2008, Türkiye'de futbolseverler için unutulmaz bir yıldı...Türkiye futbolda tarihinde ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonası'nda yarı final oynadı. Kulüpler bazında da, Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale kalma başarısını gösterdi.
Fatih Terim
Milli Takımlar Sorumlusu Fatih Terim, futbolda 2008 yılını BBC Türkçe'ye değerlendirdi. Terim ayrıca, Türkiye'nin İspanya'yla iki zorlu maça çıkacağı, Galatasaray'ın finali İstanbul'daki UEFA Kupası'nda mücadelesini sürdüreceği 2009'la ilgili mesajlar verdi.
BBC Türkçe: Hocam öncelikle 2008'de bize yaşattığınız unutulmaz anlar için size bir kez daha çok teşekkür ediyoruz. Hem milli takımın Avrupa Futbol Şampiyonası'nda yarı final oynadığı, hem de bir Türk takımının yıllar sonra yeniden Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale kaldığı bir yılı geride bıraktık. Peki siz 2008'i, Türkiye futbol tarihinde nereye yerleştirirsiniz?
Fatih Terim: Ben 2008'i, Türkiye'nin futbol tarihinde çok önemli bir yere yerleştiriyorum. Yarı final oynamak, Avrupa üçüncüsü olmak bir yana, ben buradan giderken 'İsmimizi tekrar Avrupa'ya, Dünya'ya hatırlatacağız. Kendimizi hatırlatmaya gidiyoruz. Bize final yakışır' demiştim. Bu iddia içerisinde baktığımız zaman, o yerlere geldiğimizi, finale çok az birşey kaldığını düşünüyorum. Ama bence sonuçta baktığımız zaman, başarımızın dünyada ve Avrupa'da ülkemize yansımaları çok pozitif oldu. Takımımızın pes etmeden sonuna kadar devam etmesi, oynadığı futbol ve sempatikliği, tüm dünyada bize taraftar artırdı. En önemlisi de, Türk insanının inandığı zaman neler yapabildiğini gösterdi. Bu nedenle ben 2008'e ayrı bir sayfa açıyorum ve 2008'i tarihimizde ayrı bir yere koyuyorum.
'Yılın teknik direktörü Aragones, futbolcusu Ronaldo'
BBC Türkçe: Sizce 2008'de dünyada ve Türkiye'de, yılın en başarılı teknik direktörleri ve futbolcuları kimdi?
Fatih Terim: 2008'de en başarılı teknik direktör olarak Aragones'i söyleyebilirim. Çünkü baktığımız zaman, uzun yıllar şampiyon olamayan bir İspanya takımı Avrupa şampiyonu olmuştur. Doğal olarak da bu hakkı ona vermek herhalde daha gerçekçi olur diye düşünüyorum. Futbolcular arasında ise Ronaldo'nun 2008 yılında başarı olarak önde olduğunu düşünüyorum.
'Juventus'un ve Milan'ın sorunlarını unutmayalım'
BBC Türkçe: 2008'de Şampiyonlar Ligi'ni Ronaldo'nun forma giydiği Manchester United kazandı, bu kupada dört yarı finalistin üçü İngiltere'dendi. Siz İngiliz takımlarının Avrupa'da artan başarılarını ve özellikle İtalyan kulüplerinin, İngiliz ve İspanyol rakiplerinin gerisinde kalmış görünmesini neye bağlıyorsunuz?
Fatih Terim: Baktığınız zaman, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Fransa gruptan çıkamadı, İtalya çeyrek finalde elendi. Türkiye ve Rusya yarı final oynadı...İkincisi de, özellikle İngiliz kulüplerinin Avrupa'da çok başarılı olduğunu görüyoruz. Böyle olunca İngiltere'nin biraz daha öne geçtiğini, başarılarının bunda önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. Fakat burada İtalya'daki Juventus ve Milan sorunlarını da unutmayalım. Milan'ın eksik puanla başlaması, Juventus'un son yıllarda ikinci lige düşürülüp oradan başlaması-yeni yeni toparlanması, Fiorentina'nın puanlarının silinmesi...Baktığımız zaman, tüm bunlar İtalya'da geçici olarak, göreceli olarak bir kayıp olduğunu; İtalya'nın İngiltere'yle yer değiştirmesine bunların da tesir ettiğini düşünüyorum. Ama İngiltere'nin kulüpler düzeyindeki başarılarının da İngiltere için-Avrupa için çok önemli olduğu, İngiltere'nin sıralamadaki yerini buna göre değiştirdiği kanaatindeyim.
'Şampiyonlar Ligi'ne, onun koşullarında hazırlanmalı'
BBC Türkçe: Türk futbolu 2008'de Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final heyecanı da yaşadı. Sizce Türkiye'den bir takımın, Şampiyonlar Ligi'nde daha ileri noktalara ulaşabilmesi için neler yapılmalı?
Fatih Terim: Açıkçası o seviyede yani Şampiyonlar Ligi seviyesinde, Avrupa Şampiyonası'nda, Dünya Kupası'nda maçların çok değişik bir ortamda oynandığını biliyoruz. Tüm bunlar; tempoların daha çok yükseldiği, oyun standartlarının-kalitesinin daha çok arttığı önemli yarışmalar. Onun için de o önemli yarışmaya o koşullarda hazırlanmak lazım. Yani kendi yerel liglerimizde yaptığımız mücadelenin, başarılı dahi olsa, oraya yeteceğini pek sanmıyorum. Dolayısıyla, Şampiyonlar Ligi'nin kalitesine göre hazırlanmak gerekiyor. Ben bu inancı taşıyorum çünkü Şampiyonlar Ligi hakikaten çok üst düzeyde bir yarışma. Bu yarışmada da üst düzey bir futbol oynamak, kendi içinizde oynadığınız futboldan çok daha değişik mücadele etmek lazım. Bunu bilmek lazım, ona göre hazırlanmak lazım.
'Türkiye Ligi'nin kalitesi yükselmeli'
BBC Türkçe: Lige atıfta bulundunuz. Türkcell Süper Lig'de kalitenin yükselmesine en çok sevinecek isimlerin başında kuşkusuz, Milil Takımlar Sorumlusu olarak, siz geliyorsunuz. Dünya futbolunu çok iyi bilen bir kişi olarak, bugün Türkcell Süper Lig'in, 2008 itibarıyla Avrupa'da hangi düzeyde olduğunu düşünüyorsunuz?
Fatih Terim: Ben tüm liglere atıfta bulundum. Şampiyonlar Ligi'ne kalan diğer bazı takımların ligleri de, Şampiyonlar Ligi seviyesinden aşağıda olabilir. Ama Türkiye Ligi'nde her geçen gün mücadele artıyor. Bunu ısrarla söyleyebilirim...Ama Türkiye Ligi'nin kalitesinin daha fazla yükselmesi gerekir. Ligdeki mücadelenin, bahsettiğimiz daha yüksekteki liglerle paralel olması ya da onlarla örtüşmesi lazım. Dolayısıyla, Türkiye Ligi'nde mücadelenin her geçen gün artması, ligde şampiyonluğa oynayan takımların sayısının çoğalması beni çok sevindiriyor. Çünkü bu Avrupa şampiyonalarına da tesir edecektir. Ama gene söylüyorum, Şampiyonlar Ligi'nde, Avrupa'da oynamak, daha çok özveri, daha çok emek ve daha iyi futbol oynama isteğini de beraberinde getiriyor.
'Herkesle, her yerde, her şekilde oynarız'
BBC Türkçe: 2009'da, Türkiye, İspanya'yla çok önemli iki maça çıkacak. 2010 Dünya Kupası'na katılabilme yolunda kritik karşılaşmalar oynayacağız. Futbolseverlere 2009 yılıyla ilgili olarak ne gibi bir mesaj vermek isterseniz?
Fatih Terim: Bu grup açıklandığında herkes, 'İspanya, Türkiye...Bu gruptan ikisi gider' gibi bir düşünceye sahip oldu. Şu anda da ayı söylemin iki takımı tabelanın ilk iki sırasında duyuyor. Ümit ediyorum ki, 2009 yılı sonunda Dünya Kupası vizesini almış bir Türkiye oluruz. Buna inanıyorum... Sakat oyuncularımızın dönmesiyle -ki yavaş yavaş iyileştiler- tekrar Avrupa Şampiyonası'ndaki halimize döneceğiz. Bir İspanya'da, bir Türkiye'de dört gün içerisinde iki maç oynayacağız. Bana göre son yıllarda oynayacağımız en güzel maçlar olacak. İki taraf da oynamayı seviyor. Baktığımız zaman, uzun süredir kaybetmeyen ve Avrupa Şampiyonu olmuş İspanya ve Avrupa üçüncüsü olmuş Türkiye...Her şekilde güzel gözüküyor bu maçlar. Ama Türkiye herkesle, her yerde, her şekilde oynayabilecek kapasitede bir takım. Dolayısıyla bu turnuvada da başarılı olacaktır, yani 2010 Dünya Kupası'na katılma turnuvasında başarılı olacaktır. Sonra da inşallah, orada olacağımızı herkes görecek.
BBC Türkçe: Hocam vakit ayırdığınız için çok teşekkür ediyor sizin ve ailenizin yeni yılını şimdiden en içten dileklerimizle kutluyoruz. Umarız 2009 da, Türk futbolu için, daha büyük başarılara giden yolda, önemli adımların atıldığı bir yıl olur.
Fatih Terim: Umarım öyle olur. 2009 herkese, tüm dünyaya inşallah güzellikler, saadet ve barış getirsin.