Arap ve İslam dünyasında Müslümanlar, 11 ayın sultanı Ramazan ayında tutulan oruçların, kılınan namazların, verilen zekatların ve indirilen hatimlerin yaydığı yoğun manevi atmosfer içinde sevinçle, huzurla ve ibadet duygusuyla bayramı idrak ederler.
İşgal, savaşlar, işsizlik, pahalılık, kötüleşen ekonomi ve siyasi durum gibi ümmetin içinde yaşadığı istisnai şartlara rağmen zorluklara ve sorunlara karşı koyma gücü, bayramları daha bir heyecanlı kılmaktadır. Petrol zenginliğine rağmen işsizliğin, erken emekliliğin ve hükümet yardımlarının yokluğu, gölgesini sokaklarda hissettirmesine ve bayram sevincini kırmasına rağmen Iraklılar ve Filistinliler, ailece mutlu bir bayram geçirebilmek için her tür vesileyi arıyor ve buluyorlar. Irak'ta çevre mühendisliği alanında master yapmış altı çocuklu ve işsiz Ebu Dua El Ceburi, bayram öncesi ailesinin zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için 100 dolar borç almış. Dört çocuklu ve geçmişte askerî sanayide mühendis olmuş ancak şimdi ekmeğini sokakta arayan Muhammed Hasan, yeni kıyafetler satın alamadığından kullanılmış kıyafetlere yöneliyor.
Filistin'deki şartlar Irak'tan pek farklı değil. Dünyanın gözleri önünde dayatılan ekonomik ambargo altında bayrama giren Gazze'deki 1,5 milyon Filistinli, yüzde 85'e varan işsizliğin işgalin ve hayat pahalılığının gölgesinde bayram hazırlıkları yapıyor ve ekonomik imkânlarınca çocuklarını sevindiriyorlar. Bayramda Filistinli kadın sevinç ve abluka altında dengeyi kuran akıl olarak tek başına zorlukları ortadan kaldırıyor, çocuklarının ve bütün sevdiklerinin yüzüne mutluluk yayıyor. Bayram sevincini canlı tutma uğrunda yaptığı fedakârlıklar büyüktür Filistinli kadının. Otuzlu yaşlardaki Ümmü Fadi El Melik bayram hazırlıklarının her Filistinli kadın gibi basit olduğunu, genel bir ev temizliğiyle başladığını, misafirleri karşılamak için ev düzenlenmesi, yemek ve tatlıların hazırlanması ile devam ettiğini belirtiyor. Tabii en büyük bayram hazırlığının küçük kalplerine bayram sevincini girdirmek için çocuklara yeni elbiseler satın almak olduğunu belirtmeden geçmiyor.
İslam'ın 14 asırdır yaşanan pratiğinden dolayı farklı dil ve ırktaki Müslümanların bayramı idrak ediş şekilleri birbirine benzer; ama bölgesel gelenek ve göreneklerden dolayı bayramlaşmadan tutun da yemek ve tatlı çeşitlerine kadar değişiklik arz eder. Bayram namazı sonrası ailenin büyüklerine gidilir. Yemekler yenilir. Yakınlar ziyaret edilir. Tabii çocuklar bayramların en sevinçli ve mutlu yüzleridir. Araplarda bayramın bir günü tek bir evde geçirilir. Bir kısmı daha sonra evlerine dönerler ve ziyaretçilerini karşılamaya başlarlar. Gece de bayram yemeği için toplanılır. Suriye'de bayram namazı sonrası insanlar kabirleri ziyaret ederler ve kabirlerin üzerine misk gibi kokan yeşil otlar koyarlar. Bayram tatlıları ise Halep fıstığı ve hindistanceviziyle doldurulmuş kek, hurma ezmesiyle yapılan bir çeşit tatlıdır. Nijerya'da ise bayram namazına gitmeden önce her aile bayram günü sabahı yemek için tavuk veya etten ibaret bir yemek ve makarna hazırlar, hediye olarak bu yemekten ailelere ve yakınlara verilir. Singapur'da bayram gecesi yatsı namazından sonra hazırlanan özel bir yemek vardır. Bu yemek nargile ağacının kökleriyle kare şeklinde sarılmış pirinçten ibarettir. Bayram namazı büyük meydanlarda kılınır, küçüğü ve büyüğüyle bütün aileler namaza giderler. Sonrasında aile ziyareti ve özellikle yaşlılar ziyaret edilir.
Eritre'de dede veya babanın öldüğü her aile, yakınları yemeğe çağırır ve ardından misafirler yemek masasında ölüye dua ederler. Fakat bu törenlerde hüzün yoktur. Çünkü o gün bayramdır. Somali'de Somalili aileler çocuklar için yeni elbiseler satın alma hazırlığı yaparlar. Yemen'de Yemenlilerin geleneği bayramı on gün önceden karşılamakla başlar. Küçükler ve büyükler Ramazan Bayramı'nın gelişine sevinçlerini ve mübarek Ramazan günlerinin ayrılığına üzüntülerinin ifadesi olarak yakmak için odun toplarlar ve kümeler haline getirirler.
Büyükler bayram için gerekli ihtiyaçları gecenin geç saatlerine kadar açık olan dükkânlardan alırlar. Kadınlar bayram sabahı misafirlere sunacakları yiyecekleri hazırlamak için sabahlarlar. Aile reisi namazdan geldiği zaman eşi ve evlatları en güzel kıyafetleriyle onu karşılarlar. Eş kocasının bayramını tebrik eder ve ardından çocuklar babalarının elini öperler. Sana halkında bir gelenek olarak babalarının dizlerini öperler. Baba çocuklarına bayram hediyeleri verir. Beraber kahvaltı yaparlar, akrabalarla ve komşularla bayramlaşmak için çıkarlar. Müslümanlar bayramı sevinç ve ibadet duygusuyla yaşarlar. Zor ekonomik ve siyasi şartlardaki sorunlara rağmen. Bunun en iyi kanıtı ise Irak ve Filistin başta olmak üzere zor günler yaşayan İslam dünyası. Bayramınız kutlu olsun.
ZAMAN