Haber Merkezi / TİMETURK
Almanya?da Kuzey Rhin Vestfalya eyaletinde Bilimsel Araştırmalar Bakanlığı, müsteşrik Sven Kalisch?i, Hz. Muhammet (s.a.v.)?in gerçekten tarihte yaşadığı ve Kuran-ı Kerim?in Allah Kelamı olduğu hususunda şüpheli olduğu yönündeki ifadelerinin Müslüman toplumda meydana getirdiği tepkilerin ardından, Münster Dini Araştırmalar Merkezi (CRS) müdürlüğü görevinden aldığını açıkladı.
Bakanlık adına bir açıklama yapan sözcü, Die Welt gazetesinin Kalisch?in görevinden alındığına ilişkin yaptığı haberin doğru olduğunu, bununla birlikte Kalisch?in Münster Üniversitesi?ne bağlı Dini araştırmalar Merkezi?nin müdürü olarak kalmaya devam edeceğini söyledi.
Kalisch, Süddeutsche Zeitung gazetesine yaptığı açıklamada Peygamber efendimizin gerçekten yaşamış bir kişi olduğu veya Kuran-ı Kerim?in sübutiyeti konusunda tarihi kanıtlar olmadığını söylemişti.
42 yaşındaki Kalisch ise, Kuran-ı Kerim?in şu andaki şeklinin öncekinden farklı olduğunu anlatan bir kitap hazırladığını ve bunu önümüzdeki dönem yayınlayacağını açıkladı.
Boykot Çağrısı
Kalisch?in düşünceleri, Almanya?daki Müslüman azınlığın tepkisini çekmiş, İslami Kuruluşlar Yüksek Konseyi, Alman hükümetine bağlı okullarda İslam Dini Öğretimi Enstitüsü ile bundan sonra koordinasyonlarına son vereceklerini açıklamışlardı.
En büyük dört İslami kuruluşu bünyesinde barındıran Müslüman Yüksek Konseyi, Alman Müslümanlar Konseyi, Türkiye Diyanet İslam Birliği ve İslam Kültürü Merkezleri Birliği, Kalich?in öğretilerinin Müslümanların kabul ettiği dini kurallar konusundaki inançlarıyla ters düştüğünü ifade ederek, tavırlarının bundan kaynaklandığını ifade etti.
Almanya?daki Müslüman Yüksek Konseyi Başkanı Dr. Eyüp Güler ise, Kalich?in düşüncelerinin Müslümanların hiçbir şekilde kabul etmesi mümkün olmayan bir teori üzerine inşa edildiğini dile getirdi.
Güler, ülkedeki Müslüman kuruluşların Kalisch?in ağzını kapatmaya çalışmadığını, şu ana kadar defalarca bilimsel araştırma ve ifade özgürlüğüne saygı duyduklarını açıkladıklarını, ancak dinlerinin özünü kabule yanaşmayan bir kişinin Müslüman öğrencilere ders vermeye hakkı olamayacağını söylediklerini ifade etti.
Güler, İslam dini öğretmenlerini yetiştiren Enstitüdeki öğrencilerden bir süredir konuyla ilgili şikayet aldıklarını belirterek, bu öğrencilerin kendilerine gelerek zaman zaman Kalicsch?in dini anlatım biçiminden duydukları rahatsızlığı dile getirdiklerini vurguladı.
Almanya?daki Ahmediye Cemaati?nin Başkanı Abdullah Efe Facise de, Kalcsh?in bu açıklamalarının arkasında şöhret olma gayreti yatmış olabileceğini kaydetti.
Oryantalist Tartışma
Kalisch?in görüşleri sadece Müslüman azınlık içerisinde tepki yaratmakla kalmadı, söz konusu tartışmalar Alman akademik çevrelerine de sıçradı. Berlin-Branderburg Bilimler Akademisi?nde Kuran-ı Kerim Araştırmaları Projesi?ne katılan araştırmacılar, Kuran-ı Kerim ve Resul hakkındaki şüphe uyandırıcı ifadeleri reddeden bir açıklamada bulundular.
