Suriye'nin Batı'yla ve özellikle de İran nükleer programına karşı tutumlarında çok sert olan Fransa'yla yakınlaşmasının sonucu olarak Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Tahran'da İranlı liderlerle Esad arasında özellikle de İsrail'le 'açık' müzakerelere geçme yönündeki Suriye eğilimini engelleme hususundaki İran rolünün içyüzünü su yüzüne çıkarmakta kararlı bir şekilde Ahmedinejad'ı karşılıyor. Burada doğal olarak Ahmedinejad'ın beraberinde Ankara'ya götürdüğü bir kısmı İran nükleer programıyla ve ABD ile İran arasında bu program etrafındaki 'Türk arabuluculuk rolüne' dair yayılan söylentilerle ilgili önemli başka dosyalar da var. Tahran bu Türk rolünün AB'yi de kapsayacak şekilde genişlemesini istiyor. Zira Tahran, nükleer program etrafında Avrupa ile Amerikan tutumları arasında gün be gün genişleyen bir uçurumun olduğunun farkında. Avrupa dış politika yüksek temsilcisi Solana'nın, Tahran'ın sunulan teşvik paketini reddettiğini açıklaması sonrası İranlı nükleer dosya yetkilisi Said Celili ile telefonla konuşması, Avrupa'nın Tahran'la diyaloğu kesmeme ve yaptırımlar dayatma yönünde acele etmeme kararlılığını gözler önüne seriyor. Ahmedinejad Irak ve iktidardaki koalisyon çevrelerinde Türkiye açısından oldukça hassas Kerkük krizi ve Amerikan-Irak güvenlik anlaşması etrafındaki iç bölünmeler ışığında Irak'ın geleceği dosyasını da beraberinde getiriyor. İran cumhurbaşkanının Ankara'ya beraberinde götürdüğü bu dosyalar veya İran konuları, İran'ın şimdiden göz ardı edemeyeceği bir misyonun içyüzünü gözler önüne seriyor. Bu misyon, Ortadoğu'daki yeni bölgesel Türk rolü. Ziyaret ve sonuçları, Tahran'ın bu rolün bilincinde olup olmadığını, stratejik bir ortak olarak mı yoksa stratejik bir rakip olarak mı ilişki kuracağını ortaya koyacak. Arap rolü ve projesinin yokluğunda bölgede hegemonya kurmaya veya İsrail'in bölgesel hegemonyasıyla mücadele etmeye çalışan tek bölgesel güç rolü oynayan İran, şu an Türkiye'nin bölgesel denklemde taraf haline geldiğinin veya taraf olma yolunda olduğunun bilincinde. Bu husustaki İran stratejik tercihi, Türkiye'nin bu bölgesel rolünü rakip değil, ortak kıldı. Çünkü Türkiye'nin, kendisini Ortadoğu bataklığına atmayı kararlaştırdığından beri birbirine geçmiş ve kendisini hızlı şekilde dayatmaya başlayan dosyaların gölgesinde tarafsız kalması zor. Acaba İran, bu misyonda başarılı olacak mı? Daha önemli soru şu: Arap rolü ne zamana kadar kayıplarda olacak veya birilerine bağlı kalacak? Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi El Haliç, 14 Ağustos 2008 | |
MUHAMMED SAİD İDRİS Kaynak: Zaman
|
İran, Türkiye ve ortaklık arayışı
Ziyaret ve sonuçları, Tahran'ın Ortadoğu'daki yeni bölgesel Türk rolünün bilincinde olup olmadığını, stratejik bir ortak olarak mı yoksa stratejik bir rakip olarak mı ilişki kuracağını ortaya koyacak.
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-08-16 09:50:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara