Haber Merkezi / TIMETURK
Manevi ya da ruhsal (spritüel) hissetmemizi ne sağlar? Araştırmaya göre bunun nedeni beynimizdeki bir bölgenin sessizleşmesi.
Missiouri Üniversitesi?nden Brick Johnstone?a göre, bu bölge yani beynin sağ yan (parietal) lobu, ?Ben?in (Nefis) tanımlanmasından sorumlu. Livescience?ın haberine göre bu bölge, öz-eleştiriyi meydana getiriyor ve fiziksel ve sosyal zeminde benim elim, benim arabam, benim konuşma yeteneklerim gibi öz-bilgimizi güncelleyerek bizlere rehberlik sağlıyor.
Daha az aktif Ben-Tanımlayıcılarına (Nefis) sahip insanların, ruhsal hayatlar sürmeye daha meyilli olduğuna dair bu araştırma Zygon adlı derginin son sayısında yer aldı.
Bundan önce nörolojik-maneviyat üzerine yapılan araştırmalar, meditasyondaki rahipler ya da dua eden rahibelerin beyin taramaları üzerine yapılıyordu ve net bir sonuca ulaştırmıyordu. (Beynin bölgesi ayete tepki olarak mı aydınlanıyor yoksa ruhsal deneyim mi bunun nedeni?)
Dolayısıyla Johnstone ve meslektaşı Bret Glass, nörolojinin eski günlerinde olduğu gibi deneme-yanılma tekniklerine dönüp beyin hasarlı hastaları çalışmaya başlamışlar. Araştırmacılar eski görüntüleme araştırmalarına konu olan beyin bölgelerini her bölgenin uzmanlığına uyarlanmış testlerle test etmişler. Tıpkı bir kulağın yetilerinin bir duyma testiyle test edilmesi gibi. Daha sonra beynin ilgili bölgesiyle, deneğin ruhsal deneyimi arasında ilgileşimine (korelâsyonuna) bakılmış.
Manevi 26 denek arasında, araştırmacılar sağ yan lobun daha az fonksiyonel olduğunu ortaya çıkarmış. Bu durumun psikoloji de anlamı daha az öz-farkındalık ve öz-odaklanma olarak biliniyor.
Bulguların ruhsal deneyimin özünün benliksizlik (nefissizlik) olduğunu gösterdiğini söyleyen Johnstone, çalışmasının ?maneviyattı daha belirgin şekillerde düşünmeleri için insanlara yardımcı olacağı? umudunu taşıdığını ifade ediyor.
Manevi görünümler sürekli olarak daha iyi zihin ve beden sağlığıyla ilişkilendirilir. Johnstone?a göre bu kazanımlar, kişinin kendi nefsi yerine başkalarına odaklanmasından kaynaklanıyor olabilir. Yani bunlar Ben-Tanımlayıcısının (Nefsin) sesinin kısılmasının bir doğal sonucu.
Dini ibadetlere ek olarak, diğer edimler ve deneyimler de Ben Tanımlayıcılarını sessizleştiriyor. Sanat ya da doğa beğenileri de bu bölgeyi susturabildiğini söyleyen Johnstone, çok güzel bir şarkıyla ?kendisinden geçenleri? işaret ediyor. Aşk ve hatta hayır işleri bile, ?Ben?in (Nefis) sınırlarını gevşetebiliyor.
Johnstone, Ben-Tanımlayıcıları?nın en derin sessizliğinin meditasyon ya da ibadet sırasında olduğunu belirtiyor. Denekler bu hissi tüm evrenle birleşmek olarak tanımlıyor.
Yani, ruhsal deneyimin zirve noktası, ?Benlik?in tamamen yitirildiğinde oluşuyor. Johstone, ?Torah?a, Eski Ahit?e, Yeni Ahit?e, Kur?an?a, Sufi ve Budist metinlere bakın, hepsi benliksizlikten (nefissizlikten) bahseder. Bu eserlerin altında yatan nörolojik nedenleri buluyor olabiliriz? diye konuştu.