Filmde tarihte hiç olmayan bir padişahın hayatını trajikomik bir üslupla anlatıyor.
'Arabesk' ve 'Kahpe Bizans' filmleriyle çok tartışılan Gani Müjde, senarist ve yönetmenliğini yaptığı Osmanlı Cumhuriyeti'yle amacının kesinlikle saygısızlık olmadığını söylüyor. Osmanlı'daki hoşgörü iklimi uygulanmadığı için günümüzde laiklik ve türban sorunu yaşandığını belirten Gani Müjde ile yeni filmini konuştuk.
Atatürk'ün hiç lider olmadığı, Kurtuluş Savaşı yapılmayarak Osmanlı'nın 'Osmanlı Cumhuriyeti' şeklinde devam ettiği bu hikâye aklınıza ilk ne zaman geldi?
İlkokuldan beri bize 'Eğer Atatürk olmasaydı' diye başlayan cümleler kurdular. Ben de bu sorudan yola çıkarak bu senaryoyu yazdım. Ama çok heyecanlıyım. Bu film, yönetmenliğimde dönüm noktası olacak. Ben bugüne kadar absürt komedilerin yazarı olarak tanındım. İlk defa dramatik bir komedi yaptım.
Can Dündar'ın 'Mustafa' filmine gösterilen tepkiler sizi endişelendirdi mi?
Hayır. Çünkü benim filmim çok kabul gören doneler üzerinden gidiyor. Bunu yaparken hesap kitap içinde olmadım, ama ben bu ülkenin çocuğuyum ve bu ülkenin geçmişiyle kökleriyle beraber büyüdüm. Dolayısıyla köklerimde Osmanlı da, Cumhuriyet de var. Benim filmime gelip 'Burayı neden öyle yaptın, neden yapmadın' diyemezler. Çünkü bu film benim varsayımım. Herkesin varsayımı farklı olabilir. O yüzden 'Benim düşündüğüm Osmanlı Cumhuriyeti bu değil' diyen çıkarsa, ona, 'Zaten bu benim kurduğum bir cumhuriyet' cevabını veririm. Kendi kafamda oluşturduğum bir şey bu. Eleştiriler beni korkutmadı. Ama bu yaklaşımı çok haksız buluyorum. Bir filmin bu kadar farklı biçimlerde ele alınması doğru değil.
Mustafa filmi Atatürk'ü karanlıktan korkuyor diye gösterdiği için bile eleştirildi.
Bunlar bana çok saçma geliyor. Ben Atatürk'ü bir insan olarak algıladım ve filmden çıktıktan sonra da bu duygumda bir değişiklik olmadı.
Osmanlı, Türkiye'nin yumuşak karınlarından biri. Hatta bir dönem yok bile sayıldı. Böyle çetrefilli bir konuyu bu şekilde bile olsa ele almaya çekinmediniz mi?
Osmanlı'nın yok sayılarak üzerine sünger çekilmesi ona yapılmış en büyük hakarettir. Ben Kosovalı bir ailenin çocuğuyum. Evlad-ı fatihanım. Arnavut'um. Osmanlı benim için bir merkez ama Cumhuriyet de bir merkez. Şu anda göreceli olsa da demokrasimizi Cumhuriyete bağlıyız. Ama her ikisi de bizim kültürümüz.
'Resmi tarihe inanmıyorum padişahlar hain olamaz'
Resmi tarih bize yıllarca padişahların hain olduğunu söyledi. Sizin padişahınız nasıl biri?
Resmi tarihe karşı çıkıyorum. Elbette padişahların hatası olmuştur, yöneticiler her zaman hata yapar. Ama onlara asla hain denemez. Hain cümlesini kabul etmiyorum. Hain olan insan belediyenin kaldırdığı bir cenazeyle gömülmez. Çünkü hainlere çok paralar verilir. İhanetlerinin karşılığı vardır. İhanet kavramını yakıştıramıyorum Osmanlı padişahlarına.
21. yüzyılda göremediğimiz şeyler bunlar değil mi?
Evet, keşke şimdiki iktidarlar da bu vizyonda olabilse. Burayı orta doğu ülkesi olmaktan çıkaran bu mozaiktir. Fatih Sultan Mehmet'in başardığını keşke Cumhuriyet Türkiye'sin'de de başarabilseydik. O zaman gerçekten çok farklı bir ülkede yaşıyor olurduk. Laiklik diye bir problemimizde olmazdı, türban diye de bir problemimiz de. Dolayısıyla bu vizyonu hakikaten çok özlüyorum.
***En çok sevdiğim padişah Fatih
'Benim fovarim Fatih Sultan Mehmet. Hem başarıları hem de vizyonuyla mükemmel bir insan. Şöyle bir padişah düşünün ki İstanbul'u alır almaz ilk söylediği 'Hıristiyan tebaya dokunmayın, biz onlarla yaşayacağız.' olmuş. Çok büyük bir dünya görüşü sergilemiş.'
Haber: Nergihan Çelen
Kaynak: Zaman
