İşraki, halkın bir önceki cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'yi sevdiğini ve ona oy vereceğini savundu.
Zehra İşraki, Suudi Arabistan'da yayınlanan El Vatan gazetesinde yer alan açıklamasında Ahmedinecad'ın dört yıllık görev süresi boyunca vaat ettiği reformları yapamadığını, dolayısıyla sertlik yanlılarının bile Ahmedinejad'ı yeniden aday gösterip göstermeme konusunda tereddütlü olduklarını iddia etti.
İşraki, reformcuların ise Hatemi konusunda kararlı olduklarını; ancak Hatemi'nin kendisinin henüz kararını vermediğini söyledi.
1997-2005 yılları arasında iki dönem cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Hatemi, saygın kişiliği, modern düşünceleri ve yumuşak söylemleriyle dünyada büyük bir saygınlık kazanmıştı.
Gazetenin haberine göre İran eski içişleri bakanı Mustafa Pur Muhammedi ise bizzat Ahmedijad'ın kendisini görevden aldığını belirtti.
Nisan ayında görevinden alınan Pur Muhammedi'nin yerine Ali Kordan getirilmiş; ancak o da bu aybaşında görevden uzaklaştırılarak Ahmedinejad'ın en yakınlarından biri olarak bilinen Sadık Mahsuli içişleri Bakanlığı görevine getirilmişti. Muhammedi, Ahmedinejad'ın kendisine, fikirlerinin olgunlaşmamış ve faydasız olduğunu söylediğini bundan dolayı görevden alındığını da öne sürüyor.
Tahran eski Belediye Başkanı olan Ahmedinejad, 2005 yılında yüzde 62 gibi bir oyla rakibi Haşimi Rafsancani'ye büyük bir üstünlük sağlayarak cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuştu.
Ancak Ahmedinejad son günlerde hem ekonomideki başarısızlıkları ve hem de üst üste bazı bakanları görevden almasından dolayı hem taraftarları ve hem de modernistler tarafından sert eleştirilere maruz kalıyor.
İran için en büyük tehlike olarak gösterdiği yolsuzluklarla baş edemeyen Ahmedinejad bizzat parlamento tarafından yolsuzluk yapmakla suçlanmış, petrolden elde edilen 35 milyar doların nereye harcandığının belli olmadığını duyurmuştu.
Döneminde petrol gelirlerini halka harcayacağını duyuran Ahmedinejad, kısa sürede maaşları ve temel gıda maddelerine yapılan sübvansiyonları artırmaya başlamış, fakirler için önemli projelerin temelini atmıştı.
Bankaların da düşük faizle kredi vermelerini sağlayan Ahmedinejad, fakir ailelerin borçlarını affetmiş, ilk kez evlenenlere ve ev sahibi olacaklara da yardım etmişti.
Fakat ekonomistler, kaynağı belli olmadan yapılan tüm harcamaların ekonomi felsefesine aykırı olduğunu belirtmiş ve ülkenin iflasın eşiğine sürüklendiğini öne sürmüştü.
Son yıllarda yapılan araştırmalarda da ülkedeki fakirliğin düşmek yerine arttığını ortaya koyuyor.
İç politikadaki başarısızlıklardan sonra dış politikada daha şahin bir söylem geliştiren Ahmedinejad sık sık İsrail'i hedef alan açıklamalar yapıyor.
Nükleer program konusunda da ABD öncülüğündeki Batı'ya taviz vermelerinin söz konusu olmadığını belirtiyor. (CİHAN)