Dolar

34,8730

Euro

36,6388

Altın

3.048,63

Bist

10.058,47

Ne yapsak da III. Dünya Savaşı çıkarsak?

Rusya?nın G. Osetya ve Abhazya?nın bağımsızlığını tanımasının ardından, Kafkasya, fitili üstünde ?barut fıçısı?. Nükleer mantarlarla çeşnilendirilmiş bir savaş senaryosu?

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-08-26 10:28:00

Ne yapsak da III. Dünya Savaşı çıkarsak?


Haber Merkezi / TIMETURK

GELİN III. DÜNYA SAVAŞI HAKKINDA KONUŞALIM

Nikolai Sokov*

Üçüncü dünya savaşını ciddi ciddi düşünmenin tam sırası. Tüm önemli unsurlar çoktan yerlerini almış. Ekseri Kafkasya uzmanın tam da öngördüğü gibi büyük güçlerin rekabet odağına dönüşen bölge tam bir barut fıçısı.  

Aralarındaki anlaşmazlıkların bölgenin çok daha ötelerine uzandığı kesin. Kafkaslardaki savaş ve çatışma onların büyük oyunları ve hesaplarında gerçekten görece önemsiz. Yine de, Birleşik Devletler, NATO ve Rusya?nın orada önemli sembolik çıkarları bulunmakta. Yerel oyunculara verilmiş sözlerin yanında onları yüzüstü bırakmanın şöhreti ve küresel duruşu zedeleme korkuları var.

Paradoksal olarak, büyük çaplı nükleer savaş olasılığı her pratik şartta sıfırlandığından beri, büyük küresel silahlı çatışma ihtimalleri arttı. Kimse dünyanın yok olacağından artık korkmuyor ve bu nedenle günümüz dünyası konvansiyonel bir savaş için oldukça güvenli addediliyor.

Gelin III. Dünya Savaşı nasıl başlayabilir hayal edelim. I. Dünya Savaşı, Avusturya Veliahdı Franz-Ferdinand?ın Sarayevo?da Sırplar tarafından öldürülmesiyle başladı. Eylem aşırı anlamsızdı. Franz Ferdinand, Avusturya imparatorluk ailesinin en duyarlı ve ılımlı üyesi olarak tanınıyordu. O zamanlar Sırbistan?ın patronu Rusya, kesinlikle bunu onaylamadı, yine de bazı Rus diplomat ve istihbarat yetkililerinin plandan haberdar olduğu dedikoduları çıktı. Buna rağmen, Avusturya tüm askeri gücüyle karşılık verince Sırbistan yanında müdahaleye mecbur kaldı. Çok değil birkaç yıl sonra Rusya, Sırbistan?ı Viyana?nın merhametine terk etti ve bunu yaparak ikinci kez çürük addedildi. Bu kısaca I. Dünya Savaşı?nın nasıl başladığının hikâyesidir.

Şimdi Güney Kafkasya?ya geçelim. Washington ve Brüksel?de, Rus saldırganlığı olarak yaftalanan şeyin ardından, yakında Gürcistan NATO?ya katılım için Üyelik Hareket Planı?na dâhil olacağı toplantılar yapılıyor. Üyelik ihtimali oldukça muğlâk zira bazı NATO üyeleri (Donald Rumsfeld?in yerinde tanımıyla ?Yaşlı Avrupa?) istekli değil. Buna rağmen ?Gürcistan?ı savunmak? Birleşik Devletler?de oldukça popüler. Başkanlık yarışındaki adayların Gürcistan?daki savaşı kendi çıkarları için kullanmalarına şükürler olsun.

