Yazı ana hatları ile şöyle : 'Bu vahşet, özgür olma irademizi asla kıramayacak.18 aydan bu yana Gazze'deki halkım, kuşatma altında. Dünya'nın en büyük cezaevinde tutuluyor.Karadan,denizden ve havadan her yanı çevrilmiş, adeta bir kafese kapatılmış ve açlık içinde..Öyle ki hasta insanlarımıza bile tıbbi yardım yapılmasına izin verilmiyor.
Bu 'yavaş ölüm' siyasetini bombardıman takip etti. Nüfusun en yoğun olduğu bölgelerde, hiçbir şey İsrail savaş uçaklarının hedefi olmaktan kurtulamadı.Hükümet binalarından evlere, camilerden hastane ve okullara kadar her yer bombalandı. 900'den fazla insan hayatını kaybetti, binlerce kişi ise yaralandı.Yaralılardan çoğu, hayatta kalırlarsa hayatlarının geri kalanını engelli olarak sürdürecek.Kadın ve çocuklar öldürüldü.Bazılarının aileleri uykudalarken katledildi..
Yalanlar altında kan nehri akıyor..
6 ay boyunca biz Hamas olarak ateşkese şartlarına uyduk.İsrail ise daha başlangıçtan itibaren sürekli ihlallerde bulundu..
İsrail'den Gazze'ye geçişleri açması ve ateşkesi Batı Şeria'ya genişletmesi istendi. Ancak tersine Gazze'ye yönelik ölümcül abluka daha da katılaştırıldı, elektrik ve su sürekli olarak kesildi, kolektif cezalandırma son bulmadı aksine hızlandı. Tıpkı suikastler ve diğer cinayetler gibi?
Sözde ateşkes sırasında çok sayıda Gazeli öldü, yüzlerce hasta abluka nedeniyle hayatlarını kaybetti.Bu dönemde, İsrailliler sükunetten faydalandı. Bizim halkımız için ise durum hiç de öyle olmadı.
Ateşkes süresi dolmak üzere iken ablukanın kaldırılması ve Refah dahil Gazze sınırındaki tüm geçiş noktalarının açılması karşılığında kapsamlı yeni bir ateşkes için hazır olduğumuzu belirttik. Ancak çağrılarımız yanıtsız kaldı.
Yine de belirttiğimiz şartlar ile Gazze'deki işgalci güçlerin tümüyle çekilmesi karşılığında yeni bir ateşkese razı olacağız..
Batı Şeria'dan İsrail'e asla roket atılmadı. Ancak geçen yıl İsrail'in genişlemesi durmaksızın sürerken aynı bölgede 50 kişi öldü, yüzlercesi yaralandı.Bizlerin gittikçe küçülen bir toprak parçasında İsrail'in merhametine kalmış olarak yaşamamız isteniyor.Gerçek şu ki İsrail tek yanlı ateşkes istiyor. Abluka, bombardımanlar, suikastler, baskınlar ve kolonileşmekten vazgeçmek istemiyor.
Direnişimize son vermemezi isteyenlerin bu isteği gülünç.. Elinde en ölümcüm silahlar bulunan saldırganı ve işgalciyi aklıyorlar.Kurbanı,mahkumu ve işgal altındakini ise suçluyorlar.
Arafat da, İsrail'in diktelerini reddettiğinde, İsrail tanklarının namlularının doğrultulduğu Ramallah'taki karargahında mahkum konumuna düşmüştü..Kararlılığında direnmiş ve sonuçta zehirlenerek öldürülmüştü.
Gazze 2009'da aynı 2008'deki gibi girdi : İsrail ateşi altında?
İsrailli liderlerin hedefleri belirsiz?Direnişimizi kıramadılar ve şimdi Hamas'ı zayıflatmaktan bahsediyorlar. İkisini de yapamayacaklar. Hiçbir şey özgür olma irademizi mağlup edemez. İsrail'i Lübnan'da olduğu gibi aynı kader bekliyor. İşgale asla teslim olmayacağız.
TRT
