Uluslararası Gelecek ve Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen 'Uluslararası Terörizm ve Kitle İmha Silahları-Teknoloji Kullanmanın Sorumluluğu' adlı toplantıda Ortadoğu'daki tüm ülkelerin kitle imha silahlarının yasaklanması ile ilgili anlaşmalara dahil edilmesi gerektiği de vurgulandı.
Toplantıya başkanlık eden Mısır'ın önde gelen düşünce kurumlarından Dış İlişkiler Konseyi Başkan Yardımcısı Emekli Büyükelçi Muhammed Şakir, 1950'li yıllardan itibaren dünyada kitle imha silahlarının yasaklanması konusunda üç büyük anlaşmaya imza atıldığını ifade ediyor.
Şakir, Bunların 1968 tarihli Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması (NPT), 1972 tarihli Bakteriyolojik ve Toksik Silahların Gelişimi, üretimi ve Depolanmasını Yasaklama ve imha Konvansiyonu ile 1997 tarihli Kimyasal Silahlar Konvansiyonu olduğunu ifade etti.
RİSK ALTINDAKİ ÜLKELER
Konsey Başkan Yardımcısı; Hindistan, Pakistan, İsrail ve Kuzey Kore'nin NPT anlaşmasını imzalamamasından dolayı bulundukları bölgelerin sürekli büyük bir risk altında bulunduklarını vurguladı.
İSRAİL ORTADOĞU'YU TEHDİT EDİYOR
Muhammed Şakir, İsrail'in nükleer gölgesi altındaki bir Ortadoğu'da güvenliğin hiçbir zaman tesis edilemeyeceğini de belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Tehditler ve Tehlikeler Departmanı'ndan Dr. Prokhorov Vladimir ise günümüzde muazzam bir miktarda nükleer ve radyoaktif maddenin hayatımızın her safhasında kullanılmaya başlandığına işaret etti.
NÜKLEER TERÖRİST BİR SALDIRI
Son 10 yılda gittikçe artan şiddet ve terörist saldırıların sebep olduğu yıkıma bakarak nükleer terörist bir saldırının kuvvetle muhtemel olduğunu düşündüklerini vurgulayan Vladimir, herhangi bir yoldan elde edilen nükleer ya da radyoaktif maddenin terörist saldırı için kullanılabileceğine kaydetti.
Daha sonra Cihan'ın sorularını cevaplandıran Vladimir, 'Günümüzde nükleer güce sahip ülkeler, bazı ülkelerin bu silahlara sahip olmaması için baskı uyguluyor.
Peki bu silahlara sahip ülkelerin ellerindeki silahları kullanmayacaklarının bir garantisi var mı?' yönündeki soruya, uluslar arası mekanizmalar bulunduğunu, ancak yine de buna garanti vermenin çok zor olduğu cevabını verdi.
TALİBAN RUSYA İÇİN TEHDİT Mİ?
Vladimir, Afganistan'da Taliban'ın yeniden güçlenmesinin Rusya'da endişe oluşturup oluşturmadığı yönündeki soruya ise 'Halen Afganistan'dan kaynaklanan büyük bir uyuşturucu tehdidiyle karşı karşıya bulunduklarını, Afganistan'daki istikrarsızlığın her zaman kendileri için tehdit oluşturduğu' şeklinde cevap verdi.
Vladimir son Gürcistan kriziyle ilgili Türkiye'nin NATO ve Rusya arasında oynadığı rolü ise olumlu karşıladığını vurguladı. CHA
The End - Funny home videos are a click away