Belçika'da bir grup akademisyen, hazırladıkları raporda din özgürlüğünü, uyumun anahtarı olarak gösterdi. Rapora göre, Batı'da Müslümanların entegrasyonu isteniyorsa başörtüsü her alanda serbest bırakılmalı.
Başarılı bir uyum için göçmen çocuklarına anadillerinde eğitim verilmeli. Müslümanların kültürel ve dinî yaşamlarına saygı ve hoşgörü gösterilmesi de uyumun sağlanması için şart. Belçika'nın muteber üniversitelerinden Vrije Universiteit Brussel (VUB) tarafından yapılan araştırmada, göçmenlerin entegrasyonu mercek altına alındı. Müslüman göçmenler üzerinde ihtisas yapmış akademisyenler, Brüksel ve Detroit şehirlerindeki Müslümanların uyumunu karşılaştırmalı olarak inceledi. Hazırlanan raporda çarpıcı hususlara yer veriliyor. ABD'nin Detroit şehrindeki Wayne State University uzmanlarıyla birlikte çalışan Belçikalı akademisyenlere göre, Brüksel'deki Müslümanların entegrasyonu için önemli mesafeler alınması gerekiyor. Süreci desteklemek için atılması önerilen üç somut adım ise şöyle: 'Başörtüsü serbestliği, geçici süre anadilde eğitime imkân tanınması ve işyerlerinde ibadete izin verecek kadar hoşgörünün sağlanması.'
ABD'de Müslümanların en fazla Detroit şehrinde yoğunlaşmalarına rağmen burada başarılı bir entegrasyon örneği göstermeleri üzerine harekete geçen Belçikalı akademisyenler, Brüksel'deki Müslümanlarla Detroit'teki dindaşlarını kıyaslama yoluna gitti. Araştırmaya göre, Brüksellilerin Müslümanlara hoşgörülü bir yaklaşım sergileyen Detroitlilerden öğrenecekleri çok şey var. Raporun tespit ettiği çok önemli hususlardan bir tanesi Detroit'teki Müslümanların Brüksel'deki din kardeşlerine göre toplumda daha hızlı yükselebilmeleri. Akademisyenlere göre bunun birkaç nedeni var. Birincisi Amerika'ya yerleşen Müslümanların çoğunluğunun önceden yüksek tahsil görmüş olmalarına karşın Brüksel'deki Müslümanların genellikle Kuzey Afrika ülkeleri gibi üçüncü dünya ülkelerinden gelmeleri. Bunun yanı sıra 'ev sahibi' toplumun saygılı ve hoşgörülü yaklaşımı bu insanların topluma aidiyet duygusunun gelişmesine katkıda bulunuyor. Belçikalı akademisyenlerin hazırladığı karşılaştırmalı raporun sonuç bölümünde üç önemli somut teklif dikkat çekiyor. Bunlar Belçika gündeminde de belli aralıklarla tartışılıyor. Buna göre en başta başörtüsünde tam bir serbestlik gerekiyor. Akademisyenler bunun gerekliliğini ise şöyle açıklıyor: 'Başörtüsü noktasındaki bir serbestlik kişilerde toleranslı bir anlayışı doğurur, ki bu başarılı bir entegrasyon sürecinin vazgeçilmezidir.'
Öte yandan Müslümanların Batı'ya uyumu için atılması gereken bir diğer adım ise çocukların anadillerinde eğitimine izin verilmesi. En azından anaokullarında yerli dili kavrayıncaya kadar göçmen çocukların kendi anadillerini de okulda kullanmalarına müsaade edilmesi isteniyor. Bu sürenin de yaklaşık bir yıl olması öneriliyor. Bu sistem Detroit ve Kanada'da yıllardır başarı ile kullanılıyor. Akademisyenler, işyerlerinde Müslümanların ibadetlerini yapabilecekleri alanlar tahsis edilmesini de öneriyor.
Din özgürlüğü Müslümanlara da uygulanmalı
Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, Alman Anayasası'nın garanti altına aldığı din özgürlüğünün Müslümanlar için de uygulanmasına imkan sağlanması gerektiğini söyledi. Schaeuble, Wittenberg kentindeki bir kilisede yaptığı konuşmada, Almanya'daki Müslümanlarla tartışma imkanının bulunması gerektiğini belirterek, ''Anayasamızın garanti altına aldığı din özgürlüğünü Müslümanlar için de uygulanmasına imkan sağlamamız lazım.'' dedi. Almanya İçişleri Bakanı, ülkesindeki Müslümanların Alman hukuk düzenini kabul etmelerinin yanı sıra çoğunluğun Hıristiyan inancına sahip olduğuna saygı göstermeleri gerektiğini ifade etti.
Belçika'da ezber bozan araştırma
Belçika'da bir grup akademisyenin hazırladıkları rapora göre, Batı'da Müslümanların entegrasyonu isteniyorsa başörtüsü her alanda serbest bırakılmalı.
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-09-22 05:49:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara