Ahmet Memiş / ANALİZ
İlginç bir psikolojiye sahibiz hepimiz. Yaşanan bir dram, olayın ilk günlerinde tüm hafızamızı meşgul eder. Halk olarak önce kınarız, kınamayı protestolar takip eder. Üzerine bir de lanet sosu süreriz. Bol bol dualar eder, gözyaşları dökeriz. Biraz daha gaza gelirsek sokağa dökülürüz. Sanırız ki oradaki insanların dramını yüreğimizde hissediyoruz.
Aslında herkes biraz da olsa kendini kandırıyordur...
Çünkü tüm bunlar sadece bir hafta bilemedin 10 gün sürecektir. İlk günlerde gazetelerin manşetlerini kaplayan dramların puntoları 3 ve 4. günlerde önce küçülmeye başlayacak ve ardından birinci sayfanın diplerinde kendine zar zor yer bulabilecektir. İlk haftanın sonunda ise birinci sayfalara baktığınızda sanki o dram sona ermiş, her şey güllük gülistanlık olmuş gibi yaşanan dramdan iz dahi bulamazsınız.
Bunun adı acıyı kanıksamak mıdır yada vurdum duymazlık mı? Yoksa insanlığımızı böyle acı olaylarda hatırlayıp, bu hatırladığımız insanlığımızı da sadece 3-4 gün mü sürdürebiliyoruz?
Elbette ilk günlerdeki acıyı bugün dahi yüreklerinde yaşayan insanlar var. Onların acısı katlanarak devam ediyor. Elleri hala o masum insanlar için havaya kalkıyor. Peki ya ilk gün bu ellerle birlikte tv karşısında ya da meydanlarda havaya kalkan diğer eller şimdi ne yapıyor?
Herkes bu sorulara kendi vicdanında bir cevap elbette verecektir. Ancak cevap ne olursa olsun aradan geçen günlerin bize unutturduğu katliamlar, acılar, feryatlar ve insanlık dramı Gazze?de hala sürüyor.
Ve Gazze toprakları hala ölüm kokuyor?
Bugün gazetelerin manşetlerine çıkmasa da, içlerdeki yarayı ilk günlerdeki gibi kanatmasa da orada masum çocuklar hala katlediliyor. İnsanlar hala aç. İnsanlar hala 10 dakika sonra yaşayacaklarından emin olmadıkları için sürekli birbirleriyle helalleşiyor.
İsrail ise hala tüm dünyayla dalga geçmeyi sürdürüyor. Gece gündüz demeden, sivil asker ayırımı yapmadan hala insanları katlediyor. Uluslararası kuruluşların aldırmazlığından, BM?nin göz yummasından ve bizlerin azalan duyarlılığından cesaret alan bebek katili İsrail, savaş yasaklarını dahi ihlal etmeye devam ediyor.
İsrail dün gece BM?nin güvenli nokta ilan ettiği UNRWA okulunu tüm dünyanın ve BM?nin gözünün içine baka baka bombaladı. Savaşlarda kullanılması kesinlikle yasak olan fosfor bombalarını dün yine kullandı ve Gazze?nin güneyinde bulunan Han Yunus şehrinin doğusuna beyaz fosfor bombaları attı.
Evet, tüm bunları dün yaptı ve bugün de yapacak ve bizlerin, sizlerin duyarlılığının azalması nedeniyle yarın da yapmaya devam edecek.
Bizler ise sadece seyredecek miyiz?.. İşin doğrusu televizyonların önceliği artık başka şeyler olduğu için seyredemeyeceğiz bile.
Anlayacağınız Gazze düşüyor.
Önce yüreklerden düştü?
Ve şimdi gündemden?
Yarın ise?
Bu cümleyi hanginiz tamamlayabilecek?
Ya da bu cümleyi tamamlamaya yüreğiniz elveriyor mu?