Dolar

34,9547

Euro

36,6033

Altın

3.023,14

Bist

10.058,63

Fakirlikten dolayı böbreklerini satıyorlar?

Pakistan?da fakirlik korkunç boyutlara ulaştı. Ülkede fakirlik nedeniyle intihar edenler, organlarını satanlar ve çocuklarını öldüren ailelerin haberleri her geçen gün artıyor.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-08-03 08:17:00

Fakirlikten dolayı böbreklerini satıyorlar?

 

Haber Merkezi / TİMETURK

Yeryüzünde halkına düşman olduğunu ve onun aleyhine çalıştığını iddia eden hiçbir hükümet yoktur. Bütün hükümetler halkları için ellerinden geleni yaptıklarını ve amaçlarının ülkeye hizmet etmek olduğunu söyler. Ancak halk, tüm bunların sözden öte bir anlam taşımadığını gördüğünde öfkesinden köpürür. Bu öfke, farklı şekillerde kendini açığa vurur, hatta bazen hükümeti sarsan bir fırtınaya dönüşebilir. Pakistan?da durum bundan çok da farklı değil.

Çok gösterişli ve etrafında polis ve ambulanslardan bir kortejle ilerleyen bir arabayı gördüğünüzde, bu araçların halkı açlıktan ölmekte olan bir ülkenin parlamentosundaki halk temsilcilerinin arabaları olduğunu hayal dahi edemezsiniz. Bilakis, devletin mallarının halkın temsilcilerine bu tür kolaylıkları sağlayacak imkânı kalmadığını düşünürsünüz.

 

Herkes pahalılığın uluslararası bir olgu olduğunu hiçbir ülkenin tek başına bunu kontrol etmesinin mümkün olmadığını ifade ediyor. Ancak insanlar yiyecek bir lokma dahi bulamazken insanların bu yaşamdan kurtulmaya çalışmaları hakkında ne diyebilirsiniz? İnsanlar, babalarından uzak da bile olsa, başka şartlar altında hayata tutunabilirler umuduyla evlatlarını satılığa çıkartıyorlarsa? Günlük yiyeceklerinin olmaması ya da onların hastalıklarına çözüm bulamamaları nedeniyle her geçen gün daha fazla çocuk öldürme vakalarına rastlanıyorsa? Bütün bunlar fiilen Pakistan?da oluyor.

Fakirlik Oranı

Hükümet, daha önceki hükümetlere göre fakirlik oranını önemli ölçüde azalttığını, bu oranı %23?lere düşürdüğünü iddia ediyor ancak, mevcut istatistikler sürekli artan bir pahalılığa ve yüksek enflasyon oranlarının Pakistan halkının %40?ını fakirlik sınırının altına ittiğini ifade ediyor. Öyle ki paranın değer kaybetmesi nedeniyle Pakistanlılar günde üç öğün yemek yiyecek parayı denkleştiremiyorlar.

İstikrarsız Fiyatlar

Piyasadaki fiyatlar o kadar değişken ki aynı şeyi akşama aldığınız parayla sabaha alamıyorsunuz. Aynı gün içerisinde de fiyatlar değişiyor. Bu durum bütün vatandaşlar açısından net. Örneğin iki hafta önce, bir kilo domatesi 2 Rupi?ye almıştım ancak birkaç gün sonra domatesin 46 Rupi olduğunu gördüğümde şok oldum. Başka yiyecek ve meyveleri yemek ise sıradan vatandaşlar açısından hayal ötesi bir durum.

 

Satın Alma Gücü Bitti

Pakistan?ın başkentindeki orta seviyedeki bir mahallede mütevazı bir bakkal dükkânı işleten Nayab Abbasi, fiyat artışlarının işlerini olumsuz yönde etkilediğini söylüyor. Satışların %30 oranında düştüğünü ifade eden Abbasi, mahalle sakinlerinin artık meyve almadığını, sürekli almakta oldukları yiyecekleri ise azalttıklarını kaydediyor. Fiyatların istikrarsız olduğunu belirten Abbasi, kendisinin bazen yiyecekleri toptan fiyatının altında sattığını, çünkü bu işlerle uğraşanların sürekli artan fiyatlardan sık sık haberleri olduğu halde, kendisinin sadece bunları toptancıdan satın almaya gittiğinde haberinin olduğunu dile getiriyor.

