Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Vücut tarayıcıları havaalanlarını işgal etti

En mahrem yerlere kadar yolcuların her türlü kişiselliğine saldırı olarak görülen vücut tarayıcıları, özellikle Amerikalı Müslümanlara karşı kullanılması tepki yaratıyor.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-09-12 01:05:00

Vücut tarayıcıları havaalanlarını işgal etti


Haber Merkezi / TIMETURK

Amerika deyim yerindeyse artık kendi gölgesinden dahi korkar oldu. Dünyanın çeşitli köşelerinde işgallere imza atan ve büyük emperyalist devlet imajı çizen Amerika Birleşik İmparatorluğu, havaalanlarında yolculara, özellikle de Amerikalı Müslümanlara mahremiyetlerine saldıran güvenlik prosedürleri uyguluyor.

Umre?ye gitmek ya da Ramazan?da Mescid-i Aksa ve Kabe'yi ziyareti için ülkeden ayrılmak isteyen Amerikalı Müslümanlara, komple vücut tarayıcılarından geçiriliyor. ABD Taşıma Güvenliği Yönetimi?nin (TSA), ülkenin en az 10 büyük havalimanına koyduğu tarayıcılar avukat grupları ve İslami insan hakları örgütlerinin sert eleştirilerine neden oluyor.

TSA yetkililerine göre insan sağlığına zararsız ?milimetrik dalgaların? yolcuların vücutlarından yansımasıyla çalışan tarayıcılar yakın gelecekte ülkenin 2 bin havaalanına 2?nci güvenlik önlemi olarak kurulacak.

Vücut tarayıcıları yasalara aykırı ve kişisel mahremiyete saldırı olarak görülüyor. Bunun nedeniyse bu makinelerin hava yolcuların vücutlarının detaylı görsel imajlarını vermesi. Bu imajlar içinde en mahrem bölgeler ve vücuttaki tıbbi malzemeler de yer alıyor. Tüm bunların açıklaması ise Ulusal Güvenlik.

Tartışma bu tarayıcıların Los Angeles, Baltimore, Denver, Albuquerque, New York Kennedy, Dallas, Detroit, Las Vegas ve Miami havaalanlarına yerleştirilmesiyle alevlendi.

Amerikan Sivil Haklar Birliği?nin (ACLU) Teknoloji ve Özgürlük Projesi Direktörü Barry Steinhardt tarayıcılarla ilgili görüşlerini bir açıklamayla aktardı: ?TSA?nın vücut tarayıcıların 10 havaalanında daha kullanılmasıyla ilgili duyurusu, bizim ?sanal striptiz araştırması?na karşı yaptığımız uyarıların hayal kırıklığı verici bir onaması oldu?.

Steinhardt?ın açıklaması şöyle devam etti: ?Tarayıcılar yolcuların vücutlarının detaylı grafik imajlarını oluşturuyor ve bu da itibara doğrudan bir saldırıdır. TSA tarafından duyurulan bu önlemler bu teknolojinin kabul edilebilir olduğunu bizleri inandırmaktan uzaktır. Bu tarayıcıların gönüllü doğasını da soru işaretidir. Sonuçta bizler bu tarayıcıların güvenlik değerinin yolcuların itibarları ve mahremiyetlerinden daha mı önemli olduğunu soruyoruz. Tabi bunun TSA?nın haklı bir önceliği olup olmadığını da.?

ACLU?da aynı şeyleri söyledi: ?Araştırmanın derecesi kişisel mahremiyete bir saldırıdır ve özgür bir toplumun vatandaşları böyle bir şeye müsamaha gösteremez. Böylesi bir araştırma bir uçağa binmenin ön koşulu olamaz?.

Grup tarayıcıların sadece özel durumlarda, ?çok detaylı? vücut araması ihtiyacı olduğunda, gerçekten bunun için iyi bir neden olduğunda kullanılmasını istedi.

TSA İletişim Merkezi tarayıcıların kullanılmasını savundu: ?havayollarına süren tehditler bazı güvenlik önlemlerinin alınmasını zorunlu kılmıştır. Komple vücut tarayıcıları, klasik metal detektörlerinin göremediği intihar yelekleri ya da gelişmiş patlayıcıların tespitine olanak sağlamaktadır?. TSA, ?yolcuların mahremiyetleriyle ilgili endişelerini duyarlı olduğunu da? ekledi.

TSA, dini endişeler nedeniyle vücut tarayıcılarından geçecek kişilerin özel bir bölgeye giderek aynı cinsten bir güvenlik görevlisiyle araştırmaya tabi olacağını söyledi. TSA?nın aldığı diğer mahremiyet önlemleri arasında, bu özel bölgeye cep telefonu, kamera gibi görüntü kaydeden cihazların alınmaması, imajlarda kişinin yüzünün flulaştırılması ve görüntülerin araştırmadan sonra anında silinmesi gibi uygulamalarda yer alıyor.

ACLU gibi sivil haklar örgütleri, ABD?nin kişisel mahremiyet bilgilerinin korunmasıyla ilgili sicili düşünüldüğünde TSA?nın aldığı önlemleri yetersiz bulduğunu belirtti. İslami Haklar organizasyonları da kimse görmese bile vücut resimlerinin ?en az bir kişi? tarafından görüldüğünü ve silinmesinin de yeterli olmadığını söyledi.

ABD kanunlarına göre, hükümet geçerli bir neden gördüğünde yolcuları tamamen soyma yetkisine sahip. Bu yeni tarayıcılarla bu türden neden araması zorunluluğu da ortadan kalkmış oluyor. Müslüman örgütler, tarayıcılardan geçmesi istenen yolcuların Müslüman ve Müslüman isimlere sahip olduklarını belirterek uygulamadaki keyfiliği sert şekilde eleştiriyor.

Amerikan İslam Konseyi Sivil Haklar Direktörü Christina Abraham, ?Genel olarak bu ikinci taramadan geçmesi istenen yolcular ya Müslüman görünüyor ya Müslüman adları var. Bu kişiler haksız olarak sorguya çekilip aranıyorlar? dedi.

Abraham ayrıca TSA?yı, bu ikinci tarayıcıyla ilgili olarak yolcuları bilgilendirmediği yönünde de eleştirdi. Abraham şöyle konuştu: ?Bence tüm Amerikalılar, özellikle de Müslüman Amerikalılar vücut tarayıcılarının nasıl çalıştıklarını bilmedikleri için mahremiyetlerine çok büyük bir saldırı olduğundan habersizler. Bu nedenle bizim amacımız bu tarayıcılarla ilgili toplumu bilgilendirmek?.

 

Haber Ara