Murat Yılmaz - Mesut Olgun / Filipinler / TİMETURK
Sayın Gazali öncelikle bu çok kritik dönemde ve oldukça meşgul olduğunuz bir zaman diliminde görüşme talebimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz ve Türkiye Müslümanların selamlarını iletiyoruz.
Aleyküm selam, bizlerin de selamlarını iletiniz. Biz teşekkür ediyoruz ki sizler coğrafyanın çok da tekin olmadığı bir dönemde bizlerin sıkıntılarını yakinen görebilmek için buralara kadar geldiniz.
Ağustos ayından itibaren Filipinler Anayasa Mahkemesi?nin anlaşmayı imzalamaktan vazgeçmesiyle birlikte neler yaşandı? İnsanların durumları şu anda nasıl?
Böylesi zor bir dönemde sizler yaşananlara şahit olacaksınız, evlerinden yurtlarından koparılan on binleri göreceksiniz. Bu insanlar köklerinden, yaşadıkları yerlerden koparıldılar. Maguindanao bölgesinde mesela, pek çok kasabada artık insanlar yaşamıyor. Mesela Talitay, Talayan, Guindulungan, Datu Anggal, Datu Piang. Kırsal kesimde bütün siviller evlerini terk etti, kimse kalmadı. Bu insanlar çeşitli sığınma merkezlerine yerleştirildi. Ve bildiğiniz gibi, şimdi Ramazan ayındayız. Müslümanların ne kadar zor bir durum içinde olduğunu tahmin edebilirsiniz. Çünkü çadırlarda yaşıyorlar. Kendilerini yağmurdan korumaya çalışıyorlar, sıcak havalarda da aynı şekilde korumasızlar. Ve bir yandan da ibadetlerini yerine getirmeye çalışıyorlar.
Tahliye edilen insanların yerleştirildiği kamplarda barınaklar insanların sığınabileceği nitelikte değil. Sadece biraz iyileştirilmiş çadırlar var. Hayal edin, su yok, banyo yapamıyorlar, yemek pişirmek bile çok zor. Kanalizasyon sistemi yok. Yiyecek bir şey yok ve en kötüsü bu insanların hepsi bütün mallarını geride bıraktı ve evlerinin çoğu da bombardımanlar sırasında yok oldu. Bütün bunları ancak bu bölgelere gittiğiniz vakit görebilirsiniz ve Filipinler ordusu da bu bölgelere girişi zorlaştırıyor. Çünkü olan biteni dünyadan özellikle saklamak istiyorlar. Böylece dünya kamuoyu burada ne olup bittiğini bilmeyecek. Söylediklerine göre bizim bir komutanımızı arıyorlar. Buna operasyon diyorlar. Ama bu operasyonlarda siviller ölüyor, savaşçılar değil. Çünkü askerler savaşçıların bulunduğu bölgelere yaklaşamıyorlar. Sivillerin yaşadığı bölgelere gidiyorlar ve onların silahları yok, direnemiyorlar.
Bu insanlar yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için elzem olan malzemelere ihtiyaç duyuyorlar. Asıl problem olan bu insanların kendi yaşadıkları yerlere döndükleri zaman sıfırdan başlayacak olmaları. Toprağı ekip biçerken kullandıkları hayvanları Filipin askerleri tarafından alınıp götürüldü, malları yağmalandı ve evleri bombalandı, yok edildi.
Ama kanaatimizce Bangsamoro halkının asıl ihtiyaç duyduğu şey siyasi anlamda destek olmanız. İslam dünyasının ve diğer ülkelerin Mindanao?daki sorunun çözümünde samimi olması sorunun siyasi bir anlaşma yoluyla çözülmesi yönünde irade göstermeleri ve Filipinler hükümetine bu şekilde baskı yapmaları çok önemli. Bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, Mindanao?daki problem için kalıcı bir çözüm bulunması. Dünya kamuoyunun Filipinler hükümetini MILF ile yapılan yeni dönem görüşmelerinde ciddi olarak yer alması yönünde etki etmesiyle ivedi bir çözüm sağlanabilir.
Anlaşma sürecinden bahseder misiniz?
MILF ve Filipinler hükümeti arasındaki görüşmeler 11 yıldır sürüyor ve MOA (Memorandum of Agreement on Bangsamoro Ancestoral Domain) dediğimiz Anlaşma Memorandumu da aynı şekilde Filipinler hükümetiyle 11 yıllık görüşmeler sonucunda şekillendi. Ortak karara varılan bütün konular MOA?da yer aldığı ve MOA tamamlandığı halde aniden anlaşma kenara atıldı ve şu an MOA?nın kaderinin ne olduğu belirsiz. Dediler ki MOA?nın içeriğini tekrar konuşalım, tartışalım. Ama ben bunun mantıklı bir öneri olduğunu düşünmüyorum. Hükümetle tekrar bir 11 sene daha sürebilecek görüşmelere başlamak hiç mantıklı değil. Ve bu sürenin sonunda MOA?nın nasıl bir gelişme sağlanacağını bilemiyoruz. Bu konuda bir garanti yok.
Hükümetin bizim askerlerimizi kontrol edemediğimiz yönündeki suçlamaları tam aksine kendileri için geçerli. Asıl hükümet, bu durumu kullanmak isteyen, meclise girmek, 2010 yılındaki seçimlerde senatör olmak, cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmek isteyen idarecilere ve Manila?daki politikacılara söz geçiremiyor. Bu insanların hepsi mevcut durumu kendi çıkarları için kullanmak istiyorlar. Siyasi olarak çıkar sağlamak istiyorlar. Olayı suistimal ediyorlar. Farkında olmadıkları şey ise bu şekilde çıkar sağlamaya çalışırken Mindanao?daki barış sürecine zarar vermeleri.
Çeşitli analizlerde bu savaştan etkilenen insanların sayıları yüzlerle ifade ediliyor. Ancak bazı kaynaklarda ve medya gruplarında okuduğumuza göre devam eden savaştan ya da krizden 200 bini aşkın kişi etkilenmiş.
Başkentte MILF?in Ulusal Koordinasyon Ofisi var. Bu ofisin işi savaşlardan ya da doğal afetlerden etkilenen insanları koruma altına almak. Bu kurumun kayıtlarına göre en az 500 bin kişi yerinden edilmiş. Bunların içinde Müslümanlar da var gayrimüslimler de. Ama Müslümanlar çoğunluğu oluşturuyor.
SİVİLLERE SALDIRININ İSLAM?DA YERİ YOK
Bazı suçlamalar var, bazı Müslüman kumandanların sivillere saldırdığı söyleniyor. Hıristiyanlar arasında sivil kayıpların çok fazla olduğu söyleniyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Biz bazı sivillerin saldırıya uğradığını kabul ediyoruz. Lanao del Norte?de bazı evlerin yakıldığını, özel mülklerin yağmalandığını kabul ediyoruz. Bangsamoro liderliği olarak bu fiilleri kınıyor ve bunlardan kimler sorumluysa yakalanmalarını istiyoruz. Sivil kayıplar konusunda ise, bu konunun araştırılması gerekiyor. Çünkü biz bu insanların gerçekten sivil olup olmadığını ya da önceden sivil olup sonradan aktif savaşçı haline gelip gelmediklerini bilmek istiyoruz.
Yerel yetkililer sivilleri silahlandırıyorlar. Lanao del Norte ve Kuzey Cotabato?da valiler ve belediye başkanları son zamanlarda Sivil Gönüllü Organizasyonu adı altında bir örgütlenmeye gidiyor. Gördüğünüz gibi eğer biri elinde silah tutuyorsa o savaşçıdır. Ve savaşçılara nasıl muamele ediliyorsa bu kişilere de öyle muamele edilir. İslami kurallar sivillerin öldürülmesi, kadınların, din adamlarının, çocukların öldürülmesi, evlerin yakılması ve buna benzer hareketleri yasaklamıştır. İslam dinine göre bunlar günahtır. Bizim kendi askerlerimiz İslami Bangsamoro Silahlı Kuvvetleri de bu kuralları sıkıca uyguluyor. Bizim adamlarımız savaşçı olarak bunlara çok dikkat ediyorlar. İslami kuralların yanında Uluslararası Cenevre Sözleşmesi?ne de uygun davranıyorlar. Öldürüldüğü iddia edilen siviller gerçekten siviller mi yoksa yerel yöneticiler tarafından silahlandırılan sivil giyinmiş insanlar mı? Eğer gönüllü savaşçılarsa araştırmak gerekiyor. Mesela North Cotabato?da hükümet güçleri yanında 1000 kadar silah getirdi ve belirledikleri kişilere dağıttı.
