Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Deniz Feneri' önergesine yanıt

Almanya'da hükümet, 'Deniz Feneri' derneğindeki bağış skandalıyla ilgili olarak sunulan soru önergesini yanıtladı.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-10-30 14:58:00

'Deniz Feneri' önergesine yanıt


Alman hükümeti, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 22 Kasım 2007 tarihinde Ankara'da Almanya Büyükelçisi Eckart Cuntz'tan 'Deniz Feneri' davasıyla ilgili olarak bilgi alıp almadığının, eğer bilgi aldıysa bunun Alman hükümeti tarafından ülkenin iç işlerine karışılması olarak değerlendirilip değerlendirilmediğinin sorulması üzerine şu yanıtı verdi:

'Gizli görüşmelerle ilgili olarak federal hükümet ayrıntıları açıklayamaz. Farklı bağlamda yapılan bir görüşmede, Almanya'daki mahkeme davalarında gözaltı süreleri hakkında konuşulduğu doğrudur. Alman hükümeti bunu bir etkileme çabası olarak görmemektedir.'

Federal Suç Dairesi'yle (BKA) Anayasayı Koruma Dairesi gibi kuruluşların da kovuşturmaya dahil olup olmadıkları şeklindeki soruya da Alman hükümeti, 'BKA 2006 yılından bu yana 'Deniz Feneri'yle ilgili soruşturma hakkında bilgi sahibiydi ve yetkili eyalet makamlarını BKA yasasının 2. ve 3. fıkrası gereği uluslararası alanda bilgi alışverişiyle destekledi' yanıtını verdi.

'Federal hükümet 'Deniz Feneri' derneği ve faaliyetleri hakkında hangi bilgilere sahiptir?' sorusuna ise sadece 'Hükümet basın haberlerinden öte bilgi sahibi değildir' denildi.

Hala görevde bulunan ya da eski 'Deniz Feneri' yöneticilerinin Türkiye'de üst düzey bürokrat olarak görev yapıp yapmadıkları konusunda da Alman hükümetinin bir bilgisi olmadığı kaydedilen açıklamada, eyalet içişleri bakanları konferansında, bağış toplayan benzer derneklerin denetlenmesini amaçlayan kararların alınıp alınmadığının sorulmasına karşılık da sadece 'Hayır' yanıtı verildi.

Milletvekili Dağdelen, aldığı bu yanıtlarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, 'Frankfurt Eyalet Mahkemesi, Deniz Feneri derneği olayını asrın en büyük bağış skandalı olarak nitelendirmişti. Hükümet ise soru önergesini yanıtlarken somut bilgi verme ihtiyacı bile duymuyor. Bu da, Türkiye'yle Almanya arasındaki ilişkileri gözeterek, bir şey görmediğini, duymadığını ve bilmediğini ifade eden 3 maymuna benziyor' dedi.kaydetti.

Bir sorumsuzluk ifadesi olan bu gevşek tavrın ardında başka nedenlerin olduğu şüphesinin akla geldiğini belirten Dağdelen, 'Dava sonunda Frankfurt'ta mahkeme başkanının 'Almanya tarihinin en büyük bağış skandalıyla karşı karşıyayız ve olayın asıl failleri Türkiye'de' demesine neden olan geniş boyutlara rağmen hükümet bu tavrı sergiliyorsa, kaçınılmaz olarak akıllara 'Bunun arkasında Türkiye'yle ilişkilere zarar vermeme kaygısı mı yatıyor?' sorusu gelmektedir' diye konuştu.

Haber Ara