Amerikan Washington Post gazetesi, ABD ordusundan 3 yetkiliye dayandırdığı bir haberinde Kürt bölgesine Bulgaristan'dan küçük silah ve cephaneden dolu 3 uçak geldiğini yazdı. Gazete, merkezî yönetimin ise buna karşı çıktığına ve silah satımının Irak Anayasa'sına aykırı şekilde gerçekleştiğini savunduğuna dikkat çekti. W. Post ayrıca silahların, bölgeye gelişinde Amerikalı askerlerce yakalandığını; ancak bu konuda yetkililer bir şey yapmazken Nuri El Maliki'nin bilgilendirilip bilgilendirilmediğini de şüpheli olduğunu kaydetti.
Gazetede yer alan haberde, Kürtlerin ülkenin güneyindeki etkisini artırmaya çalıştığı bir dönemde ve Bağdat yönetimi ile Kürtler arasında silahlı çatışma çıkmasından endişelenildiği bir dönemde yaptıkları silah alımının zamanlamasının, Amerikalı yetkilileri endişelendirdiği dile getirildi.
Gazeteye konuşan ancak isimlerini açıklamayan 3 Amerikalı kaynak, silahların Eylül ayında üç C-130 kargo uçağıyla Süleymaniye kentine getirildiğini söyledi. Gazete, Kürt yetkililerin bu konuda açıklama yapmayı reddettiğini ve kendilerine yazılı olarak şu açıklamayı yaptıklarını belirtti: 'Bölgesel Kürt yönetimi Irak'ta terörle savaşın cephesinde yer almaya devam etmektedir. Devam eden bu tehditle birlikte anayasadaki hiçbir şey, Kürt yönetiminin bölge güvenliği için savunma malzemeleri edinmesini engelleyemez.'
Iraklı Kürtlerin, ülkenin kuzeyinde 18 eyaletten oluşan otonom bir yönetim sürdürdüklerini aktaran gazete, Şii ağırlıklı ama aralarında Kürtlerin de bulunduğu Bağdat hükümetinin, Kürt yönetimini Peşmerge güçlerini kullanarak bölgeyi güneye doğru genişlettiğini düşündüğünü kaydetti. Bu sorunların yanı sıra merkezi hükümet ile Kürt yönetimi arasında petrol zengini Kerkük'ten ve Kürt yönetiminin imzaladığı petrol anlaşmalarından dolayı da anlaşmazlık bulunuyor.
Bulgaristan'dan silah alımı konusunda gazeteye konuşan Irak İçişleri Bakanı Cevad El Bolani de merkezî hükümetin silah satın alınması konusunda kimseye bir yetki vermediğini söyledi. Bolani, silah alımından Irak İçişleri ve Savunma Bakanlıkları sorumlu olduğundan dolayı bu tür bir silah ediniminin Irak yasalarının ihlal edilmesi anlamına geleceğini vurguladı.
Gazete, Irak Anayasası uzmanlarının ise anayasada eyalet veya otonom yönetimlerin silah satın alma yetkisinin bulunup bulunmadığı konusunda açık bir ifade olmadığını söylediğini aktardı. Ancak hem Irak yönetimi hem de ABD'li yetkililer, silah alımında sadece İçişleri ve Savunma Bakanlıklarının yetkiye sahip olduğunu savunuyor. Irak ordusuna Savunma Bakanlığı silah sağlarken, İçişleri Bakanlığı da polis güçlerini silahlandırıyor.
Amerikalı Tuğgeneral Charles D. Luckey de gazeteye açıklamasında Irak hükümetinin, elindeki silahların büyük kısmını Yabancı Askeri Satışlar adıyla ABD'nin yönettiği tedarik programı vasıtasıyla edindiğini dile getirdi. Irak'a silah alımı konusunda yardım eden Luckey, eyaletlerin merkezden bağımsız olarak yurtdışından silah almaları gibi bir durumla daha önce karşılaşmadığını belirtti.
Ayrıca gazete, Amerikan ordusu binlerce Irak güvenlik gücünü eğitirken, Amerikan hükümetinin Irak'a yasal olarak sokulan silahlar konusunda bilmediği çok az şey olduğunu savundu. Gazeteye konuşan yetkililer de Eylül ayında Bulgaristan'dan gerçekleşen teslimatın Amerikan askerlerince yakalandığını söyledi. Askerlerin ilk olarak öğrendikleri şeyin ise silahların Bulgaristan'dan bir kaynaktan geldiği olduğu belirtildi. Ancak yetkililer, bu teslimat konusunda Amerikalı yetkililerin Kürt yönetimine karşı çıkıp çıkmadığını veya konu hakkında Başbakan Nuri El Maliki'nin bilgilendirilip bilgilendirilmediğini bilmediklerini kaydettiler.