Aslında bir sürü ayak bağıyla dolu uzun bir süreçle Gürcistan?ın NATO?ya üye olmasına dahi gerek yok. 2 ya da 3 ABD müfrezesiyle Gürcistan toprağını Soğuk Savaş dönemindeki Batı Almanya?nın yeni versiyona dönüştürmek çok daha kolay. 50 yıl önce Batı Almanya?da ABD birlikleri rehineler olarak kullanıldı: Sovyet saldırısı sonucunda olası Amerikan ölümleri Birleşik Devletleri, Sovyet?lerle kaçınılmaz bir savaşa sürükleyecekti. Bu dâhice planlardan biriydi. Gerçekten işe yarayıp yaramadığını bilmiyoruz çünkü Sovyetler Birliği?nin cidden saldırmayı planlayıp planlamadığı muamma ancak akla uygun geliyor.  

Bu tarz tek taraflı Amerikan garantilerinin avantajı, kararın çok çabuk verilebilmesinde yatar. Böylece büyük siyasi puanlar alabilir ve kaçınılmaz müttefik politikalarının dırdırından da kurtulabilir.

Gürcistan?ı savunma oyunundaki buradaki belirsizlik/joker, Gürcü liderliğinin- ki yakın gelecekte bu Mihail Sakaşvili anlamına geliyor, ekibin bir parçası olarak oynayıp oynamayacağıdır. Rusya?nın ?beş gün savaşları? adı verdiği şeyle ilgili aksi iddia edilemez gerçek, Birleşik Devletler?in Gürcistan?ı açık ve sert şekilde Rusya?yla doğrudan çatışmaya girmekten kaçınması için uyardığıdır. Buna rağmen Saakaşvili ve ekibi savaşa girdiler ve kaybettiklerini anladıklarında Washington?un askeri müdahalesini istediler. Aynı kişilerin ?otomatik? güvenlik garantilerine sahip oldukları zaman ABD?nin çıkarlarını önemseyip önemsemeyecekleri gerçekten şüphe uyandırıcıdır.

Şimdi bu senaryonun aynısının tam bir sene sonra yeniden işlediğini varsayalım. Gürcistan?daki birlikleriyle ABD hükümeti dışarıda kalamayacağı gibi geri adım da atamayacak. Neyin saldırıları provoke ettiğinden bağımsız olarak ABD?nin Gürcü destekli ve Rus karşıtı versiyonu galebe çalacaktır. Bunun anlamı Amerika?nın savaşta olacağıdır.

Ruslar da cayamayacak ve onların bahanesi de Tiflis?in ve Washington?un tam tersi olacak. Onlar da savaşa girecekler.

Açıkça Rus birlikleri Gürcü ordusunu yenilgiye uğratabilir ancak Birleşik Devletler?e karşı şansları yok. Aktif askeri doktrinin buna bir cevabı var: Amerikalıların saldırıları yaptığı askeri üslere ve komuta/kontrol merkezlerine karşı Rusya?nın sınırlı nükleer silah kullanması.  Burada bahsettiğimiz Akdeniz?deki bir uçak gemisi ve belki de Avrupa?daki birkaç ABD üssü. 3?ncü Dünya Savaşı?na hoş geldiniz, çoğunlukla konvansiyonel ancak orada burada birkaç nükleer mantarla çeşnilendirilmiş?

Bu iç karartıcı senaryonun en etkileyici yönü, iki büyüyen ekonomik ve siyasi gücün, Hindistan ve Çin?in, tamamen oyunun dışında kalmasıdır. Güney Kafkasya?daki ABD-Rus savaşında onlar için hayali ya da gerçek ne çıkar ne de kumar vardır.

Bu umutlanmak için bir neden. Ekonomik ve nihayetinde de politik güç geleneksel başkentlerden Asya?ya doğru kayarken güvenli şekilde bu geçiş dönemini atlatabilirsek, büyük güçlerin doğrudan çatışmasından ve nükleer silahlarını kullanmalarından da yırtabiliriz. Şimdilerde bu ekonomik trend devam ediyor, sadece ihtiyacımız olan birkaç yıl daha şanşlı olmak...

*Dr. Nikola Sokov, Monterey Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü?nde Nükleer/Kimyasal Silahların Yayılmasını Önleme Araştırmaları James Martin Merkezi?nde uzman yardımcısı. Sovyetler sonrası politika uzmanlık alanı.

**Çeviri: Oğuz ESER

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara