Haber Merkezi / TİMETURK
ABD?nin bölgedeki en önemli hedeflerinden biri, iç savaşları körüklemek ve mezhebi/etnik/dinsel çatışmaları kışkırtmak. Bunun nedeni ABD?nin Irak ve Afganistan?da hezimete uğraması, İsrail?in Lübnan?da aldığı yenilgi ve kuşatma altında olmasına rağmen Gazze?nin direnişi..
Tanınmış İslami düşünür Münir Şefik, Timetürk?le yaptığı röportajda Araplarla İran arasındaki ilişkilerin geleceğini böyle özetliyor. Amerika?nın 11 Eylül 2001?den sonra bölgede güçlü bir dönüşüm yaratma isteğinin fiyaskoyla sonuçlandığını, iç çatışmaları ve mezhebi çekişmeleri alevlendirmek için elinden ne geliyorsa yaptığını ancak bu çabaların tamamının başarısız olduğunu belirterek, Arap ülkelerindeki çelişkileri tırmandırmak için her türlü yolu denediğini kaydetti.
Şefik, Arap Şiilerinin ne akide ve iman ne de siyasi ve fikri açıdan homojen bir topluluk olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, İran?ın bölgede özgürlük projelerinin temsilcisi olduğunu dolayısıyla Araplarla İranlıların en azından bölgedeki parçalama girişimlerine karşı bir araya gelmek amacıyla aralarında tali ayrılıkları çözümlemesi gerektiğini ifade etti. Özellikle de içsel bölünmelerin uzun süredir mevcut olduğu ve bizim bu anlaşmazlıklarla birlikte yaşamaya alışkın olduğumuz düşünülürse..Şefik, en büyük kabusun ABD?nin kışkırtmaları olduğunu söylüyor.
Röportajın sonunda Şefik, mevcut uluslararası konjonktür, Rusya?nın ve Çin?in yükselişi gibi konuları ele alırken önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak konulara da değiniyor. Şefik?e göre, önümüzdeki dönem; İran, Şiilik ya da Sünnilik konularında değil, daha çok tıpkı Soğuk savaş dönemlerinde olduğu gibi Batı?nın Müslümanlara dalkavukluk yaparak Rusya ve Çin?in karşısında ve kendilerinin yanında yer alması için vereceği mücadeleye tanık olacak.
ÇARPICI RÖPORTAJI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN