Merkel'den 2. teşvik paketi

Sözlerine 'Önümüzde zor bir yıl var. Bu nedenle de hazırlıklı olmamız şart' diyerek başlayan Başbakan Merkel, 'Bu krizi sadece atlatmak istemiyoruz ama bu krizden Almanya'nın şu an olduğundan daha güçlü olarak çıkmasını istiyoruz' dedi.

Merkel alınan önlemler arasında önceliği iş yerlerinin güvenceye alınmasına verdiklerini belirterek, 'Modern küreselleşme döneminin ilk en büyük krizini yaşıyoruz. Bu sadece bir bölgeyi değil, tüm ülkeleri ilgilendiriyor' diye konuştu.

Almanya'nın çok uzun yıllardır en zor ekonomik dönemini yaşadığını söyleyen Başbakan, 'Eğer piyasanın önde gelen firmaları bankaların arasındaki anlaşmazlık ve güvensizlikten kaynaklanan bir sebepten ötürü kredi alamıyorlar ise, piyasayı canlandırmak bizim görevimizdir' şeklinde konuştu.

Almanya'yı krizi atlatmak için hükümetin elinden geleni yaptığını belirten Merkel, eğitime, okulların yenilenmesine ve aynı zamanda küresel ısınma ile mücadele ve enerji verimliliğine yatırımda bulunacaklarını açıkladı.

Başbakan, 'Otomotiv endüstrisine ise, özellikle önem veriliyor çünkü Almanya'nın en önemli endüstrilerden biri. Bu sebepten ötürü bu sektöre sıradışı bir yardım yapmak zorundayız' dedi.

İkinci paketin somut olarak vatandaşa nasıl bir etki sağlayacağı konusunda ise Merkel, 'Yıllık 30 bin euro geliri olan iki çocuklu bir aile bu paket sayesinde yıllık 314 euro daha fazla gelir elde edecek' diyerek, 'Bu dün eleştirildi, ancak bu girişim insanlara güven vermek amacıyla yapılıyor. Amacımız bir kerelik değil sürekli olan bir umut vermek. Kriz tek bir kesimi ilgilendiren bir sorun değil, herkesi ilgilendiriyor. O yüzden tüm kesimleri ilgilendiren girişimler yapıyoruz. Alman ekonomisi güçlü' ifadelerini kullandı.

Merkel'e parlamento içerisinden tepki gelirken, bu sözlerine gülen siyasetçilere sinirlenen Başbakan, 'Ben buna inanıyorum, ekonomimizin bazı kuvvetli. Zaten sizinle benim aramdaki fark bu' diye cevap verdi.

Başbakan Merkel, 'Tüm vatandaşların, bunun herkesi ilgilendiren bir sorun olduğunu hissetmesi büyük önem taşıyor. Bu krizi bir şans olarak kullanıp, daha güçlü bir Almanya olarak krizden çıkmalıyız'diye konuştu.

Ancak koalisyonun fikir birliği sağladığı paket, muhalefet tarafından sert bir şekilde eleştirilerek, bu paketin yardımdan ziyade bir borçlanma paketi olduğu belirtildi. Almanya Maliye Bakanı da bu konuda endişeli olduğunu ve ikinci teşvik paketinin bütçe açığını arttırmasını beklediğini söyledi.

2009 yılı için yapılan öngörüler, Alman ekonomisinin yavaşlayacağı yönünde olurken, bununla birlikte bütçe açığını 2010 yılında milli gelirin yüzde 4'ünü aşması bekleniyor. Böylelikle Almanya'nın, Avrupa Birliği İstikrar ve Büyüme Paktı'nın ihlal etmesinden endişeleniyor. Avrupa Birliği'nin 1999 yılında Euro'yu korumak için oluşturduğu kriterlere göre, bütçe açığının yüzde 3 oranından fazla olmaması öngörülüyor.