Öte yandan önde gelen Alman oryantalist Tillman Nagel, bilimsel ve güvenilir verilere dayanarak yaptığı araştırmaların Hz Muhammed?in gerçekten yaşamış olduğunu kanıtladığını kaydetti.
Nagel, Kalisch?in Kuran ve Peygamberle ilgili ortaya attığı tartışmaların oryantalist araştırmalar içerisinde 30 yıldır var olduğunu belirterek, ?Müslümanları bu tartışmalara, Kuran-ı Kerim?e dayanmayan ve Çağdaş Müslüman alimlerin görüşlerini yansıtan bilimsel bir metotla cevaplar vermelidirler.? şeklinde konuştu.
Müslümanları anlamak
Öte yandan Kuzey Rhin Vesfalya Eyaleti Bilimsel Araştırmalar Bakanı Anderas Pinkwart, İslami kuruluşlarla bakanlığı arasında gelişen ilişkiler ve uyumun, eyalet okullarındaki İslam dini eğitimi projesi açısından önemli olduğunu bildirdi.
Pinkwart, İslami kuruluşların Münster Üniversitesi İslam Dini Öğretimi Enstitüsü?ne yeni müdür seçmesi durumunda Bakanlığın bunu onaylayacağını belirterek Müslüman öğrencilerin sayısının artmasının 2004 yılında kurulan ve Almanya?da bir benzeri olmayan ve 26 öğrencinin öğrenim gördüğü Enstitü?den daha fazla yararlanmalarını beraberinde getireceğini ifade etti.
Kalisch?in Görüşleri
Münster Üniversitesi'ndeki Dinî Araştırmalar Merkezi'nin (Centrum für Religiöse Studien) web sitesinde Prof. Dr. Muhammed Kalisch'in Kur'an Hermenötiği ile ilgili görüşleri şöyle:
?İslam'ın temel talebinin düşünce ve bilim hürriyeti olduğu kanaatindeyim. Çağdaş modern bir Kelam ilminin karşı karşıya kaldığı büyük sınavlarla başa çıkabilmesi için İslam'ın fikir tarihinin Mutezile, İbn Sina, İbn Rüşd, Sühreverdi el-Maktul veya tasavvufçularla yeterli potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Fıkıh konusunda yapılması gereken daha çok işler olmasına rağmen, bir hayli zamandır sevindirici eğilimler gözlenmekte. Kelam'da ise -bazı muhafazakar görüşler için şok etkisi yapsa da- yüzyıllar önce felsefeciler ve tasavvufçular tarafından geliştirilen düşünce modellerinin daha da geliştirilmesiyle bu sorun çözülebilir. İslam kelamcıları, kelam ile ilgili ciddi bilimsel araştırmalar yerine evanjelik (uyandırma) söylemlerle [uyandırma teolojisi: Protestantizm içinde akılcılığa karşı ruhçuluğu savunan bir akım] aynı ligde yer almak istemiyorsa, modern araştırmaların din tarihine yönelttiği sorulara göğüs germesi gerekir. Thomas Thompson, Philip Davies, Niels Peter Lemche veya Israel Finkelstein gibi Eski Ahid ve Arkeoloji uzmanları, son on yıllarda bize Hz. İbrahim, Hz. Musa'yı ve İncil'de ve Kur'an'da yer alan diğer bazı peygamberleri gerçekten yaşamış olan tarihî şahıslar listesinden silebileceğimizi öğrettiler. Bu bilgiler, Kur'an hermenötiğinin daha da geliştirilmesini, vahiy kavramının tekrar ele alınmasını ve dinlerle ilgili İslami Kelam'da yeni perspektiflerin geliştirilmesini gerektiriyor. Bu, özellikle yukarıda sözü edilen Müslüman filozof ve tasavvufçuların perspektifleri üzerine tesis edilebilir.?
İLGİLİ HABERLER
Muhammed Kalisch'ten şok iddialar