Dolar

34,8955

Euro

36,6388

Altın

3.013,37

Bist

10.058,63

Bülent Seyhan: Unkapanı kültürü bitti

Müzik piyasasının yüzde 70'ini elinde tutan Seyhan Müzik'in sahibi Bülent Seyhan: 'Bütün firmalar peş peşe battı. Unkapanı'na kimse uğramıyor artık. Onun yerini televizyon şarkı yarışmaları aldı'.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-10-06 08:08:00

Bülent Seyhan: Unkapanı kültürü bitti

Bu hafta Türkiye'nin en büyük müzik şirketi Seyhan Müzik'in sahibi Bülent Seyhan'la konuştum. Neden Bülent Seyhan? Müzik sektöründe çok ciddi bir kriz var. Aslında kriz 1998'de başlıyor ama müzik piyasası bir daha toparlanamıyor. Kriz son dönemde ise gittikçe derinleşiyor. Büyük firmalar peş peşe batıyor. Bir dönem ünlü olmak için kapısında yatılın Unkapanı'nda artık kimseler yok. Dükkânların kapıları sürekli kilitli. Albüm satışları ise artık çok düşük. Müzik sektörü neden böylesine derin bir krize düştü? İnternetin bundaki payı nedir? Albüm çıkartmak tarihe karışabilir mi? Ünlü olmak isteyenler Unkapanı yerine nereye gidiyor? Tüm bu soruları Deniz Seki'den Mustafa Sandal'a, Gülben Ergen'den Yavuz Bingöl'e kadar neredeyse bütün popüler şarkıcıların albümlerini yayınlayan Bülent Seyhan'a sorduk.

* Müzik sektöründeki krizin nedeni ne?
Aslında müziğin şekli değişiyor. Müzik, farklı bir yere gidiyor. Bununla birlikte müzik sektöründe para kazanmak diye bir şey kalmadı. Çünkü müzik sektörünün ekonomisi teknolojiye yenik düştü. Ekonomi yenik düşüncede iyi eser, kaliteli albüm meydana getiremiyorsunuz. Korsana yenik düştüğümüzden beri kaliteli ya da doğru dürüst eser çıkartamıyoruz.

TEKNOLOJİYE YENİLDİK

* Ne zamandan beri bu kriz var?
Bu kriz 1998'den itibaren var. Tabii ilk yıllar bu kadar ağır değildi. Ama şimdi sanatçılara yatırım yapmak mümkün değil. Çünkü geri dönüşü olmuyor. Kendi kendine albüm yapan isimler var ama onlar da başarılı olmuyor. Eskiden yılda en az 10-15 listeleri alt üst eden yani hit şarkı çıkardı. Hatta daha fazla... 5-6 da hit şarkıcı çıkardı. Bugün star olan popçuların hepsi 1995 öncesinden çıkma. Yani artık star çıkmıyor. Bu tarihten sonra çıkan starları saysan üçü geçmez.

* Unkapanı ne durumda?
Unkapanı kültürü bitti. Eskiden Unkapanı'nda dükkânların kapısını açtığımız andan itibaren ünlü olmak isteyenler başlarlardı koridorlarda türkü, şarkı söylemeye. Seslerini bizlere duyurmaya çalışıyorlardı. Şimdi artık o insanlar yok. Ki onlar Unkapanı kültürünün önemli parçasıydı. Kimse uğramıyor artık Unkapanı'na...

* Albüm çıkarmak, ünlü olmak isteyenler şimdi nereye gidiyor?
Televizyonlardaki şarkı yarışmalarına gidiyorlar. Ama o yarışmaların da artık hiçbir ciddiyeti ve saygınlığı yok. O yarışmalar sadece jüri üyelerinin ünlü olmasına, ya da ünlü olanların gündemde kalmasına yarıyor. Hatta o yarışmalarda sadece jüri üyeleri para kazanıyor. Yarışmacılara hiçbir yararı yok. Orada açıkçası insanlar sömürülüyor.

