Türkiye'nin Suriye-İsrail,Rus-Gürcü savaşında izlediği dış politika ve Cumhurbaşkanı Gül'ün Ermenistan'a yaptığı ziyaret AB'den olumlu not aldı.
ABHaber, Brüksel'de AB çevrelerine Türkiye'nin AB sürecinin nasıl gittiğini sordu.
İşte AB'deki Türkiye dosyasıha hakim uzmanların değerlendirmeleri:
'Brüksel çevreleri şimdiye kadar Türkiye'nin yakın bir zamanda AB'ye katılımına gerçekten şans tanımıyorlardı. Avrupa Komisyonu temsilcileri gerçi resmi dilde, ülkenin müzakerelerde Balkanlar'daki herhangi bir AB adayıyla eşit şansa sahip olduğunu vurguluyorlardı, ama gayri resmi alanda birçok AB ülkesinde kamuoyu Brüksel ile Ankara'nın birbirine yakınlaşmasına engel oluşturuyordu. 'Türklerin' AB'deki imajının çok kötü olduğu söyleniyordu. Ülkede insan hakları ve yasalar konusunda, tartışmayla çözüme kavuşturulamayacak sorunların olması da cabası.
Ancak Ankara şimdi, AB'nin de belki günün birinde karşı karşıya kalmak zorunda kalacağı bir AB adayı konusunda diplomatik bir girişimde bulunmak istiyor. Türkiye Kafkasya'da güvenliği artırma girişimiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, işbirliğini yoğunlaştırmak ve istikrarı artırmak üzere süratle bir 'Kafkasya Platformu' oluşturulmasını önerdi. Ankara Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan gibi Kafkas ülkeleriyle bir ağ oluşturmanın Türkiye'nin yararına olacağı görüşünde. Gül böylece hem söz konusu ülkelerden hem de Avrupa'dan olumlu sinyaller aldı.
Eylül ayı başında Fransa'daki Avignon'da toplanan 27 AB ülkesinin Dışişleri Bakanları, Gürcistan ihtilafı ve ülkenin geniş kesimlerinin Rusya'nın işgali altında olması göz önünde bulundurulacak olursa, bu girişimin AB için de önem taşıyabileceği konusunda görüş birliğine vardılar.
AB gelecekte Avrupa'ya daha fazla enerji sağlayacak olan bu bölgenin istikrarlı olmasına son derece önem veriyor.
Birçok AB üyesi ülkenin bakanı Avignon'daki toplantıda Türkiye'nin değerli bir 'arabulucu' olabileceğini söyledi.
AB'nin genişlemeden sorumlu Komiseri Olli Rehn ise , Türkiye'nin Kafkasya krizinde oynadığı 'yapıcı ve olumlu rolün, ülkenin bütün Avrupa vatandaşları gözünde anahtar rolüne sahip olduğunu gösterdiğini' söyledi ve Türkiye'nin diplomatik çabalarının Avrupa Birliği için büyük önem taşıdığına işaret etti.
Rehn, Ankara'nın komşu ülkelerdeki istikrarın korunması için çaba gösterme açısından iyi bir ortak olduğunu belirtti. Türkiye 'Kafkasya Platformu'unun yanı sıra Ermenistan ile ikili ilişkileri düzeltme çabalarıyla da dikkatleri üzerine çekti.
1915'teki Ermeni sorunundan bu yana iki ülke arasındaki ilişkiler donmuştu. Ama Cumhurbaşkanı Gül Ermeni meslektaşı Serj Sarkisyan'ın davetini kabul ederek, iki ülkenin milli takımları arasında yapılan Dünya Şampiyonası grup eleme maçını izlemek üzere Ermenistan'a gitti. Gül bu vesileyle, 'Ermenistan ile sorunları çözmek istediğini' de belirtti.
AB çevreleri bu tutumu da, Birlikteki müşterek değerler anlayışına uygun, 'önemli bir çaba' şeklinde nitelendirerek övdü. AB ülkeleri 2005'te müzakerelerin başlamasından bu yana hep müşterek değerlere işaret ediyor.
Avrupa Parlamentosundaki Türkiye raportörü Hollandalı Ria Oomen-Ruijten buna rağmen, diplomatik alandaki bu gelişmelere dayanarak ülkenin yakında AB'ye katılacağının söylenemeyeceğini belirtti ve insan haklarından yasalara kadar ülkedeki reformların 'tümünde' bir duraklama kaydedildiğini vurguladı. Oomen-Ruijten, 'Umarım reformları hızlandırırlar. Top artık gerçekten Türkiye'de' dedi.'
ABHaber, 19-09-2008 13.30 (TSİ)
Türkiye AB'den olumlu not aldı
Türkiye'nin son yaptığı diplomatik hamleler AB'den olumlu not aldı
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-09-17 17:35:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara