Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, Türkiye?nin Avrupa Birliği sürecinin, ülkedeki aşırı sağcılar, kurulu düzen yanlıları ve ordu tarafından bloke edilmekte olduğunu düşündüğünü söyledi.
Pamuk, son iki yılda AB sürecinin yavaşlamasında, bazı Avrupa ülkelerinin gösterdiği direncin de önemli payı olduğunu vurguladı.
Almanya'nın Sesi (Deutsche Welle)?nin sorularını yanıtlayan Pamuk, yaşanmakta olan tüm sorunlara karşın, Türkiye?nin Avrupa?nın ayrılmaz bir parçası olacağına inandığını vurguladı. Üç yıl önce Frankfurt?ta yaptığı konuşmada, ?Türkiye?siz bir Avrupa ve Avrupa iddiası olmayan bir Türkiye düşünemediğini? ifade ettiğini anımsatan Pamuk şunları söyledi:
?Ne yazık ki Türkiye ile Avrupa Birliği arasında devam eden müzakereler son iki yılda biraz yavaşladı. Belki; aşırı sağcılar, kurulu düzen yanlıları ve ordunun, üzücü bir şekilde Avrupa Birliği'ne giden yolu bloke etmelerinden. Ve tabii ki Avrupa ülkelerinin gösterdiği direnç nedeniyle. Hepimizin bildiği gibi Almanya ve Fransa?nın muhafazakârları Türkiye?nin Avrupa Birliği?ne tam üye olmasına direnç gösteriyor. Yani bu konuda sorunlarla karşı karşıyayız ve iki yıl öncesindeki gibi aydınlık bir ortam yok. Ancak ben çok güçlü bir şekilde bu fikre inanıyorum. Türkiye?nin er ya da geç Avrupa?nın ayrılmaz bir parçası olacağına güçlü bir şekilde inanıyorum.?
?İstanbul?suz bir hayat düşünemem?
Orhan Pamuk, 'aşırı milliyetçi grupların tehditlerinin, hayatına ve entelektüel yaşantısına etkisi olup olmadığı' yönündeki soruya karşılık verirken, İstanbul?un kendisi için taşıdığı önemi vurguladı:
'Fiilen korumalarla yaşamak zorundayım. Korumalarla yaşamak çok da sevimli bir durum değil. Ayrıca aşırı sağcı kesimler ile bazen gazeteler halen bana karşı saldırılar ve kampanya düzenliyor. Bu beni endişelendiriyor. (?) Ama ben buraya bağlıyım. İnsanlığa İstanbul?da tanıklık ettim. İnsanlığa dair bildiğim her şeyi İstanbul sayesinde öğrendim. İstanbulsuz bir hayat düşünemem. Hikâyelerimde dünyayı İstanbul üzerinden anlatmaya devam edeceğim.'
?Ben sürgünde değilim?
Yazar Orhan Pamuk, Columbia Üniversitesi?nde ders verdiğinden yılın yarısını ABD?de geçiriyor. Pamuk, sanatçılığı ile siyasi kişiliği arasında nasıl bir denge kurmaya çalıştığı sorusunu yanıtlarken, ?sürgünde yaşayan bir yazar olmadığını? vurguladı:
'Beni bu şekilde tanımlamaya çalıştıklarında, ?hayır ben sürgünde değilim? diyorum. İstersem, yılın 365 günü burada kalabilirim. Yılın 6 ayını New York?ta geçirmek güzel bir şey. Seyahat etmeyi de seviyorum?Bunun altını çizerek kendimi bir kurbana dönüştürmek istemiyorum. Belki de bunun bir nedeni, benim asla sömürge ve kurban olmamış bir kültürden geliyor oluşum. Ben kendimi uluslar arası güçlerin ya da Türk devletinin kurbanıymışım gibi göstermeyi sevmiyorum. Kendi ayaklarım üzerinde duruyorum, kitap yazmayı seviyorum, mutluyum.?
Kitapları en az 58 dile çevrilen Orhan Pamuk?un son romanı Masumiyet Müzesi, Türkçe baskısını beklenmeden Almanca?ya çevrildi. Pamuk, 15 Ekim?de başlayacak, Türkiye?nin onur konuğu olduğu Frankfurt Kitap Fuarı?nın açılış konuşmasını yapacak.
DW