Doğan Uluç yazdı...
KÜRESELLEŞEN EKONOMİK KRİZ TÜP ŞOV'UN ESERİ Mİ
Herşey serçe parmak boyunda bir tüp şov'uyla başladı. Colin Powell minik tüpü BM Güvenlik Konseyi üyelerine evire çevire gösterdikten sonra '' İçindeki şarbonun bir damlası insan öldürmeye kafi. Saddam'ın depolarında bunun gibi kitle imha silahları var. Bölgenin, Avrupa ve Amerika'nın güvenliği tehdit altındadır. Bunları kullanmasına izin veremeyiz.''dedi. Akabinde konseyin ışıkları kısıldı, duvara Irak'ın araziye çıkarılmış seyyar nüklear laboratuarlarının görüntüleri yayıldı.
ABD eski Genel Kurmay Başkanı, George W. Bush kabinesinde Dışişleri Bakanı Colin Powell Amerikan halkının saygı duyup inanç beslediği Vietnam kahramanı bir general idi. Basında adı 'ülkenin ilk zenci başkanı' olabilecek kişi diye geçiyordu. 2003 Şubat'ında BM'de sergilenen şov'u takiben Başkan Bush'un emriyle Amerikan birlikleri Irak'ı işgal ettiler. Askeri harekat toplumun büyük kesiminde olumlu karşılandı. General Powell'un şovu inandırıcı olmuştu.
Oysa yalnızca Powell değil, 300 milyon Amerika'lıyla yabancı diplomatlar oyuna getirilmişti. Kameraların odaklandığı tüpte şarbon, seyyar laboratuarların sahtelik ötesine geçecek niteliği yoktu. İşgalden sonra Irak'ta taş altında taş bırakmadan arayış sürdüren bağımsız teftiş heyetleri ne tek gram şarbona, ne de seyyar laboratuara rastladılar. Kitle imha silahları tehlikesi Irak'ı istila bahanesiydi. Politika analizcileri ''Eğer Colin Powell delilller yeterli değil diye tüp şova karşı çıksaydı Bush harp başlatmaya cesaret edemezdi.'' diye konuşuyor.
Bugün Amerika'da başgösterip küreselleşen mali krizin temelindeki sorunlardan biri Irak harbi. Amerikan hazinesine zararı bir trilyon dolar. Dört bini aşkın Amerikan askeri, Batılı basının üzerine gitmeye yanaşmadığı 100 binlerin üstünde sivil Irak'lının can kaybı da cabası. Körfezdeki ikinci Irak harbinin takiben Amerika büyük çapta iç harcamaya yöneldi. İlkin orta tabaka, ardından dar gelirliler ihtiyaç dışı alışverişler için kazançları üstünde borca girdiler. Bankalar, finans kurumları ödeme gücü kısıtlı kişilere güçlük çıkarmadan aşırı kredi açmaya başladı. Ev, apartmanlar için alınan yanlış oranlı kredileri alıcılar ödeme zorluğuna girince güçlü inşaat sektörü sıkıştı, satışlar durdu, emlak hacizleri tüm ülke ekonomisini etkiledi. Ardından petrol krizi, banka ve finans sektöründe çöküntü Amerikan sorunlarının küreselleşmesine yol açtı.
Colin Powell ile geçen yıl istifa eden ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan ekranlarda günah çıkarıyor, hata ettiklerini söylüyorlar.Acaba Powell Irak konusunda ayağını yere vurup ''Ortada harp nedeni görmüyorum.'' deseydi Bush bütçe açığı trilyonu aşan harbi başlatabilirmiydi? Hayır. Para politikasını tayin eden Greenspan emlak, petrol ve kredi piyasasındaki başıbozukluğa, kendilerine sene sonunda yüzlerce milyon dolar prim yazan finans yöneticilerinin açgözlülüğüne mani olabilirmiydi? Evet.
4 Kasım seçimleri, tüm anketlere göre, Barack Obama'yı Beyaz Saray'a taşıyacak. Zenci bir Amerika'lının başkan olması tarihi bir olay. General Powell Cumhuriyetçi Parti'ye kayıtlı, NBC muhabirine içini döküyor: ''Kendi partimde Obama müslüman, teroristlerle ilişkisi olabilir, diyenler var. Hayır, müslüman değil hristiyan. Ama müslüman olsa ne çıkar? Bu memlektte müslüman olmak suç mu? Müslüman-terorist bağlantısı kabul edilemez.''diyerek örnek veriyor:
''Bir dergide Irak'ta görev yapan askerlerimizle ilgili fotoğraf çalışması gördüm. Arlington Mezarlığı'nda bir anne oğlunun mezar taşına başını yaslamış.Yakın plan bir resimde Irak'ta ölen askerin kazandığı Eflatun Kalp, Bronz Yıldız madalyaları, doğum-ölüm tarihleri görülüyor. Taşın tepesinde hristiyan istavrozu, 'Hz. Süleyman'ın Mührü'( Star of David) yoktu. Müslüman inancın sembolü hilal ve yıldız vardı. Adı Kerim Reşat Sultan Han, New Jersey'de doğmuş bir Amerikalı'ydı. 11 Eylül teror saldırısında 14 yaşındaydı. Ülkesine hizmet için bekledi, canını verdiğinde 20 yaşındaydı. Memleketimizde kutuplaşmayı durdurmalıyız. Ben oyumu Senatör Barack Obama'ya vereceğim.''
Hürriyet