Yetkililerden biri, Peşmerge güçlerine göndermede bulunarak 'Evet, Kürtlerin otonom bir bölgeleri var ve 'pesh'lere sahip olma yetkileri de var' dedi. Yetkili, 'Ancak kendilerini silahlandırmaları ve bu şekilde gizlice silah getirmeleri...eğer Irak hükümeti olsaydım, bu konuda endişelenirdim' diye ekledi.
Gazete, Irak'ta şiddet olayların son zamanlarda azalırken, yaklaşan yerel seçimler ve ABD'nin çekilmesiyle başlayacak yeni dönemin yakınlaşmasından dolayı siyasi tansiyonun yükseldiğine dikkat çekti. Şii ve Sünniler arasındaki gerilimin yanısıra son aylarda Arap ağırlıklı merkezi hükümet ile Kürt yönetimi arasındaki iplerin gerildiğine kaydeden gazete, bazı üst düzey yetkililerin savaş sözleri ettiğini ve hatta Irak ordusu ile Peşmergelerin çatışmaya çok yaklaştığını ifade etti.
Gelinen noktayı gazeteye değerlendirilen Washington merkezli Congressional Researh Service'ten Ortadoğu uzmanı Kenneth B. Katzman da 'Kuzeyde şiddetin hızla arttığını görebilirsiniz. Kürtlerle ilgili hiçbir mesele çözülmedi' diye konuştu.
Gazete, Sünnilerin 2005 seçimlerini boykot etmelerinden dolayı Kürtlerin, Kerkük ve Ninova'yı içinde bulunduran Tamim eyaletinde orantısız bir siyasi güç elde ettiğini kaydetti. Kerkük ve Ninova'nın, Kürt yönetiminin bitişiğinde olduğunu kaydeden gazete, Kürtlerin ayrıca 275 sandalyeli mecliste 75 üyeye sahip olduğunu hatırlattı.
Washington Post, Tamim'deki eyalet konseyinin Kürtler, Türkmenler ve Araplar arasında eşit olarak paylaştırılması konusunda yaşanan tartışmalardan dolayı yıl içerisinde Kerkük'te şiddet olaylarının çıktığını hatırlattı. Gazete, taraflar uzlaşamayınca bu konunun çözülmeden kaldığını belirtti. Gazete, Ağustos ayında Amerikalı yetkililerin, Peşmerge ve Irak ordusu arasında Hanakin şehrinde yaşanacak bir çatışmayı son anda önlediklerini aktardı.
Son zamanlarda Kürt yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile Irak Başbakanı Maliki'nin birbirlerine karşı sert ifadeler kullandıklarını kaydeden gazete, Barzani'nin Maliki için 'ateşle oynuyor' uyarısında bulunduğunu yazdı. Washington Post, Maliki'nin eyalet konseylerinin hükümetin 'gözü kulağı' olduğunu savunduğunu belirtirken, Kürt tarafının ise Maliki'nin, Barzani'nin gücünü azaltmak için bu konseyleri kullandığını düşündüklerini ifade etti. Gazete, Irak'ın Kürt asıllı Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin de Maliki'ye bir mektup yazarak, eyalet konseylerine gönderilen paranın Irak ordusuna aktarılmasını istediğini vurguladı.
Kürt ailelerin kontrolünde kurulan Peşmerge güçleri, Saddam döneminde Irak Ordusu ile savaşmıştı. 2003'teki işgalin ardından Peşmerge güçleri Kürt bölgesi sınırları içerisinde kalırken, 2004 yılında ise militanlarla mücadele için Musul'a da gönderilmişti. Ancak Irak hükümeti son zamanlarda Peşmergelerin, Kürt bölgesi dışında kullanılmasını durdurmak için harekete geçmiş ve Ninova'daki Peşmergelerin yerine Şii ve Sünni kuvvetlerinin konuşlandırılması için adım atmıştı.
Ayrıca merkezi hükümet, ABD'nin Kürt bölgesinde üs kurmasına izin veren Barzani'ye sert çıkmışlar ve kendisinin böyle bir yetkisinin bulunmadığını belirtmişlerdi.
Irak, Bulgaristan'dan silah aldı
Irak'ın kuzeyindeki Kürt yönetiminin, Bulgaristan'dan silah satın aldığı iddia edildi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2008-11-23 14:10:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara