Rusya Gürcistan?ı işgal ettikten ve Batı?yla ilişkilerini tepetaklak hale getirdikten sonra durum şu: Rus birlikleri hâlâ, Poti limanı da dahil, kilit öneme sahip yerlerdeki işgalini sürdürüyor; Gürcistan?ın iki ayrılıkçı bölgesinin bağımsızlığını tanıdı; Gürcistan devlet başkanı Saakaşvili, ordusu bozguna uğramış ve ülkesi parçalanmış bile olsa hâlâ mangalda kül bırakmayan açıklamalar yapıyor. Ve bütün bunlar yeterince can sıkıcı değilmiş gibi, Başkan Bush Cheney?i, yani pek meşhur bir diplomasi ustasını bölgeye göndermeye karar verdi.
Petrol yataklarında yıkanan ve Gürcistan?a yaşattıkları hezimetle başları dönen Rus liderler gerçek ve hayali küçük düşürmelere karşı saldırıya girişti. Batı?nın bu durumu bir dengeye oturtacak önlemler alamamasını izlemek acı verici. Ancak Rusya?nın kaybedecek çok şeyi de var. Moskova?nın Güney Osetya ve Abhazya?yı tanıma kararı ancak var olan çatışma hatlarının derinleşmesine ve bölgede daha fazla istikrarsızlığa neden olacaktır.
Bu bölgelerin bağımsızlığını tanımak Rusya?nın içinde ve yöresinde bir dizi isyana ilham verebilir: Transdinyester?in Moldova?dan, Dağlık Karabağ?ın Azerbaycan?dan ve petrol zengini Tataristan?ın Rusya?dan ayrılması gündeme gelebilir. Moskova Çeçenleri bastırmak için yürüttüğü akıllara durgunluk veren savaşı unutmuş olsa da, biz unutmadık.
Kremlin?de bazıları Batı?yla ilişkiler koparsa kopsun diye düşünüyor. Başbakan Putin, yani Rus saldırganlığının ardındaki gizli el, Rusya Dünya Ticaret Örgütü?ne katılmasa daha iyi olurdu diye esti üfürdü. Birçok Rus Putin?i alkışlayadursun, biz onların Sovyetlerin yalıtılmış, karanlık günlerine dönme hevesine sahip olduğunu sanmıyoruz. Petrol zengini olsa da, Rusya az gelişmiş, yozlaşmış ve ip üstünde yürüyor. Uluslararası akımdan kendini koparması ekonomik ve güvenlik çıkarlarına aykırı.
Bush yönetimi krizin çığırından çıkmasına izin verdiği için ne kadar suçlansa azdır. İşgalden beri, askeri nakliye araçlarıyla insani yardım ulaştırarak Gürcistan?ı kendi meşrebince destekledi. Rusya?ya verdiği karşılık açısındansa daha karışık bir tablo çizdi. Beyaz Saray krizi Polonya?yla bir füze savunma anlaşması yapabilmek için seve seve kullandı; bu da Putin?in kin listesine yeni bir madde ekledi. Ayrıca, daha akıllıca bir biçimde, Rusya?yla askeri işbirliğini ve Moskova için milyarlarca dolar değerinde bir sivil nükleer pazarlığı askıya aldı; yine de bunları yeniden hayata geçirilmesine giden kapıları tamamen kapamadı.
Gelecek haftaki Gürcistan, Ukrayna, Azerbaycan ve İtalya ziyaretlerinde Cheney?nin ne söyleceğini bilmiyoruz. Dünyanın son görmek istediği şeyse daha fazla kin ve endişeye yol açması. Saakaşvili?nin yaşananlardan birşey öğrenmediği ortada; Güney Osetya ve Abhazya üzerinde Gürcü hâkimiyetini yeniden kurmak için harekâtlara devam edeceğini söylemesi bunun göstergesi. Görünen o ki ABD?nin onu destekleyeceğini düşünüyor.
Gövde gösterisine dönüşecek bir Cheney ziyareti Avrupalıların yapmak zorunda oldukları şeyden, yani Moskova?ya kendi açık mesajlarını gönderip işlerin eskisi gibi yürümeyeceğini söylemekten kaçınmalarını kolaylaştırır. Bu Rusya?yı tamamen yalıtmak anlamına gelmez. Fakat Avrupalılar bir araya geldiklerinde, Gürcistan işgali ve komşularına yönelik tehditleri sürdükçe Rusya?yla ticaret ve güvenlik pazarlıklarını dondurmak konusunda anlaşmak zorundalar.
The New York Times gazetesi Başyazı, 27 Ağustos 2008
Radikal
Cheney ziyaretine dikkat!
Osetya krizini iyi yönetemeyen ABD?nin bir de ?diplomasi ustası? Cheney?yi bölgeye yollaması endişe verici. AB Rusya?ya sert tepki vermeli.
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-08-28 06:26:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara