2003 yılında Ali Beke Özkan adlı vatandaşın bularak müzeye getirdiği bazı pişmiş toprak ve taş eserlerin çıktığı yeri saptamak amacıyla gidilip bakılmasından sonra varlığı keşfedilen Yeşilova höyüğünün İzmir?deki en eski yerleşim alanı olduğu tespit edilmişti. Kültür Bakanlığı?nın izni ile 27 Temmuz 2005 tarihinde İzmir Arkeoloji Müzesi ve Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü, ortak bir proje olarak başlatılan kazı çalışmaları yaklaşık iki yıl boyunca devam etti. Şimdi Yeşilova?da, üniversitenin, Bornova Belediyesi?nin ve İsveç?in Kalmar belediyesinin katkılarıyla 2010 yılında hayata geçirilecek yeni bir proje başlatılıyor.
8500 YIL ÖNCESİNE AİT ESERLER
? Höyükteki kazı çalışmalarının başkanlığını yapmış olan Ege Üniversitesi (EÜ) Arkeoloji Bölümü?nden Yar. Doç. Dr. Zafer Derin, şu ana kadar gerçekleştirilen çalışmaları özetlerken, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Belediyesi, Özel Şifa Hastanesi ve İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü?nün desteğiyle Yeşilova höyüğünde yürütülen kazılardan çıkarılan 150 civarında eserin, müzeye aktarıldığını söyledi. Derin, buluntuların 8 bin 500 yıl önceki toplumun kimliğini ve kökenini çözmede önemli rol oynadığını belirterek şu bilgileri verdi: ?Mühürler ve benzeri buluntular, organize bir topluluk olan halkın, İç Anadolu bölgesiyle yakın ilişkiler kurduğunu ve muhtemelen aynı kökene sahip olabileceğini ortaya koymuştur. Ayrıca, hammadde kaynakları açısından, buluntular, Ege adaları ve İç Anadolu?yla kurulmuş olan ticari ilişkilere kanıt teşkil etmektedir.?
SIRADA DEV AÇIKHAVA MÜZESİ VAR
? Yeşilova Höyüğü?nde uygulanacak yeni proje kapsamında 14 bin metrekarelik geniş bir alanda bir açıkhava müzesi oluşturulacak. Böylece çevre kirliliğinden kurtarılarak yerli ve yabancı turizme kazandırılacak olan Yeşilova höyüğü, Bornova?yı bölgenin önemli çekim merkezlerinden birine dönüştürecek. Yar. Doç. Dr. Zafer Derin, ?Bu yeni proje, bölge tarihi açısından da önem kazanan höyükte üniversiteyle halkın bütünleşmesini de sağlayacaktır? dedi. EÜ Rektörü Candeğer Yılmaz ise yıllar önce hayalini kurduğu bir projenin şimdi neredeyse tamamlandığını görmekten büyük sevinç duyduğunu söyleyerek ?Böyle bir projeyi Ege Üniversitesi?nin gerçekleştirmiş olması ise ayrı bir gurur vesilesi? dedi.
GEÇMİŞE YOLCULUK PROJESİ
? Projesine start verilen açıkhava müzesinde, kazılardan elde edilen buluntuların sergilendiği bölümler haricinde yeniden yapılandırılacak bir ?antik kent? uygulaması dâhilinde müzenin ziyaretçileri geçmişe bir yolculuk yapacak. Özellikle ilköğretim öğrencilerine tarih bilinci aşılamak üzere, söz konusu proje kapsamında çocuklara önce arkeolojik alan tanıtılacak, ardından arkeoloji parkında deneysel kazı çalışmalarına katılmaları sağlanacak. Daha sonra da giysilerini değiştirerek, kurulacak tarih öncesi döneme ait bir köyde yaşayıp üreterek öğrenecekler.
BATILI ARKEOLOGLARI DA ÇEKİYOR
? Höyüğün 8 bin 500 yıllık tarihi, bölgeyi Batılı arkeologların da ilgi odağı haline getiriyor. Dünya tarihi açısından uluslararası bir önemi olan Yeşilova kazılarında günlük kullanıma ait kap-kacak dışında çok değerli mühürler, kutsal kaşıklar ve takılar da bulundu. Bölge ile ilgilenenler arasında İrlandalı arkeologlar da var, ancak kendileri, kazılarda bulunan kemiklerle ilgileniyor. Bu kemikler üzerinde DNA testleri gerçekleştirecek olan İrlandalılar da bölgede biyolojik köken araştırmaları yapacak.
YEŞİLOVA?DA KAT KAT TARİH
? Yeşilova Höyüğü?ndeki yerleşim 3 kültür katından oluşuyor. Buna göre katlar yüzeyden başlayarak, sırasıyla şöyle:
I. KAT: GEÇ ROMA-ERKEN BİZANS
? Bu yüzeyel katmanda ağırlıklı olarak bulunan keramik ve çatı kiremidi parçaları dağınık bir yerleşiminin varlığını ortaya koymuştur.
II. KAT: KALKOLİTİK DÖNEM
? Bu katta iki evreli yerleşim tespit edilmiştir. Kalkolitik toplum olasılıkla tabanı çukurda yer alan ağaç dalları ve otlarla yapılmış olan evlerde yaşıyorlardı. II. tabakada ele geçen keramikler genel olarak kaba hatlara sahiptir. Bunlar, içe dönük ağız kenarlı keskin omuzlu ve içe dönük ağız kenarlı keskin karınlı çanaklar, bazılarında mahmuz çıkıntılı yuvarlak ya da eliptik dikey kulpları ile yassı tutamakları olan yarı küresel gövdeli çanaklar, dışa dönük, içe kalınlaştırılmış ağız kenarlı çanaklar, kaba kaplar, uzun boyunlu ve daralan ağızlı çömleklerdir.
III. KAT: NEOLİTİK DÖNEM
? Üç metre kalınlığındaki Neolitik kültür Ege Bölgesi?nin tüm Neolitik sürecini izlemek mümkündür. Hemen her tabakada sel izlerine ait çamur-kil birikintisi vardır. Bazı tabakalar yağış ve sel baskınlarının ardından toprağın kurumasından sonra beton gibi sertleşmiştir. Buradan çıkarılan çok sayıdaki buluntu da şehrin bu dönemdeki gelişim evrelerini ortaya koyar niteliktedir.