ABD'nin yeni seçilen demokrat başkan adayı Barack Obama'nın önünde içerde ve dışarda çözülmesi gereken bir yığın sorun duruyor. Mortgage krizi ile başlayan önü bir türlü alınamayan mali krizin dışında Latin Amerika ülkeleri ile bozulan ilişkiler, Ortadoğu sorunu, Irak'tan çekilme, İran ve Kuzey Kore nükleer programları, Rusya-Gürcistan savaşı, Afganistan, NATO'nun genişlemesi ve diğer onlarca sorun selefi George W. Bush'un Obama'nın kucağına bir enkaz olarak bıraktığı konulardan bir kısmı.
ÇOK KUTUPLU DÜNYA DÜZENİ VE RUSYA
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından tek başına tüm dünyayı yönetmekte başarılı olamayan Washington yönetimi önemli karar aşamasında bulunuyor. Aslında Amerikan halkı demokrat aday Obama'yı seçerek bu karar için ilk adımı attı. Şimdi sıra Obama ve ekibinde. Obama'nın tüm dünya halklarının çıkarlarını dikkate alarak Birleşmiş Milletler'i öncülleyen çok kutuplu yeni bir dünya düzenine 'evet' demesi bekleniyor. Cumhuriyetçi aday John McCain'in Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in gözlerinde gördüğü K-G-B harfleri yerine Obama'nın Rusya'nın yeni lideri Dmitri Medvedev'in inisiyatifi ile geliştirilen 'Pan-Avrupa Güvenlik Anlaşması' önerisini dikkatle incelemesi gerekiyor. Bu öneri 'yeni bir Soğuk Savaşın' önünü alacak barış içinde bir dünyanın kurulması için Kremlin'in attığı önemli bir adım.
Henüz Polonya ve Çek Cumhuriyetine füzeler yerleştirilmeden, karşılığında Rusya'nın da Avrupa'nın ortasında bulunan Kaliningrad şehrine Almanya, Polonya ve Litvanya gibi birçok ülkeyi hedefe koyan onlarca nükleer başlık taşıyabilen İskender füzelerini konuşlandırmadan bu anlaşmanın müzakere edilmesine bir fırsat daha verilmesi gerekiyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün Kremlin'in önerisini bir kez daha yineledi. Lavrov şu cümlelerle yaptı çağrısı: 'Bir tarafta ortak çıkarlara saygı duyan ve ABD'nin doğu Avrupa'ya yerleştirmeyi düşündüğü füze savunma sistemlerine karşılık 'Pan-Avrupa Güvenlik Anlaşması', diğer tarafta da Kaliningrad bölgesine Rusya'nın taktik füzeler yerleştirmesi. Gerçekten bunu bir kez daha düşünmek için zamanımız var. Tek taraflı kararlar yerine kollektif bir anlaşma sağlamalıyız.'
OBAMA'NIN ÖNÜNDEKİ TAKVİMLER
Önümüzde çok önemli kararların alınmasını gerektirecek önemli takvimler var. İşbirliği ya da yeniden soğuk savaş söylemlerine dönülmesine neden olacak ilk görüşme 14 Kasım'da Fransa'nın Nice kentinde. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in katılacağı zirve Rusya-AB ilişkileri açısından dönüm noktası niteliğinde. Gürcistan'a yönelik askeri operasyon nedeni ile askıya alınan 'Rusya-AB İşbirliği ve Ortaklık Anlaşması' ile ilgili müzakerelerin yeniden başlamasına yeşil ışık yakılması bekleniyor. İkinci önemli takvim ise 15 kasım Washington G-20 zirvesi. Rusya'nın genç başkanı Medvedev ABD'nin demokrat başkanı Obama ile ilk kez görüşecek. Medvedev ABD seçimlerinin açıklandığı gün ABD'ye İskender füzeleri ile tehditte bulunmuştu. Ardından Medvedev Obama'yı telefonla arayarak kutladı ve iki ülke ilişkilerinde yeni sayfa açılması önerisinde bulundu. Yeni başkanın Medvedev'e vereceği sinyaller Kremlin'in kararlarında etkili olacak.
Diğer önemli bir takvim 18 Kasım Cenevre zirvesi. 15 Ekim'de anlaşma sağlayamayan Rusya ve Gürcistan yeniden barış anlaşması için masaya oturacak. Gürcistan'ın özerk bölgeleri Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarını tanıyan Moskova bu iki bölge temsilcilerinin de görüşmelerde eşit şartlarda yer almasında ısrarlı. Tiflis de bu durumda görüşmelere katılmayacağını söylüyor. Prosedürde uzlaşı sağlanamadığı için 15 Ekim başarısız oldu. Şimdi bir orta yol bulunarak 18 Kasım'da yeni bir anlaşmaya imza atılması gerekiyor.
Aralık ayında ise iki takvim daha var. Aralık başında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı toplantısı ve sonrasında NATO zirvesi. Moskova AGİT zirvesinde 'Pan-Avrupa Güvenlik Anlaşması'nı bir kez daha masaya getirmeyi planlıyor. Ukrayna ve Gürcistan'ın üyelik aksiyon planına dahil olmayı bekledikleri NATO zirvesi de Kremlin için önemli bir gösterge olacak. Obama'nın Kremlin'le işbirliğini seçmesi durumunda kriz haline gelen bir çok uluslararası konunun üstesinden gelmek mümkün. Tüm dünya Obama'nın koltuğuna oturmasının ardından ya -ekonomik krizin de zorladığı- yeni bir dünya düzeni ile düzlüğe çıkacak, ya da 'nükleer oyunun' yeniden başladığı her geçen gün daha az güvenli hale gelen bir bilinmeze doğru sürüklenecek.
Cihan