İntiharlar ve Çocukların Öldürülmesi

Gazeteler ise neredeyse hemen her gün fakirlik ve açlık nedeniyle intihar eden insanlar ve çocukların öldüren ailelerle ilgili haberler geçiyor. Bu durum sadece bir kent ya da bölgeyle sınırlı değil. Tersine ülkedeki bütün bölge ve şehirleri kapsıyor ancak farklı nedenlerden dolayı bölgeden bölgeye oranlarda değişme yaşanabiliyor.

Normal Lokantalar

Sıradan lokantalara, yolcu ve işçilerin yanı sıra şehre iş ve rızık aramaya gelenler uğruyor. Önceleri oturmakta olduğum bölgedeki lokantaların sürekli kalabalık olduğunu görürdüm. Artık eski müşterileri yok, gelenlerde ciddi bir azalma var. Birçok işçi, açlıklarını yanına ek bir katık almaksızın kuru ekmekle bastırmaya çalışıyor, ürkütücü olanı ise yakın bir gelecekte kuru ekmeğin dahi insanların almaya gücü yetemeyeceği bir fiyat oranına ulaşması. Lokanta sahipleri ise pahalılığa karşı kendi yöntemleriyle baş etmeye çalışıyorlar. Ekmeğin fiyatını artırmıyor ama gramajını düşürüyorlar. Eskiden iki ekmekle doyanlar artık üç ekmekle doyabiliyorlar. Bunun yanı sıra çay bardakları küçülürken, tabaktaki yemek de fiyatların artmasıyla birlikte azalıyor.


Açlıklarını gidermek için böbreklerini satan Pakistanlılar...


Çocukların satılması ya da yetim evlerine teslim edilmesi

Yayınlanan bir haberde, babaların evlatlarının hayatlarını kurtarabilmek için ciğer ve böbreklerini satışa çıkardıklarını, bazılarının ise geçimlerini sağlayamadıkları çocuklarını yetim evlerine teslim ettiğini ifade ediyor.

Araba yerine bisiklete/at arabasına binmek veya yürümek

Doğal olarak pahalılık hayatın her alanına sirayet etmiş durumda. Özellikle de akaryakıt fiyatlarının artması, vatandaşları alternatifler aramaya yöneltmiş. Mesafe kısaysa insanlar arabaya binmek yerine yürümeyi tercih ediyor. Kimisi evinin bir köşesine attığı bisikletinin üzerindeki tozları silerek yeniden kullanmaya başlamış. Bazı gazete haberlerinde ise nostalji haline gelen at arabaları yeniden tedavüle girmiş durumda olduğu bildiriliyor.

Sevilmeyen Meslekler

Pahalılık ayrıca bazı vatandaşları eskiden sevmedikleri meslekleri yapmaya zorluyor. Çalışmaya gücü yetmeyen hasta ya da engelliler ise cami avlularında eğleniyor. Bu dilencilerin çoğu burkalar içerisindeki kadınlar. Dolayısıyla bu kadınların profesyonel dilenci mi yoksa fakirliğe artık tahammül edemeyip gerçekten yokluk nedeniyle dilenen insanlar olup olmadığı bilinmiyor.

Halkın Hükümeti Nerede?

Can alıcı soru burada kendini gösteriyor: Tüm bunlar olurken hükümet nerede? Pakistanlılar ise bu soruya ?Yöneticiler siyasetle uğraştıklarından vatandaşın sorunlarına yoğunlaşmaya vakit bulamıyorlar? şeklinde alaycı bir dille karşılık veriyorlar.

Hükümet ise, 3.4 milyon kişiye aylık 1000 Rupi yardımda bulunduğunu ilan etti. Ancak bu yardım, 160 milyon nüfuslu ülkenin %40?ını oluşturan fakir nüfusun ihtiyaçlarını gidererek acılarını dindirecek mi? Aynı hükümet yakın dönemde petrole iki kez zam yapmış olmasına rağmen elektriğe zam yaptığını açıkladı.

Hükümetin İletişim Bakanı Şiri Rahman, kendilerinin halkın sorunlarıyla ilgilendiklerini, halkın, hükümetin icraatlarını yakın zamanda anlayacağını açıkladı. Ancak bu cümlenin değişik bir şeklini Müşerref rejimi 7 yıldır söylemekteydi: ?Ülke büyük bir kalkınmanın eşiğinde! Halk bunun olumlu sonuçlarını yakın bir dönemde görecek.?

Evet, halk bunun sonuçlarını gördü, ama gördüğü şey, olumlu sonuçtan çok pahalılığın ve işsizliğin belini kıracak kadar artması oldu. Yeni hükümetin icraatlarının olumlu sonuçları ne olabilir ki?

 

İlgili haber için tıklayın:

Sıddıki: Taliban tehdit değil

 

 

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara