Adil Yurtkuran / Endonezya / TİMETURK
Endonezya?da 2009 Nisan ayında yapılacak olan ulusal ve yerel parlamento seçimleri için süre kısaldıkça seçim heyecanı da giderek artıyor. Suharto sonrasında reform dönemi yaşayan Endonezya, 2004 yılında reform yanlısı Susilo Bambang Yudyohono?nun devlet başkanı ve Yusuf Kalla?nın da başkan yardımcısı seçilmesi ile yeni bir evreye girdi. Geride kalan dört yıllık süre zarfında ülkede reform adına yapılanlar kimi çevreleri tatmin etmese de ülkenin bir sonraki devlet başkanlığı için en güçlü isimler arasında bu ikilinin adı geçiyor.
Barış ve Seçim
Söz konusu seçimler, Açe Eyaleti için bir başka anlam ifade ediyor. Ülke tarihinde ilk kez yerel partilerin de seçime katılacağı tek eyalet Açe. Kurulan 12 yerel partiden 6?sının 2009 seçimlerine katılma hakkı kazandığı Açe?de eyalet parlamentosu ve yerel parlamentolar için en güçlü aday, Açe Özgürlük Hareketi?nin (GAM) siyasi devamı niteliğindeki Açe Partisi (PA). Her ne kadar, 15 Ağustos 2005 tarihinde Helsinki?de imzalanan barış anlaşması ile siyasal temsil hakkı kazanan Açe Eyaleti?nde Özgürlük Hareketi (GAM) tarihe karışsa da, bu oluşumun siyasi devamı olan Açe Partisi, her kesimden siyasiler tarafından seçimlerin favorisi kabul ediliyor.
Açe?de üç yılı aşkın bir süredir kendini ortaya koyan barış süreci gerek ulusal gerekse uluslararası çevreler tarafından büyük bir takdir görüyor. Bunun somut bir göstergesi ise 2008 yılı Nobel Barış Ödülü?nün Açe barışının mimarı, Finlandiya eski devlet başkanı Martthi Ahtissari?ye verilmesi oldu. Ulusal bazda ise, Endonezya Devlet Başkanı Yudyohono?nun yönetimindeki Demokrat Parti ve devlet başkan yardımcısı Kalla?nın başında bulunduğu Golkar Partisi, seçim kampanyalarında Açe?de tesis edilen barıştaki rollerini ön plâna çıkarıyorlar.
Avrupa Birliği?ne destek çağrısı
Açe?de yaşanan barış ortamı kimi çevrelerin çıkarlarına ters düşmesi nedeniyle zaman zaman provokatif eylemler gerçekleştiriliyor. Örneğin, kimi yaralama, adam kaçırma eylemleri kadar, özellikle seçim atmosferine girildiği şu günlerde Açe Partisi?nin de içinde bulunduğu bazı siyasi partilerin bürolarına saldırılar düzenleniyor. Seçimler yaklaştıkça söz konusu provokatif eylemlerde artış görüleceğine dikkat çekilerek, bunun önlenmesi için ulusal aygıtlar kadar, uluslararası çevrelerin de harekete geçmesi konusunda girişimler yapılıyor.
2009 seçimleri Açe için ayrı bir öneme sahip. Açe?de, 38 ulusal 6 yerel olmak üzere 44 partinin katılacağı seçimlerin başarıyla gerçekleştirilmesi, Açe barışının bir anlamda teyidi anlamına gelecek. Açe Partisi, Genel Başkanı ve GAM eski komutanı Muzakkir Manaf, seçimler öncesinde partilerine yönelik pek çok provokatif eylemin olduğunu ve bu durumun devamından endişe ettiklerini belirtti. Seçimlerde her şeyin normal gitmesini umduklarını, aksi halde Açe barışının tehlikeye girebileceğini dile getiren Manaf, bugüne kadar yaşananlarla ilgili olarak, Orta Açe?de Açe Partisi?ne mensup bir politikacının üniformalı kişilerce ölümle tehdit edilmesi ve parti ofisinin kundaklanmasını, kendi evine yapılan saldırıyı ve Açe Singkli?de kimi çevrelerin halka baskı yaparak, Açe Partisi?nin ofis açmasına olanak tanınmamasını örnek vererek durumun ciddiyetini ortaya koydu.
Yaşananlardan yola çıkarak, Açe?de güvenliğin sağlanması konusunda kaygılarını dile getiren Manaf, Açe Partisi?nin seçimlerden başarıyla çıkması halinde, faili meçhul eylemlerde artış olabileceği endişesini taşıdıklarını da sözlerine ekledi. Manaf, bu amaçla, Açe?deki seçimlerin adil ve güvenli bir seçimin gerçekleştirilmesi için yabancı gözlemcilerin katılımıyla gerçekleştirilmesini arzu ettiklerini ve Açe Partisi olarak uluslararası çevreleri bu konuda bilgilendirdiklerini ifade etti.
Açe Valisi?den Avrupa Birliği desteği çağrısı
Benzer bir talep, Açe Valiliği?nce de resmi kanallardan dile getirildi. Açe Valisi İrvandi Yusuf, yabancı gözlemcilerin Açe seçimlerini izlemeleri konusunda başkent Cakarta yönetimi nezdinde Avrupa Birliği?nin Açe seçimlerine gözlemci sıfatıyla katılması konusunda başvuruda bulunduklarını, ancak bu konuda şu ana kadar herhangi bir cevap almadıklarını belirtti. Bu konu ile ilgili olarak kısa bir süre önce, Endonezya Devlet Başkan Yardımcısı Yusuf Kalla ile görüşen Açe Vali yardımcısı Muhammed Nazar ise bu vesile ile konuyu bir kez daha gündeme getirdiğini ve Kalla?nın prensip olarak bu talebe olumlu baktığını dile getirdi.
Açe yönetimi, yaşanan faili meçhul saldırıların sona erdirilmesinde yerel güvenlik güçlerinin yanı sıra, uluslararası çevrelerin gözlemci sıfatıyla görev yapmasını zaman zaman dile getiriyor. Benzer talepler, gayri resmi olarak Türkiye?den de bekleniyor. Örneğin, BRA başkanı M. Nur Djuli, özellikle kuzey Açe?de ortaya çıkan baskın, adam kaçırma, yaralama gibi olayların izlenmesi konusunda Türk resmi makamlarının bölgede çalışmalar yapması talebinde bulundu. Uzmanlar, 2009 Nisan ayındaki seçimlere Avrupa Birliği?nin gözlemci heyeti göndermesi halinde Türkiye?nin de katılımcı olması Açe?de memnuniyetle karşılanacağını belirtiyor.
Açe Valiliği ve Açe Partisi?nin uluslararası gözlemci talebinde bulunmalarının ardından, yaklaşık iki yıl önce yaşanan tecrübeden hareket ediliyor. Avrupa Birliği?ne, 11 Aralık 2006 tarihinde yapılan valilik seçimlerinde Açe?de 500 kişilik bir gözlemci ekibi ile katılmış ve söz konusu seçimlerin adil ve güvenli bir şekilde gerçekleşmesine katkıda bulunmuştu.
Açe?deki görev yapan ve isminin açıklanmasını istemeyen Avrupa Birliği yetkililerinden bir yetkili ise, hertürlü gelişmeye karşı Açe?de görev yapacak ekiplerin hazırlığı içerisinde olduklarını ve seçimleri takip etmek amacıyla Endonezya Dışişleri Bakanlığı?na başvuruda bulunduklarını belirtti.
Uzmanlar, Avrupa Birliği?nin göndereceği seçim izleme komitesi içerisinde Türk yetkililerin de bulunması Açeliler arasında büyük bir memnuniyetle karşılanacağını dile getiriyor. Türkiye ile Açe arasındaki tarihi bağlardan ve tsunami sonrasında Türk Hükümeti ve STK?larının gerçekleştirdikleri önemli yardımlar Açe halkı nezdinde büyük minnetle anılıyor. Açe?de görev yapacak olası bir Türk ekibinin gerek halkla gerek resmi makamlarla işbirliği kurma konusunda Avrupa Birliği ekiplerine öncülük edebileceği belirtiliyor.