Durumu halen politik yönlerinden ziyade 'ticari anlaşmazlık' olarak nitelemeye devam eden AB yetkilileri aynı zamanda enerji krizinin ortaya çıkacağını ve bu durumun AB ülkelerini de doğrudan etkileyeceğini bugün açıkladı.
Avrupa Komisyonu Enerji Sözcüsü Ferran Terradellas, Cuma günü Gaz Koordinasyon Komisyonu'nun olağanüstü toplanacağını ve durumun devam etmesi halinde alınacak önlemlerin ve planların tartışılacağını belirtti.
Gaz geçişinin kesik olmaya devam etmesi durumunda AB'nin 26 Nisan 2004 tarihli direktifi alternatifler arasında görünüyor. Bu direktife göre AB'nin toplam gaz rezervinin yüzde 20'si kaybedilirse ve kaybın devamı söz konusu olursa, 'Dayanışma Protokolü' uygulanarak daha fazla gaz rezervine sahip olan AB ülkeleri gaz rezervi tükenen ülkelere gaz sağlayacak. Bunun olabilmesi için gaz alacak olan ülkenin önce kendi başına tüm önlemleri almış olması, alternatif enerjileri denemiş olması şartı bulunuyor.
Yetkililerin açıklamalarına göre Türkiye, Gaz Koordinasyon Komisyonu'nda bulunmayı reddeden bir aday ülke olarak, 'Dayanışma Protokolü'nden faydalanamıyor.
Tüm Avrupa gazının yüzde 20'si oldukça büyük hacimde bir gaz rezervine denk geliyor. Tek başına Polonya ya da Bulgaristan'ın gaz rezervinin bitmesi bu protokolün uygulanması için yeterli olmazken, Rusya'nın gazı kestiği ülkelerin şu anki rezerv toplamı bu orana yakın olduğu anlamına geliyor.
Konuya yönelik durum değerlendirmesi yapan AB, Cuma günü toplanacak olan Gaz Koordinasyon Komisyonu'ndan çıkacak koordinasyon bildirgelerini bekliyor. Komisyondan çıkacak uyum kararları, üye ülkeler için bağlayıcı olmazken, üye ülkeler gereken koordinasyonu göstermez ise krizden çıkılmasının AB için daha zor olacağı düşünülüyor.
Terredellas düzenlenen basın toplantısında en kritik durumda olan ülkenin Bulgaristan olduğunu belirterek, 'Bulgaristan'dan henüz eski nükleer reaktörlerin tekrar açılması için talep almadık ve umarım iş oraya varmadan bu konu çözülmüş olur. Dün durum bizim için endişe verici değildi ancak dün geceden itibaren işler dramatik şekilde değişti. Enerji Komiseri Sayın Piebalgs bugün Rus Gaz Şirketi Gazprom'un sahibi Alexander Medvedev ve Ukrayna Başbakanı Yulia Tymoshenko ile telefonda görüştü ve konunun çözümü için taraflara çağrıda bulundu' ifadelerini kullandı.
Komisyon sözcüsü Johannes Laitenberger ise yaşananlar sonucu Rusya'nın enerji sağlayan bir ülke olarak kredibilitesinin gittikçe azaldığını kaydetti.
Bu durum, alternatif enerji yollarının önemini bir kez daha gündeme getiriyor. 2012 yılında bitmesi öngörülen Nabukov Boru Hattı Rusya kaynaklı yaşanan her krizde dolaylı olarak Türkiye'nin bir enerji yolu olarak önemini arttırıyor.
Avrupa'da hiç gaz rezervi olmayan ya da çok az olan ülkeler, Estonya, Finlandiya, Yunanistan, Norveç, İrlanda, Litvanya, Lüksemburg, Slovenya, İsveç, İsviçre, Portekiz, Hırvatistan ve Bulgaristan'dan oluºuyor. Bugünkü durum itibarı ile en kritik durumda olan ülkenin, Rusya'dan gelen gazın kesildiği ve sadece 150 milyon metreküplük gaz bulunan Bulgaristan olduğu belirtiliyor.
Öte yandan, bu rakamın Romanya'da 2 bin 680 milyon metreküp, Polonya'da ise bin 575 milyon metreküp olduğu kaydediliyor.
AB'de enerji krizi korkusu
Rusya'nın 1 Ocak itibariyle Ukrayna üzerinden Avrupa'ya gaz akışını kesmesi, dün AB yetkililerince iki ülkeyi ilgilendiren ve AB ülkelerinin endişelenmeyecek bir durum olarak adlandırılırken, bugün Rusya'nın Bulgaristan, Makedonya, Romanya, Yunanistan ve
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-01-06 16:45:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara