BBC Türkçe: Başkanlık seçiminin sonucunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Prof. Noam Chomsky: Bence ülke ve dünya, John McCain kazanmadığı için şanslı... Siyah bir adamın seçimi kazanmış olmasıysa manidar. Böyle birşey bundan 40 yıl önce, hayal bile edilemezdi. Ya da rakibinin bir kadın olması da düşünülemezdi.
Bu önemli değişiklikleri, bir anlamda 60'lı yılların aktivizmine borçluyuz. O dönemde yaşananlar bu ülkeyi bir çok açıdan biraz daha uygarlaştırdı.
Ama diğer yandan da, buradaki ve Avrupa'daki Obama heyecanına katılmıyorum.
Umarım doğru çıkar, ama bunun için bir temel göremiyorum. Bana kalırsa aşağı yukarı Bill Clinton tarzında, merkezci bir Demokrat lider olacaktır ki, tabii bu alternatifinden elbette daha iyi bir sonuç. Ama ülkeyi bekleyen sorunlara bir cevap değil.
BBC Türkçe: Amerika Birleşik Devletleri'nde henüz tam anlamıyla çözülmemiş ırk sorununa bakacak olursak sizce siyah bir liderin, Barack Obama'nın seçilmesiyle, bu sorunların çözümü yolunda, küçük de olsa bir adım atılmış oldu mu?
Prof. Noam Chomsky: Belki, küçük bir adım olarak evet ama biraz geç bir adım bu, Anayasada köleliğin kaldırılmasına ilişkin değişikliklerin ardından, yani tam 150 yıl sonra 'Evet, yine de bir adım' diyebiliriz.
Sonuç şunu gösteriyor: Bu kez Bradley etkisi yaşanmadı.
Biliyorsunuz, bu olay, 1982'de Valilik seçimlerinde Tom Bradley'in başına gelmişti. Kamuoyu yoklamalarında önde gidiyordu ama son dakikada kaybetti. Çünkü seçmenler, siyah adaya oy vereceklerini söyleyip sandık başında karar değiştirmişlerdi.
BBC Türkçe : Sizce Barack Obama, dış politika alanında Amerika'nın imajını onarabilecek mi?
Prof. Noam Chomsky: Bence bunu zaten yapmış durumda. Yani imaj açısından baktığımızda, sorunuzun yanıtı evet...
Ama işin gerçeğine baktığınızda farklı bir soru doğuyor.
Aslında sekiz yıllık Bush iktidarına bakarsanız, ilk dört yılda Bush dünyanın geri kalanıyla kötü bir ilişki içindeydi, küstahça, şiddete dayalı, ilişkileri aşındıran bir tutum sergilemişti.
Amerika'nın çıkarlarına gerçekten zarar verdi.
Diğer yandan Bush'un ikinci dört yıllık döneminde, dış ilişkilerde normalleşmeye yönelik bir eğilim vardı.
Donald Rumsfeld, Paul Wolfowitz gibi şahinleri devre dışı bıraktıktan sonra izlediği politikalar da aşırılıktan çok sağın alışık olduğu, tipik bir nitelik kazandı.
Sonuçta fazla bir şey elde edilemedi...
Ve büyük ihtimalle benzer bir tutum, Obama döneminde de devam edecek.
BBC Türkçe : Obama'ya, elinde bir sihirli değnek varmışcasına bakılıyor şu aşamada. Acaba Irak ve Afganistan konularına, Demokrat liderin başkanlığında bir çözüm bulunacak mı?
Prof. Noam Chomsky: Ben bu yönde bir belirti göremiyorum.
Yani doğru bir çözüm var elbette. Saldırgan bir güç olarak Amerika ve İngiltere'nin, geri çekilmeyi müzakere etmeye bile hakları yok.
Sadece kurbanların taleplerini karşılamalı ve onlara hakettikleri tazminatları ödemeliler.
Afganistan'daysa şekillenmeye başlayan bir barış hareketi var; bu etkileyici bir gelişme. Amerika, sınırda Pakistanlıları öfkelendirmekten vazgeçmeli. Bu, durumu daha da zorlaştırıyor Yeniden yapılandırma seçeneğine yönelmeli ve ardından da çekilmeli.
BBC Türkçe : Sizce Obama yönetiminde Türkiye'nin ABD nezdindeki statüsü ve konumu değişir mi? Özellikle Kürt sorunu, Ermeni sorunu gibi konularda...
Prof. Noam Chomsky: Bu konuda iyimser olmak çok zor. Türkiye'de büyük bir devlet terörünün yaşandığı 1990'ları size hatırlatmama gerek yoktur.
Binlerce köy ve kasaba yerle bir olmuştu. Yüz binlerce belki de milyonlarca kişi mülteci durumuna düşmüştü. On binlerce kişi de öldürülmüştü. Bunlarda büyük ölçüde -bir önceki Demokrat başkan- Bill Clinton'ın payı var.
Türkiye'de vahşet arttıkça, Clinton Türkiye'ye daha fazla silah temin etmişti. Sadece 1997 yılında Türkiye'nin aldığı silahların yüzde 80'ini o sağlamıştı. Clinton Türkiye'ye tüm soğuk savaş döneminden daha fazla askeri yardımda bulundu.
Obama ise, henüz tüm bu konularda dikkate değer bir söz sarfetmiş değil. Aklında ne olduğunu da bilemezsiniz. ama Clinton'dan çok farklı olacağına dair bir kanıt da göremiyorum ben.
Diğer yandan ABD Türkiye'nin AB'ye girmesini desteklemektedir. Ben şahsen bunu destekliyorum. Ama bu desteğin Türkiye'nin ihtiyaçlarından kaynaklandığını da düşünmüyorum pek...
Bu daha çok AB içindeki Almanya ve Fransa gibi belli güç odaklarının nüfuzunu sulandırarak daha fazla nüfuza sahip olma isteğinden kaynaklanıyor.
BBC Türkçe : Peki siz Barack Obama konusunda ne düşünüyorsunuz, hem Amerika, hem de dünyanın geleceği açısından umutlu musunuz?
Prof. Noam Chomsky: Umutlu muyum?
Sanırım, bu soruya, düşünür Gramsci'nin ün kazandırdığı 'Aklın karamsarlığı, iradenin iyimserliği' sloganından daha iyi yanıt olamaz.