yi hedef alan bu saldırılar başka bir ülkeye atılmış olsaydı, buranın durumu ne olurdu tahayyül bile edemiyorum. İsrail işgal ordusu insanlık dışı saldırılarla bir etnik temizlik ve soykırım işlemektedir.?

Gazze?ye yönelik etnik temizlik saldırılarının başladığı ilk gün yeğenini ve yakınlarını kaybettiğini kaydeden Sami ebu Zuhri eşinin ve çocuklarının halen Gazze?de bulunduğunu, kendileriyle iletişim kurmaya çalıştığını dile getirdiğinde salonda bulunan bir çok insanın gözyaşlarını tutamadığı görüldü.

?Evet, gerçekten insanın yüreğinin dayanamayacağı acılar, korkunç görüntüler ve vahşet yaşanıyor. Ancak buna rağmen şunu ifade etmeliyim ki Gazze halkı bir bütün olarak bu orantısız güç kullanan düşmana karşı direniyor. Yeri gelmişken bu yapılan katliamların aslında Siyonist işgalcilerin aldığı kayıpları gizlemek için daha fazla bir azgınlıkla saldırması ve kendini tatmin etmesinden başka bir şey olmadığını belirtmeme müsaade ediniz. Zira tüm direniş grupları düşmana karşı ortak hareket ederek İsrail işgal ordusuna ciddi darbeler vurmuştur.

ZUHRİ: DİRENİŞ BOYUN EĞMEYECEK

İşte hepinizin de bildiği gibi Sderot denilen işgal edilmiş Filistin?deki yerleşim yerini vuran direnişin füzeleri kilometrelerce ötedeki Tel Aviv?i vuracak bir güç ve  kudrette olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Sözde füzeleri durdurma iddiasıyla Gazze?ye saldıran düşmanın tüm saldırılarına rağmen yüzlerce füze fırlatılmıştır. Öte yandan Gazze?nin çeşitli yerlerine girdiğini iddia eden düşman kuvvetleri boş alanlara ve tarım arazilerine girmiş olup hedeflerinin hiçbirine ulaşmamıştır. Sizleri temin ederim ki saldırılar bittiğinde hepimiz hayatını kaybeden Filistinli direnişçi sayısının öldürülen işgal askerlerinin sayısından daha az olduğunu göreceğiz. İzzettin el Kassam Tugayları başta olmak üzere Filistinli direnişçiler dün olduğu gibi bu gün de işgale ve zulme boyun eğmeyecektir.

HAMAS Hareketi halkını korumak için liderleriyle birlikte meydandadır. İşte önde gelen liderlerimizi bu saldırılarda şehit verdik, vermeye devam ediyoruz. Bizler demokratik seçimlerle iktidara geldiğimizde halkımıza aramızda yönetici ve yönetilen ilişkisi olmadığını, Filistin halkının hizmetinde olduğumuzu söyledik, bu doğrultuda çalıştık. Halk da bunu gördü ve bugün tüm saldırılara rağmen şehit olacağını bile bile Gazze?de bizimle birlikte, direnişle birliktedir.?

Türkiye halkının ve hükümetinin Gazze için yaptığı faaliyetleri, attıkları her adımı yakından takdirle takip ettiklerini belirten HAMAS resmi sözcüsü; ?Türkiye, gerçekten bizim nezdimizde tarif edilemeyecek önemli bir yere sahiptir. Türkiyeli kardeşlerimizin gösterileri, insani yardım faaliyetleri televizyonlar aracılığıyla Filistin halkının yüreğine su serpiyor. Hükümetin yaptıkları da takdire şayan.?

Türkiye?nin Filistin ile sınır komşusu olması yönündeki temennilerini dile getiren ebu Zuhri, Gazze?ye yönelik katliamlar karşısındaki tavırları nedeniyle Mısır ve bazı Arap ülkelerini de eleştirdi. Türkiye?nin diğer ülkelere göre sunduğu müzakare planının daha insaflı ve daha makul olduğunu söyleyen ebu Zuhri basında yer alan uluslararası güç ile ilgili olarak da ?Bizler Gazze içinde konuşlandırılması düşünülen herhangi bir yabancı gücü işgal gücü olarak kabul etmekteyiz. Bu güce karşı da böyle muamele de bulunacağız. Ancak sınır kapısında uluslararası gözlemci statüsünde bulunacak bir oluşum içinde diğerlerinin dışında Türkiye?nin yer almasını elbette tercih ederiz.? şeklinde açıklamada bulundu.

Türkiye?deki sivil toplum kuruluşlarının Gazze?ye ve Filistin?e yönelik olağanüstü çaba ve gayretlerinin, ulaştırdıkları yardımların kelimelerle ifade edilemeyecek bir boyut taşıdığını söyleyen Dr. Sami ebu Zurhi bu yardımların süreklilik arz etmesi gerektiğine, her zaman için Filistin halkının yanında, onların destekçisi olarak Türkiye?yi görmek istediklerinin altını çizdi.

Konuşmasının sonunda HAMAS resmi sözcüsü Dr. Sami ebu Zuhri insani yardımların dışında siyasi ve diplomatik bağlamda gösterilen çaba ve gayretlerin artarak devam etmesini arzuladıklarını ifade etti.

İstişare toplantısının kapanış konuşmasında söz alan İDSB Türkiye Temsilcisi Av. Ali Kurt, Müslümanları hedef alan son vahşi saldırılarda olduğu gibi ittihad çerçevesinde bir araya gelmiş kurum ve kuruluşların çatısı olan İslam Dünyası STK?ları Birliği (İDSB)?nin daha güçlü bir şekilde hizmetlerine devam etmesi için desteğe duyduğu ihtiyacı dile getirdi.

Av. Kurt: ?İşte hepimizin aynı duygu ve hassasiyeti taşıdığı Filistin başta olmak üzere bizleri ilgilendiren alanlarda ortak inisiyatif geliştirerek atacağımız adımların ne kadar etkili ve sonuç getirecek bir husus taşıdığı aşikardır. İDSB bünyesinde muhtelif alanlarda kurulmuş komisyonlara katılarak, İDSB çatısını güçlendirecek projelere destek vererek birlik çerçevesinde önümüzde hiçbir engel ve bizleri rahatsız eden hususların kalmayacağına inanıyorum. Bugün buraya gelerek fedakarlıkta bulunan bu mümtaz katılımcıları da saygıyla selamlıyorum.?

İDSB İstişare Toplantısına Gazze?den telefonla katılan TV Net Muhabiri Muhammed Murteca yaşanan son gelişmeler hakkında detaylı bilgiler verdi.

 

İLGİLİ HABER

Hamas Sözcüsü Dr. Sami Ebu Zuhri TIMETURK'e konuştu

 

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara