Başkan Yıldırım, bu sene bir kurban bedelinin de 220 YTL olduğunu kaydetti. Yalnız kurban eti dağıtmadıklarını, bu arada bölgede yaşayan Müslümanların problemlerini tespit ederek çözüm projeleri geliştirdiklerini belirten İHH Başkanı Bülent Yıldırım ile söyleşimiz şöyle sürdü:
-Kurban kesme projesine nerede nasıl başladınız?
-Biz bu kampanyaya ilk defa Sırpların ve Hırvatların saldırdığı Bosna-Hersek?te başladık. Onyedi yıllık tecrübemiz var. ?Yeniden ümmet seferberliği? diye bir slogan kullandık. Bu proje Prof. Dr. Necmettin Erbakan?ın ?İslam Birliği? fikrinden doğmuştur. İslam Dünyası?nda cehalet yoksulluk, Müslümanlar arasındaki ihtilaf devam ediyor. Bu üç konuyla uğraşmamız ve Müslümanlar arasında kardeşlik ve birliğin kurulması gerekiyor. Bunu sağlamak için Müslümanların bu kurban anlayışını bütün dünyaya taşıyarak, yeryüzüne açılarak, bu sorunlara çözüm üretebiliriz dedik. Bu düşünceyle Otuzüç ülkede kurban keserek kampanya başlattık. Şu anda Allah nasip etti, tam 110 ülkede kurban kesiyoruz. Fakat buralarda sadece insanlara et dağıtmıyoruz. İnsanların ihtiyaçlarını tespit ediyoruz. O ülkede ya da bölgede Müslümanların hastane, okul, yetimhaneleri yoksa, bunlarla ilgili projeler üretiyoruz. Bu uygulama bize büyük bir tecrübe kazandırdı. İHH (İnsani Yardım Vakfı) olarak 17 yıllık süre içersinde tecrübeyle birlikte bir de güvenilirlik kazandık. Bizden sonra da birçok kurum ve kuruluş, bu faaliyetler içersine girdi.
-Kurban kesilen ülkelere giden görevlilerin masrafları kurban bağışı olarak verilen paralardan mı karşılanıyor, ayrıca fon var mı?
-Biz bir kurban için 220 YTL bağış alıyoruz. Gidilen ülkelerde yapılan masraflar, kurban kesimi için harcanan paraların hepsi bu paranın içinde. 110 ülkede kurban kestiğimiz için, mesela bazı ülkelerde bir hisse kurban mesela Afrika ülkelerinde 40 dolara gelirken, Filistin?de 300 dolara mal oluyor. Biz bir kurban için 220 YTL alırken, bu dengelemeyi yapıyoruz.
-Bu sene ne kadar kurban kesmeyi hedefliyorsunuz?
-Rakam olarak 50 bin olarak hedef koyduk. Ekonomik kriz münasebetiyle Türkiye?de de 5 bin hisse kurban keseceğiz. Son dönemlerde ülkemizde de vekalet yoluyla kurban kesimi arttı. Biz istiyoruz ki kurban heyecanı tüm aile fertleri arasında yaşansın. Yani bir tarafı yaparken, bir tarafı yıkmayalım. Çocuklarımız hayatlarında en az birkaç kere olsun kurban kesimini görmeli
-İHH olarak içme suyu kuyuları açtığınızı da biliyoruz. Doğru mu?
-Evet, doğrudur, Afrika ülkelerinde, Yemen?de, Çad?da, Habeşistan?da, kısaca birçok ülkede 1000?in üzerinde içme suyu kuyusu açtık. Bunların bazıları çok derin kuyular. Mesela 5 bin dolara da su kuyusu açtık, 60-70 bin dolara mal olan kuyular da. Bu içme suyu kuyusu açmayı da kurban sayesinde keşfettik. Bizden sonra bütün yardım kuruluşları içme suyu kuyusu açma projeleri başlattılar. Yardımlaşma ve dayanışma konusunda olduğu gibi su kuyusu açma konusunda da örnek kuruluş olduk. Misyonerler İslam ülkelerinde etkinliklerinin azaldığını görünce onlar da bizi taklit etmeye, su kuyuları açmaya başladılar. Misyonerlerin asıl hedefi bizi ezmek, yer altı kaynaklarımızı sömürmek istiyorlar. Ya da bizi kendi dinimizden uzaklaştırıp, köleleştirmek istiyorlar.
-Bu durumda siz ne yapıyorsunuz?
-Yardım götürdüğümüz insanların özgüvene kavuşmalarını sağlıyoruz. Yani yardım verirken, onların onurlarını rencide etmiyoruz. Mesela Afrika?nın en ücra köşesindeki insana ulaşarak ?Bugüne kadar bu bölgeye sadece beyazlar, Hrıstiyanlar gidebilir, bu büyük organizasyonları sadece Hrıstiyan misyonerler yapabilir? ön yargılarını bertaraf ettik elhamdülillah. Bunu yaparken, buradan götürdüğümüz yardımları siyahi Afrikalı Müslüman kardeşimizin eliyle dağıtıyoruz. Bir kere o yardımı dağıtan kişi ve kuruluşa öz güven kazandırıyoruz. ?Evet ben bu tür yardımları Hrıstiyan beyazlardan daha iyi yapabilirim? özgüvenini dünyanın her tarafındaki kardeşlerimize kazandırdığımız zaman, Müslümanlar, Allah?ın izniyle, doğal olarak kendi topraklarını ve kendi madenlerini, yer altı zenginliklerini kendileri işleyebilecek, dünya siyasetinde bizim de söyleyecek sözümüz var diyebilecekler. İşte yeniden Ümmet seferberliği dediğimiz hadise budur. Bütün bunların hepsi, vakfımıza yapılan ayni ve nakdi yardımlarla oluyor. Bu sene kurban organizasyonu ile 3-5 milyon insana ulaşmayı planlıyoruz. İslam dünyasında bu insanların eline kurban eti veriyoruz. Ve diyoruz ki: ?Siz bunu alın. Biz getirdik. Biz sizin Türkiye?deki parçanızız.? Bu iletişim ağı her yıl gelişiyor. Milyonlarca insanı buluyor. Bu insanlarda öz güven oluşuyor. Özgüven sahibi olan insanlarda ümmet bilinci oluşuyor. Bu bilince erişen insanlar da elbette dünyada bizim de söyleyeceğimiz söz vardır demeye başlıyorlar. Allah?a hamd olsun, şu anda bu duruma geldik.
-Şu anda Filistin?de, Gazze?de, Batı Şeria?da insanlık dramı yaşanıyor. Bu kampanya esnasında oralara da girebilecek misiniz?
-Yani iddialı bir söz olacak ama, 17 yıllık tecrübemizle en zor şartlar altında, savaşlarda, bombardıman altında olan bölgelere girdiğimizi ortaya koyduk. Allah?a şükür, giremeyeceğimiz bölge, devlet ya da sınır yoktur. Her yere girip, yardımlarımızı dağıtabiliriz. Gazze?ye, Batı Şeria?ya da yardım taşıyabiliyoruz. İslam dünyasının en problemli bölgelerine girebiliyoruz. Allah?ın yardımıyla savaşın en şiddetli olduğu bölgelere girebilen teşkilatız. Mesela SarayBosna?ya, Felluce?ye, Telafer?e, Gazze?ye yardım götürdük. Bunlar zannediyorum şu son yüzyılda bu manadaki en önemli örneklerdir.
-Bu kadar tehlikeli bölgelerde böylesine güzel hizmetleri kaç çalışan ile yapıyorsunuz?
-Gönüllü hizmet verenlerimiz çok fazla. Merkezde Yönetim Kurulu?nda 25 kişiyiz. Vakfımızda çalışan sayımız 100?ü buluyor. Genel anlamda dünyanın birçok yerinde binlerce gönüllü, bedenen ve kalben bizimle beraber çalışıyor. Mesela bir Pakistan depremi olduğunda Pakistan?a gittiğinizde binlerce İHH formalı gönüllü arkadaşımızı görebilirdiniz. Doktorlar, eğitimciler, tüccarlar seferber olmuştu. Her sahada gönüllümüz oluştu. Bir de kurban vasıtasıyla gittiğiniz ülkelerde 3-5 milyon insana ulaşıyorsunuz.
?Erbakan Hoca?nın çalışmaları meyvesini veriyor?
-Kurban etlerini dağıtırken neleri gözetiyorsunuz?
-Savaş bölgelerini, doğal afet bölgelerini ve buralardaki dul ve yetimleri özellikle gözetiyoruz. Yoksulluğun kronikleştiği bölgelerde en çok mağdur olan dul ve yetimler, kimsesiz kalan insanlar. Bu insanların yanında olmak zorunda hissediyoruz. Çünkü Peygamber Efendimiz bu konuda birçok uyarılarda ve teşviklerde bulunuyor.
-Son günlerde yardım kuruluşlarıyla ilgili haberlerin ne gibi etkileri oldu?
-Bu tür haberler yardımlaşma kuruluşlarına ve yardımlaşma bilincine ağır darbeler vuruyor. Buradan seslenerek diyorum ki: hayırseverler, 17 yıllık tecrübeyi dikkate alsınlar. Sadece kurban eti dağıtmayan, aynı zamanda okullar açan, hastaneler kuran, katarakt ameliyatları yaptıran, Gazze gibi kritik bölgelerden yaralıları Türkiye?ye taşıyarak tedavi ettiren kuruluşa dikkat etsinler. Bu tecrübeye sahip olan İHH?a destek vermek, bu çalışmaların büyümesi demektir. Bu gittiğimiz bölgelerde çok güçlü iletişim ve bilgi akışı oluşuyor. Erbakan Hoca?nın yıllardır yapmış olduğu çalışmalar sonucunda bütün İslam Dünyası, Türkiye?yi çok iyi tanıyor. Türkiye?deki birikimi çok iyi biliyor. İHH olarak biz bu söylemlerin bölgelerde somutlaştırılması ve bir İslam Birliği projesinin de netleşmesi için katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum. Gün geçtikçe yapılan çalışmalarla bu proje önemli bir noktaya doğru gidiyor.
-Vakfınıza bağışta bulunmak isteyenler ne yapabilirler?
-Bizzat vakfımıza gelerek bağışta bulunabilirler. Hesap numaramıza para yatırabilirler. Vakfımıza bağışta bulunabilmek için birçok kanal var. Vakfımızın (İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı) adresi: Büyük Karaman cd. Taylasan sk. No:3 34230 Fatih / İstanbul?dan ibarettir.
Telefon numaramız: 0 212 6312121 Faksımız: 0 212 6217051
Web adresimiz: www.ihh.org.tr
E-mailimiz: [email protected]
Kaynak: Milli Gazete
