Almanya'nın en büyük camisi açıldı

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı caminin açılışını Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ve Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Başbakanı Jürgen Rüttgers yaptı.

Bardakoğlu, caminin açılışında yaptığı konuşmasında, kültürlerin buluşması, özgürlüklerin geliştirilmesi ve din özgürlüğünün temel hedef olması noktasında yapılacak çok işin bulunduğunu belirten Bardakoğlu, ''Bu caminin açılışına siyasetçilerin, sivil toplum örgütlerinin, halkın ve din adamlarının verdiği destekten ötürü hepsini yürekten kutluyorum. Camilerin mimarisi konusunda atmamız gereken daha bir çok adım var. Yeni mimari tarzlar denenmeli, her bölgede o bölgenin coğrafyasına uygun tarzlar geliştirilmeli'' dedi.

Cami açılışına gelmeden önce KRV Eyaleti Uyum Bakanı Armin Laschet ile görüştüğünü hatırlatan Bardakoğlu, ''Buraya gelmeden önce Uyum Bakanı ile beraberdik. Kendisiyle din görevlilerimizin Almanca bilmeleri, daha iyi eğitilmeleri ve bu toplumun içinden gelen din görevlilerinin eğitilmeleri konularında konuştuk. Gelecek için çok olumlu bir görüşmeydi. Kendisine teşekkür ediyorum'' diye konuştu.

Dini, bilim ekseninde hoşgörüyle ele alarak, Müslümanlıkla demokrasinin, Müslümanlıkla laikliğin ve modernliğin bir arada olabileceğini gösterdiklerini ve bu yolda ilerlemeye kararlı olduklarını ifade eden Bardakoğlu, ''Din, ayrışma sebebi olmamalı, aksine bizi buluşturmalı. Tüm mabetler barış mekanıdır, din adamları barış elçileridir. Ülkemizde din özgürlüğü konusunda mesafeler aldık ve almaya devam edeceğiz'' dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak herkesin din ve ibadet özgürlüğünü savunduklarını ve savunmaya devam edeceklerini kaydeden Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''İnsanları dışlayarak değil, özgürlükleri ve insan sevgisini egemen kılarak yapabiliriz. Birbirimizin kutsalına saygı göstermek Allah'ın emri. Burada gördüğüm ahengi hepimizin örnek alması gerekir. Derneğin bayanlarını, gençlerini, bu caminin yapılmasına ön ayak olanları herkesi yürekten kutluyorum. Bu camiyi yapmak kadar onu korumak, onu kardeşliğin buluşma merkezi kılmak da önemli. Bu buluşma insanlığa hayırlı olsun.''

KRV Eyaleti Başbakanı Rüttgers de Almanya'nın daha çok camiye ihtiyacı olduğunu, ancak bunların şehir dışında ve arka avlularda değil, görünen mimarileriyle kent mimarisine görkem katan camiler olması gerektiğini söyledi.

Rüttgers, şunları söyledi:

''Burada bugün bu caminin açılışını kutladığımız için çok mutluyum. Caminin yanında burada kültürlerin buluştuğu bir mekan da açıyoruz. Burada 1990'lı yıllarda ezanın okunmasından bile rahatsızlık duyuldu ve bir çok sıkıntı yaşandı. Ancak bu konularda konuşularak ve anlaşarak tüm sorunlar ortadan kaldırıldı. Kültürler tam olarak buluştu.''

Yapım aşamasında bu camiyi ziyaret ettiğini de kaydeden Rüttgers, caminin Duisburg'ta yaşayanlar için uyum konusunda çok önemli bir simge olduğunu söyledi.

Kendisine zorunlu evliliklerin ve namus cinayetlerinin ifade edildiği mektupların da geldiğini, ancak burada bu konuda konuşmak istemediğini belirten Rüttgers, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Aslında 40 yıldan bu yana yanlış yaptığımız göç konusundan bahsetmek istiyorum. Burada 40 yıldan bu yana çalışan ancak Almanca bilmeyenler vardı. Neden böyle oldu. Sebepler ve sorumluluklar tartışılabilir. Herkes aynaya bakmalı. Bir şeyler daha temelde yanlış yapıldı. Bu insanlardan şimdi ana dillerini konuşmamalarını ve ana dillerinde yayın yapan gazeteleri okumamalarını isteyemeyiz. Bu insafsızlık ve insanlığa uymayan bir hareket olur. Ancak dil geleceğimizin anahtarıdır. Ben bu nedenle yaşlı kuşakları gençlere Almancayı öğrenmeleri için yardımcı olmaya çağırıyorum.''

Bazı yayın organlarında dinlerle alay edilen yazı ve programlardan rahatsızlık duyduğunu ifade eden Rüttgers, ''Bunun yanlış olduğunu söylediğimiz zaman basın hürriyetinden bahsediyorlar. Bunu anlayışla karşılamak zor'' dedi.

Almanya demokrasisi için bir kimsenin Müslüman, Yahudi ya da Hıristiyan olmasının önemli olmadığını belirten Rüttgers, ''Ülkemiz için önemli olan bizi bir arada tutan konulardır. Anayasamız bunun için çok güzel bir davetiye. Bir arada olmak, birliktelik, katılımcılık için. Birlikte yaşamın vazgeçilmez unsurları din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması. Din ve vicdan hürriyeti, diğer inançlara saygı. Bir diğer husus da Anadolu'da Hıristiyanlığın kurucularından biri olarak kabul edilen Aziz Paulus adına kilisenin yapılması ve orada Hıristiyanlığın da yaşanabilecek hale getirilmesi. Buradaki Müslümanların da bu konuya destek vermeleri önemli'' diye konuştu.

Duisburg Büyükşehir Belediye Başkanı Adolf Sauerland da bugün çok sevinçli olduğunu belirterek, ''Yıllarca bugün için çalıştık. Eyalet ve biz büyük iş başardığımızı düşünüyoruz. Almanya için çok büyük bir iş bu. Burası Almanya için ışık saçan bir model. Burada yaşayan herkesin kendi inancını yaşaması en doğal hakkıdır. Tüm bunlar diyalogla mümkün. Diyalog bu projenin taşıyıcı gücüdür. Uyum adına sevindirici bir gün'' şeklinde konuştu.

Caminin açılış törenine Bakan Laschet ile KRV Eyaleti İmar ve İskan Bakanı Oliver Wittke, DİTİB Başkanı Sadi Arslan, Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özdemir, bazı kilise temsilcileri, hahamlar, Düsseldorf Başkonsolosu Hakan Kıvanç, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Almanya'da faaliyet gösteren çok sayıda sivil toplum örgütü yöneticisi ve 5 bine yakın vatandaş katıldı.

Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı açılış töreninden önce özel eğitimli köpeklerle aramalar yapıldı.

Törende Duisburg Filarmoni Orkestrası bir konser verirken, Sami Savni Özer de tasavvuf müziğinden bazı örnekler sundu.

2005 yılında yapımına başlanan caminin 19 kubbesi, 2800 metre karelik kullanım alanı, seminer salonları, gençlik lokali, gasilhane, İslam arşivinin yer aldığı ayrı bir bölüm, 24 metre yüksekliğindeki minaresiyle Türkiye dışında Avrupa'daki en büyük camilerden biri olduğu bildirildi.

Aynı anda 1200 kişinin ibadet edebileceği caminin toplam maliyetinin 7,5 milyon Avro olduğu ve bunun bir kısmının AB fonlarından karşılandığı ifade edildi.

Halıları Gaziantep Büyükşehir belediyesi tarafından hediye edilen caminin açılış töreni için özel madeni paralar bastırılarak 100 Avro karşılığında satışa sunuldu.