Haber Merkezi / TİMETURK
Filistinli siyasi analistler İsrail?in halihazırdaki başbakanı Ehud Olmert?le Kadima Partisi?nin yeni lideri ve Olmert?in muhtemel halefi olan Tzipi Livni?nin düşünceleri ve Filistin sorununa yaklaşımları hususunda aralarında bir farklılık olmadığını düşünüyor. Onlara göre İsrail, hükümetin ya da partilerin başında kimin olduğuna bakmaksızın aynı zihniyete ve planlara sahip.
Analizciler, yaptıkları farklı değerlendirmelerde, Livni?nin, kendisinden önceki yöneticiler gibi daha fazla Filistin toprağının Yahudileştirilmesini savunuyor.
Kudüs Üniversitesi?nde İsrail üzerine araştırmalar yapan Mahmud Muharib, ?Özünde Livni, Şaron ve Olmert ekolünün devamcısıdır; Batı Şeria toprakları ve özellikle Kudüs üzerinde emri vaki yaparak daha fazla yerleşim birimleri kurma sevdalısı. Genel strateji, Batı Şeria toprakları ve özellikle Kudüs?te daha fazla toprak ilhak etmek.? şeklinde konuştu.
Muharib, Livni?nin Filistin topraklarının Yahudileştirilmesi politikasını sürdüreceğini, Filistinlilerin, Arapların ve uluslararası kamuoyunun Filistinlilerin hakları konusundaki tutumlarını aşındırmaya/yumuşatmaya ve en önemli konuları sürüncemeye bırakmaya çalışacağını ifade etti.
Livni?nin Bakanlığı sırasında ve daha önceki dönemlerde yaptığı açıklamaların bunu gösterdiğini belirten Filistinli analist, Livni?nin defalarca işgal altındaki Kudüs?teki yerleşim birimlerini ve ayrımcı duvarı desteklediğini, Batı Şeria?daki yerleşim birimlerini İsrail topraklarına dahil etmekten yana olduğunu defalarca yinelediğini kaydetti.
İsrail Devletinin Devletin Yahudiliği
Muharib, Livni?nin, İsrail?de ya da İsrail?in dışında Batı Şeria ya da Gazze?de yaşayan Filistinlilerin, İsrail devletinin Yahudi kimliğini tanımaları gerektiğiyle ilgili sözlerini ve Filistin devletinin İsrail?in ilhak ettiği topraklar içerisinde bulunan Batı Şeria?nın bir kısmı üzerinde kurulmasından yana olduğunu ifade eden sözlerini hatırlattı. Muharib, Livni?nin bir koalisyon hükümeti kurmasının kendi çıkarına olduğunu ancak bunun kesin olmadığını vurguladı.
Livni?nin çift milliyetli devlet fikrini kabul edip etmeyeceği sorusuyla ilgili Muharib, böyle bir devleti kabul edebilecek bir İsraillinin olmadığını söyledi. Muharib, sadece bu konuda değil, ayrıcal İsrail?in Yahudiliği dışında herhangi bir modelin kabul edilmemesi konusunda da bir konsensus olduğunu söyledi. Filistinli uzman, İsrail?in Batı Şeria?da bir Filistin devletini kabul etmesinin tamamen demografik nedenlerle ilgili olduğunu dile getirdi.
Hepsi aynı
Öte yandan başka bir Filistinli siyaset bilimi uzmanı Hani el-Mısri, bu dönemde İsrailli liderler arasında hiçbir fark olmadığını, Batı Şeria?dan ve Kudüs?teki işgal ettiği topraklardan çekilme, yerleşim birimlerinin İsrail?e ilhakı, Filistinlilerin yurtlarına dönüş hakkının inkarı, sınırlar ve geçiş noktalarındaki hakimiyetinden vazgeçmeme, silahlardan arındırılmış bir Filistin devleti ve İsrail?in istediği zaman istediği bölgeye askeri müdahalede bulunma hakkı gibi İsrail?in redleri konusunda Siyonistlerin arasında ittifak olduğunu belirtti.
Mısri, Filistin yönetimine de bir mesaj vererek, taraflar arasında bağlayıcı ve açık bir referans olmaksızın, geçmişte verdikleri sözleri yerine getirilmeden ve Filistin insanının yaşam koşullarında en küçük bir iyileştirmeye bile gitmeden yapılan en yüksek düzeyde görüşmelerin devam etmesinin Filistin davasına her alanda büyük zarar vereceğini, bu görüşmelerin uluslararası kamuoyuna sanki barış görüşmelerinde ilerleme kaydediliyormuş gibi bir izlenim vereceğini, bu nedenle görüşmelerin durdurulmasını istedi.
Mısri, Livni?nin hükümetin kurulması sırasında fanatik siyonist partilere taviz vermek ve kendi ırkçılığını ispat etmek için Kudüs?ten vazgeçmeyeceği ve Kudüs üzerinde pazarlık yapmayacağı sözünü verdiğini söyledi. Filistinli uzman, ?Livni ya da başka bir İsrailliye değil aramızdaki birliği sağlayarak kendimize güvenmeli ve haklarımızı elde etmek için İsrail üzerinde daha fazla baskı oluşturulmasını sağlamalıyız.? dedi.