Washington'da yapılan G-20 zirvesinden çıkan sonuç, bir çok ülke ideri tarafından memnuniyetle karşılandı. Liderler Nisan ayında yapılacak ikinci zirve öncesinde ilerleme kaydedeceklerini söylüyor. Ancak tüm eylem vaadlerine karşın bazı çevreler zirvenin düşkırıklığı yarattığı kanısında.
Zirvede bir araya gelen liderler küresel ekonomide yeniden büyümeyi sağlamak için işbirliği vaadinde bulundu ve mali piyasalarda 'gerekli' reformların yapılması için işbirliğine kararlı olduklarını bildirdi. G-20 liderleri, İMF ve Dünya Bankası'nda reform konusunda da anlaştı. Zirvede konuşan ABD Başkanı George Bush, ''Şimdiye dek gereken önlemler alınmamış olsaydı 1929-1930'un Büyük Bunalımı'ndan beter mali krize dünya girebilirdi'' dedi.
Diğer taraftan Bush, ''serbest pazar ekonomisinin dışında kesin çözüm yolu yok'' mesajını da verdi. Bazı gelişmekte olan ülke liderleri, zirvenin gücün daha zengin ülkelerden kendilerine doğru kaydığı, bir dönüm noktası olduğunu ileri sürüyor. G-20 ABD, Japonya ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerin yanısıra, Çin, Hindistan ve Brezilya gibi yükselmekte olan ekonomileri de içeriyor.
Türkiye de katılımcılar arasında. Liderler 30 Nisan 2009'da İngiltere'de tekrar bir bir araya gelecek ve zirvede alınan kararların ne kadar hayata geçirildiğine bakacak. AB dönem başkanı Fransa'nın Cumhubaşkanı Nicolas Sarkozy ile İngiltere Başbakanı Gordon Brown alınan temel ilke kararlarında tam hem fikir olduklarını belirttiler.
G-20'nin en çaresizleri Obama, Berlusconi
Dünyanın en çok seyredilen dizilerinden biri olan 'Desperate Housewifes'ın (Umutsuz Evkadınları) G-20 versiyonu çıktı. The Guardian'ın yaptığı analiz haberde 20 ülke ekonomilerinin ve başkanlarının ne kadar çaresiz oldukları tespit edildi. Sıralamada en umutsuz yani en kötü dereceyi Arjantin, İtalya ve ABD aldı. Türkiye ise dört yıldız alarak listenin ilk sıralarında bulunuyor. Gazeteye göre yükselen yıldızlar Hindistan ve Çin ise krizin 'kazananları' olacak. İşte umutsuzlar listesi:
TÜRKİYE: IMF'den para alabilir
Türkiye'nin borcu ile ilgili olarak reyting kuruluşları görünüm değiştirdi. Bu da Türkiye IMF'den para almak zorunda kalabilir. Para birimi sadece geçtiğimiz ay dolar karşısında üçte bir değer kaybına uğradı.
ABD: Acil çözüm şart
Subprime mortgage'la başlayıp krediyle süren krizin merkezi. ABD, bankalar ve toksik krediler için 700 milyar dolarlık kurtarma planı açıkladı. 150 milyar dolarda ekledi, ancak yine de acil çözüme ihtiyacı var.
FRANSA: Durgunluğu erteledi ama...
Fransa ekonomisi temmuz - eylül dönemleri arasında yüzde 0.1 büyüdü. Ama bu rakam durgunluğun geçici olarak ertelenmesi olarak adlandırılıyor. Paris 320 milyar euro ayırarak bankaları kurtarma planı açıkladı.
İTALYA: 7 yılda 4'üncü daralma
Ekonomi iki çeyrekte beklenenden daha yüksek bir oranla yüzde 0.5 daraldı. Bu İtalya'nın yedi yıl içinde dördüncü daralması. Hükümet bankaların sermaye arttırımı için 40 milyar euro ayırdı. Ayrıca 650 milyon euroluk da fon garantisi getirdi.
ALMANYA: Paket üstüne paket
Avrupa'nın en büyük ekonomisi resmi olarak resesyona girdi. İkinci çeyrekte yüzde 0.5 daraldı. İhracatı da daralıyor. Bankalara 400 milyar euro kaynak aktarıyor bunlara ilave olarak bankalara sermaye aktarımı için 100 milyar euro kaynak ayırdı.
HİNDİSTAN: Kazanan olacak
Hindistan küresel ekonomiyi canlandırma konusunda başrollerden birini üstleniyor. Büyümenin bu yıl yüzde 7.5 olması bekleniyor. Geçen yıl bu oran yüzde 9 olmuştu. Bu rakam da ülkenin endüstriyel olarak durgunluğa gireceği tartışmasına sebep oldu.
ÇİN: Dünya onun eline bakıyor
7 yılın en düşük seviyesinde olan sanayi büyümesini ortadan kaldırmak için 586 milyar dolarlık bir kurtarma paketi açıkladı. Elinde 1.9 trilyon dolarlık döviz rezervi var. Çin şu anda dünyanın geneline yardım etme konusunda baskı altında.
Kaynak: BBC, TİMETURK ve Sabah