AB, Rusya ile ilişki genişletme hazırlığında

AB'nin önümüzdeki 6 aylık süreç için savunma ve güvenlik politikalarını belirlemek üzere toplanan AB Dışişleri Bakanları zirvesi bugün sona erdi. Zirveye AB-Rusya ilişkilerinde atılacak yeni adımlar damgasını vurdu. Zirvenin ardından AB Dönem Başkanı Fransa'nın Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner bir açıklama yaptı. Kouchner, 'Rusya ile ilişkilerimizi yeniden yapılandırmamız ve ortaklık anlaşması çerçevesinde geliştirmemiz gerektiği konusunda neredeyse oy birliği içindeyiz. Bu konuda herhangi bir oylama olmadı elbette ama fikir birliği sağlayan çoğunluk 26 ülkeden oluşuyor ve sadece bir ülke bu durumdan rahatsız oldu. Bizim için böyle bir çoğunluk sağlanmış olması, Rusya ile ilişkileri ilerletmemiz ve genişletmemiz için yeterli bir sebep' diye konuştu.

Zirvede, hükümet güçleri ile isyancılar arasında çatışmaların yaşandığı Kongo'daki durumun da detaylı bir şeklide ele alındığını kaydeden Kouchner, 'Bu ülkedeki durum her geçen gün kötüleşiyor ve doğrusunu söylemek gerekirse elimizden hiçbirşey gelmiyor. Çünkü problemi askeri yolla çözmemiz mümkün değil. Kongo'daki problemler önce siyasi çözümler gerektiriyor. AB olarak dünyanın her yerine asker gönderemeyiz. Böyle bir kapasitemiz henüz yok. Özellikle de hiçbir çözüm olmayacağı aşikar durumlarda bunu yapamayız. Siyasi yollara tekrar başvuracağız. Birleşmiş Milletler'in hali hazırda 17 bin askerinin bulunduğu bir bölgeye ayrıca asker yollamak ve operasyonlarda bulunmak akıllıca değil' dedi.

Kosova konusunu da konuştuklarını ancak herhangi bir pozisyon ya da sonuca ulaşamadıklarını açıklayan Kouchner'den sonra söz alan AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana ve Avrupa Komisyonu Dışilişkiler Komiseri Benita Ferrero Waldner, Bosna-Hersek konusunda seçimler sonrası son durumun memnuniyet verici olduğunu söyleyerek, Rusya ile ilişkileri ilerletmeye ve genişletmeye devam edilmesinin Avrupa'nın kendi çıkarına bir durum olduğunu yineledi.

Toplantıda bulunan Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de, Makedon bir gazetecinin ikili ilişkilerin aday ülkelerni müzakere sürecini etkilemesi konusundaki sorusuna şöyle yanıt verdi: 'Ülkelerin ikili ilişkileri müzakerelerin bir parçası değildir. Bu sebeple ikili ilişkiler müzakereleri etkileyebilir diyemeyiz. Teknik olarak hazır olan fasıllar açılır.'