Basından takip ettiğimiz kadarıyla Davao?da gerçekleşen olaylarla ilgili bazı suçlamalar var. Yaralı isyancılar olduğunu, bunları tedavi ettirmek için sağlık ekiplerinin kaçırıldığını, yönetimin bu yönde istihbarata sahip olduğunu ve bu yüzden sivilleri korumak için Davao halkını silahlandırdıklarını iddia ediyorlar. Uluslararası medyada olaylar bu şekilde anlatılıyor.
Bu dayanağı olmayan bir iddia, sivilleri silahlandırmayı meşrulaştırmak için kullandıkları bir söylem. Eğer buralarda siviller öldürülüyorsa bu MILF?in suçu değil çünkü Filipinler idaresi sivilleri savaşçılara dönüştürüyor. Karşındaki silahlıysa sen de kendini savunmak zorunda kalırsın.
Filipin yönetimi diğer bir Müslüman grup olan Moro Ulusal Kurtuluş Hareketi (MNLF) yönetimiyle anlaşma yaptı. Bu durum MILF ile MNLF yönetimi arasında nasıl bir etki oluşturdu?
Hükümetten memnun olan, hükümetle derdi olmayan insanlar eliyle anlaşma yapmak istemelerinin mantıklı olduğunu düşünmüyorum. Evet, MNLF liderlerinin çoğunluğu şu an hükümetle çalışıyor, belediye başkanı, vali, senatör veya kongre üyesi olarak. Onlar Filipinler hükümetiyle savaşmıyorlar çünkü hükümetten, hükümetin işleyişinden memnunlar. Bangsamoro meselesine baktığımızda ise biz bir mücadele veriyoruz çünkü biz ayrımcılığa uğruyoruz. Biz en alt sınıf insan muamelesi görüyoruz. Bize geri kalan diğer insanlar gibi eşit davranılmıyor. Biz eşit olmak istiyoruz. Biz savaşıyoruz çünkü mutmain değiliz. Bizim savaşmamızın siyasi sebebi budur. Bu nedenle mantıklı olan hükümetin MILF ile görüşmesidir.
MÜSLÜMANLAR BİRBİRİNE DÜŞÜRÜLMEYE ÇALIŞILIYOR
MNLF?in bu tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet, çok garip bir durum. Bu kişilerin Bangsamoro halkının bağımsızlık mücadelesinde önderlik etmesi gerekirken şu an bizim savaştığımız hükümetin saflarında yer alıyorlar. Ancak hükümet ile beraber hareket eden politikacı, belediye başkanı olarak görev yapan ya da hükümette görev alan tek bir MILF lideri bulamazsınız. Hareketin bütün liderleri tam olarak yaptıkları işe odaklanmış durumda. Sadece hükümetle görüşmeleri yürütmek için atanmış olanlar hariç. Onların bir kısmı da hükümette çalışıyor. Bu da söz konusu durum için olması gereken bir durum çünkü hükümette çalışıyor olmasalar zaten dışarıda kalamazlar.
Bu çözülmesi gereken MNLF ve MILF arasındaki bir meseledir. Hükümet bu meseleden çıkar sağlamaya, bizi bölmeye çalışıyor. Bu hükümetin Moro?yu bölmek için kurduğu bir düzendir. MNLF ve MILF liderleri arasında görüşmeler devam ediyor. Biz bu durumu Bangsamoro?daki durumun bir çözüme kavuşması için birlik olmanın öneminin farkındayız Biz MILF ve MNLF olarak iki cepheyi birleştirmeyi değil ama ortak hareket etmeyi düşünebiliriz. Çünkü bu bizim için çok zor olurdu, iki cephenin birleşmesi, yapıları çok farklı çünkü. Ama biz her zaman beraber işbirliği içinde olabiliriz. Ve ortak çözümleri her zaman destekleriz. Şimdi yaptığımız da tam olarak bu.
Bize bölgenin durumuyla ilgili, savaşan güçlerle ilgili bazı istatistikler verebilir misiniz?
Bu konuda ancak tahmin yürütebiliriz ama çevre adalarla beraber Müslüman nüfus 10 milyonun üzerinde ve MILF?in sivil sempatizanları beş milyonu buluyor. 100 binden fazla da eğitimli savaşçımız var. Organizasyonumuz Kabunsuan?ın tamamında, Maguindanao?da hatta Cotabato şehrinde bile örgütlenmiş bulunuyor. Cotabato şehrinde sadece organizasyon olarak MILF var. Lanao?da Lanao del Norte ve Lanao del Sur?da, Davao?da, Güney Cotabato, Sarangani?de ve Zamboanga yarımadasında örgütlendik. Yakın zamanda Tawi-Tawi?de Sulu?da da aynı şekilde organize olmayı başardık. Ama Zamboanga?da organizasyonumuz hala yeterli güce sahip değil, güçlenmemiz gerekiyor Tawi-Tawi ve Sulu?da dahil. Biz de bu bölgelere odaklanıyoruz.
İSLAM DÜNYASI YARDIM ETMİYOR
Burada uzun yıllardır haklarınızı yeniden alabilmek için bir bağımsızlık mücadelesi veriyorsunuz. Bu konuda çevre ülkelerden ve İslam dünyasından yeterli destek görüyor musunuz?
Müslüman ülkelerin bir kısmı ciddi şekilde yardım ediyor. Özellikle Malezya sorunun barışçı bir şekilde çözülmesi için çok ciddi bir şekilde destek veriyor. Aslında şu an MILF ve Filipinler hükümeti arasında görüşmelere aracılık eden Malezya?dır. Görüşmeleri izleyen uluslararası ekibin başında da Malezya bulunuyor. Problemin çözümüyle oldukça ilgilenen bir başka ülke de Libya. Sorunun barışçı bir şekilde çözülmesini bekleyen Japonya gibi diğer ülkeler de mevcut. Ve Avrupa ülkeleri var. Aslında birçok defa bazı Avrupa ülkelerinin büyükelçiliklerinden ziyarete geldiler bize. Amerikan büyükelçiliği de gelip bizimle direk irtibat kurdu. ABD ve Avrupalı devletler sorunun barışçıl bir şekilde çözümünü istiyorlar. Ve bize yardım eden, çeşitli projeleri finanse eden ülkeler de var ABD gibi. Geçen sene ABD temsilcileri bizi ziyarete geldi ve 1 milyar dolardan fazla yardımda bulundular. Yanlış anlamayın bu yardımlar özellikle Müslümanlar için değil. Mindanao?ya yaptılar bu yardımı ve yardımların büyük bir kısmı yerel yönetimlere yapıldı.
Bu yerel yönetimler sizin bahsettiğiniz idareciler değil mi? Bazıları bu kişilerin barış istemediğini, barışa karşı olduklarını söylüyorlar. Amerikalıların yardımları ise bu yerel yönetimler tarafından yönlendiriliyor.
Evet, burada işler böyle yürüyor. Su kanallarını görmüşsünüzdür yol kenarlarında, bunların pek çoğu USAID tarafından finanse edildi. Klinikler, tıbbi merkezler de aynı şekilde inşa edildi. Japonya da yardım etti. Su taşıma projeleri, çok amaçlı binalar gibi çeşitli projeler yapıldı, Avrupa?dan da fonlar geliyor aynı zamanda. Çeşitli uluslararası gruplar da bize yardım etmeye çalışıyor ama İslam ülkelerinden yardım hiç gelmiyor nerdeyse. Sadece Ortadoğu ülkelerinin bir kısmından fonlar geliyor; cami inşası ve yetimhanelere destek gibi? Ama genel olarak İslam dünyasından hiç yardım gelmiyor.
TÜRKİYE?DEN TEK BİR İSTEĞİMİZ VAR
Türk hükümetine ve Türk halkına son olarak neler söylemek istersiniz?
Türk hükümetine ve Türk liderlere bir mesaj göndermek isteriz. Lütfen Mindanao?da olanları dikkatle incelesinler. Bu problemin çözümünde bize büyük yardımları dokunabilir. Şu zamanda Bangsamoro halkının desteğe çok ihtiyacı var. Ancak biz hiçbir şey istemiyoruz. Bize sadece Mindanao?da barışçı, akılcı, kalıcı ve kabul edilebilir bir çözüm elde etmememiz yönünde destek olunmasını istiyoruz. Sizden, İslam ülkelerinden ve uluslararası kamuoyundan tek istediğimiz bu.
İlgili haberler için tıklayın:
Moro, savaş mı demek?
Açe lideri Hasan di Tiro Timeturk'e konuştu
Moro'daki Müslümanlar geleceğini belirleyecek
Filipinler ve Müslümanların Savaşı
Amerikan ordusu neden Mindanao?da?
AB Moro'da 'arabulucu' olacak