Türkiyeli hayırseverlerin destekleriyle Ramazanın rahmet ve bereketi mülteci kamplarında da yaşanmaya başladı. Lübnan'da mülteci kamplarında yaşayan 500 Filistinli yoksul aileye gıda yardımı yapılırken, yetim çocuklar bayramlık elbise, kırtasiye malzemesi ve iftar yemeği ile sevindirildi.
İHH ekipleri Burc El Barajne kampında ihtiyaç sahibi 300 aileye kumanya paketleri dağıttı. Bazı ailelere de maddi yardım yapıldı. Nehrül Barid kampında ise 200 yoksul aileye kumanya dağıtıldı. Trablus Şam'da da 90 yetime iftar yemeği verildi. Yemekten sonra çocuklar luna parka götürülerek eğlenmeleri sağlandı. Bir sonraki gün ise bir giyim mağazasına götürülen yetimler, tepeden tırnağa giydirildi. İHH ekipleri kamp şartlarında eğitim hayatlarını sürdüren öğrencileri de unutmadı. Bedavi Kampındaki yetimhanede kalan 125 öğrenciye kırtasiye malzemesi dağıtıldı.
Burc El Barajne kampı Başkent Beyrut'taki en büyük mülteci kampı. Kampta toplam 16 bin 500 Filistinli mülteci yaşıyor. Kampta 9 katlı olması planlanan yetimhanenin inşaatı devam ediyor. 750 Filistinli yetimin barınacağı yetimhanenin inşaatına İHH da destek verdi.
İnsani Yardım Vakfı, Sayda şehrinde ise İstanbul Eğitim Merkezi adı altında bir merkez açtı. Lübnan'da yaşayan Filistinli Mültecilerin eğitimleri ile ilgilenecek olan merkezde çok amaçlı dershaneler, konferans salonu ve tam donanımlı bir de bilgisayar laboratuarı bulunuyor.
FİLİSTİNLİ MÜLTECİLER LÜBNAN'DA ZOR ŞARTLARDA YAŞIYOR
Filistin gibi kendisi de İsrail'in işgaline maruz kalmış olan Lübnan'da 400 bin Filistinli mülteci bulunuyor. Toplam nüfusu 3.5 milyon olan Lübnan'da her 8 kişiden biri Filistinli mülteci. Bu mülteciler ülkenin değişik bölgelerinde kurulan 19 mülteci kampında yaşıyorlar. Kampların en küçüğü bin 500, en büyüğü ise 50 bin kişilik.
Lübnan'a ilk geldiklerinde çadırlarda yaşayan mülteciler, zamanla kendi imkânlarıyla gece kondu tarzı binalar inşa etmiş. Alt yapısı olmayan kamplarda elektrik sürekli kesintiye uğrarken, bazı kampların tüm içme suyu ihtiyacı kuyulardan sağlanıyor. Ancak şehrin deniz seviyesinde olması kuyulara da deniz suyunun dolmasına neden oluyor. Bu yüzden kampın tüm musluklarından tuzlu su akıyor. İnsanlar içme sularını dışardan getirtmek zorunda kalıyorlar. Mülteciler çalışma izinleri olmadıkları için çok düşük ücretlerle ancak iş bulabiliyorlar. Bir çok mülteci dışarıdan gelen yardımlarla ayakta durmaya çalışıyor. Sağlık imkanları da yok denecek kadar az.
Cihan