* Birinci seçilenlere albüm yapmıyorlar mı?
Yarışmalardan albüm yapılacak yıldız isim çıkmıyor. Bugüne kadar o tür yarışmalardan çıkan tek star isim geçen yıl yitirdiğimiz Barış Akarsu oldu. Şimdi bu yarışmalarla 1960'lı, 1970'li ses yarışmalarını karıştırmamak lazım. O yarışmalardan ciddi ciddi ses sanatçıları çıkardı. Ama şimdikiler sadece ticari kaygıyla yapıldığı için başarısız. Ama diğer taraftan bu yarışmalar bizi bir yükten kurtarıyor; boş projelere yatırıp yapmamızın önüne geçiyorlar. Yarışmalarda birinci olanları albüm yapmak için bize getiriyorlar. Ama yapmıyoruz. Çünkü tutmuyor. O yarışmaları düzenleyenler de bu gençleri kandırıyorlar 'Albüm yapacağız' diye ama yapmıyorlar.

Albümü 100 bin satan şarkıcı başımızın tacı

* En iyi albüm ne kadar satıyor?
Eskiden albümler 2-3 milyon satardı. 1 milyonun altında satan albümlere iyi gözle bakılmazdı. 100 bin satan bir sanatçıya kesinlikle albüm yapmazdık. Şimdi ise 100 bin albümü satan sanatçı başımızın tacı. Zaten şu anda Türkiye'de 100 bin satış grafiğinin üstüne çıkan sanatçı sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.

* Teknoloji ve internet nedeniyle albüm yapmak tarih olabilir mi?
Böyle bir ihtimal yok. Çünkü müzikte arşiv durumu var. Müzik hep satacaktır. Ama materyalleri değişecektir. Örneğin CD'nin yerini başka bir şey alacaktır. Daha teknolojik bir ürün. Ama albümler gittikçe az satacak. Fiyatları da daha yüksek ama kaliteli olacak.

* Peki piyasa nasıl toparlanır?
Dijital ve internet ortamında satışlar olacak daha çok. Buralardan gelecek teliflerle albümler yapılacak. Bunlar televizyonda dönen klipler, radyolardan çalınan, otellerde dinlenen parçalardan gelecek teliflerdir. Müzik piyasasını batıştan ancak bu gelirler kurtarır.

* Kaç firma var şu anda?
Kalmadı doğru dürüst. Birkaç tane. Kültür Bakanlığı'na kayıtlı olanlar çok ama aktif değiller. İflas edenlerin alt yapısı yoktu. En önemlisi ekonomik pasta küçüldü. Yıllar önce müzik piyasası 2 milyar dolarlık bir pastaydı şimdi ise 100 milyon dolarlık. Şirketler peş peşe battı. Prestij, Üniversal battı. Sony, dünya müzik piyasasında bir dev ama Türkiye'de çok küçük bir firmadır.
 
Bütün mankenler şarkıcı olmak için yollara düşmüş
 
* Son dönemde en çok mankenlerin albümleri çıkıyor...
'Mankenden şarkıcı olur mu?' lafını sürekli söylüyorlar. Her mankenden şarkıcı olur diye bir kural yok. Yeteneği varsa mankenden de şarkıcı olur. Tüm mankenler yollara düşmüş şarkıcı olmak için. Ama nafile tutmuyor. En son Asuman Krause'ye albüm yaptık ama olmadı.

* Şu anda kendisine albüm yapmak istediğiniz isim var mı?
Leman Sam'a albüm yapmak isterim.

* Kayahan ile Nilüfer arasındaki telif tartışması Gülben Ergen ile Şehrazat'a da sıçradı. Kim haklı?
Kayahan ve Şehrazat, şarkı sözü verirken ön telif parası alıyor. Halk arasındaki deyimle hava parası alıyorlar. Normalde almamaları gereken bir para ama 'Emek var bu işte' denilerek veriliyor. İyi de bir para veriliyor. Sonra konserlerde, ekranlarda söylenen şarkıları için olan teliflerini ise meslek birlikleri aracılığıyla alıyorlar. Ama Kayahan gitti Nilüferin şarkılarını söylemesini yasaklattı. Hukuk açısından bu bir skandaldır. Büyük bir haksızlıktır. Burada bilirkişiler mahkemeleri yanıltıyor. Nilüfer'in albümleri benden çıkmıyor, onu da söyleyeyim. O şarkılar Nilüfer'le var oldu. Nilüfer okumasaydı Kayahan'ın şarkıları tozlu raflarda kalmaya mahkûmdu. Sezen Aksu, eski eserlerini çok sembolik bir rakama veriyor. Zülfü Livaneli, hiç para almıyor, 'Herkes şarkılarımı okuyabilmeli' diyor.
 
Ağır sanatçı dönemi kapandı artık Demet Akalın satıyor
 
* En çok tutulan isimler kimler, kimlerin albümleri satılıyor?
Şu anda piyasada kadınlarda tutulan isim Demet Akalın, erkeklerde ise Ferhat Göçer. Gülben Ergen de tutuluyor. Bu isimlerin satmasının nedeni dinlenen müzik çizgisinin değişmesidir. İkincisi, üç isim de şarkıları iyi seçiyorlar. Gidecek şarkıları söylüyorlar. Şarkılarının sözleri, müzikleri cezbedici. Gece kulüplerinde, tatil yerlerinde hep Demet Akalın çalar. Ferhat Göçer de gençliğin tuttuğu isim.

* Orhan Gencebay, Bülent Ersoy gibi isimlerin albümleri satmıyor mu?
Eskiler satmıyor artık. Onlar da artık albüm yapmasınlar zaten. Ağır sanatçı dönemi kapandı. Onlar da biliyor bunu. Albüm yapanlar da sadece zevk olsun diye yapıyor. Albümleri tutmuyor. Ama sahne ve şov dünyasında hep var olurlar. Hatta biraz daha yakın zamandaki isimlere bakarsak, Özcan Deniz'e de artık ses sanatçısı demek mümkün değil; dizilerle, filmlerle, tutunuyor. Buralarda başarılı oluyor. Müzik eski isimler için var olma gerekçesi hatta basamak. Albümleri televizyon şovları, diziler ve film teklifleri gelsin diye yapıyorlar. Tarkan bile satmıyor artık. 200 bin satış rakamını bulamıyor. Birkaç yıl öncesine kadar Tarkan'a 5 milyon dolar transfer parası verilirdi. Şimdi ise Tarkan'a albüm yapmaya korkuyorsunuz.

* Uzun yıllardır hiç albüm yapmadan sürekli ekranda olan isimler var...
Onlar bir dönem star olmuştur. Sezen Aksu, bundan sonra hiç üretmezse bile hep var olur. Kendini ortaya koymuştur ve eserleri hep dillerdedir. Mesela Nükhet Duru'nun Unkapanı tarihinde bir albümünün sattığını görmedim. Bir tek Melonkoli şarkısıyla çıkış yaptı o kadar. Ama hep var. Çünkü sahne şovuyla gündemde.
 
Sektörün yüzde 70'i onun elinde
 
Bülent Seyhan'ın sahibi olduğu Seyhan Müzik, sektörün yaklaşık yüzde 70'ini elinde tutuyor. Sonra Doğan Müzik geliyor. Geriye birkaç firma kalıyor. Bülent Seyhan, müzik piyasasına 1984'te dinlemek için aradığı ama Kadıköy'de bulamadığı bir albümle giriyor: 'Bir albümü dinlemek için Kadıköy'de her yerde aradım ama bulamadım. Eminönü'ne gittim. Bir değil 124 tane aldım. Getirip Kadıköy'de sattım. Aynı gün bitirdim onları. Sonra devam ettim. 1987'de de şirketi kurdum.' Ama şirketlerin peş peşe battığı bugünlerde o da zor günler yaşıyor: 'Başka sektörlerde faaliyet yürüterek ayakta kalmaya çalışıyoruz. Piyasanın patronu benim ama kendimi zor idare ediyorum. Çünkü albüm satarak para kazanma devri kapandı.'
 
Röportaj: Ecevit Kılıç
 
Kaynak: Sabah
 
 
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara