AKPM Genel kurulunda, rapor ve buna bağlı karar tasarısı tartışılmaya başlandı.
Genel Kurul'da, 5 siyasi grup, AKP hakkında açılan davada, Anayasa Mahkemesi'nin Avrupa Konseyi değerlerine ve standartlarına uygun bir biçimde karar vermesi temennisinde bulunan konuşmalar yapıldı.
Bu raporun tartışılmasıyla Türkiye ve diğer ülkelere açık mesaj vermek istediklerini ifade eden raportör, 'Avrupa Konseyi standartlarına ve Venedik Komisyonu ilkelerine uygun bir karar alınmasını umut ediyoruz' dedi.
Siyasi partilerin şiddeti savunmadıkça yasaklanmasına karşı çıktığını ifade eden raportör, 'Türkiye'de konuyla ilgili gerekli anayasa değişikliğinin vakit geçirmeden yapılması gerektiğini' söyledi.
Belçikalı parlamenter, genel kuruldaki bu tartışmanın, laiklik tartışması olmadığını vurgulayarak, kuvvetler ayrılığı ilkesinin korunmasını beklediklerini söyledi.
Raportör, siyasi parti yasağını 'kabul edilemez' bulduğunu belirterek, gerektiği takdirde Türkiye üzerindeki denetim sürecinin tekrar başlatılmasının gözden geçirilebileceğini söyledi.
Müzakereler durabilir
Sosyalist Grup adına konuşan Andreas Gross ise yaptığı konuşmada, AK Parti hakkında açılan davayı, 'yargı darbesi olarak' niteledi. Sosyalist parlamenter, Anayasa Mahkemesi'nin yetki sınırlarını aştığını iddia etti.
Hıristiyan Grup adına konuşan Rene van der Linden ise, Anayasa Mahkemesi'nde görülen dava sonucunda çıkacak kararın Türkiye'de ciddi bir biçimde siyasi ve sosyal kriz yaratabileceğini söyledi.
Anayasa Mahkemesi'nin Avrupa Konseyi ve Venedik Komisyonu kararlarına uygun bir karar almasını beklediklerini ifade eden Hollandalı parlamenter, parti kapatma kararının, Türkiye'nin AB ile yürüttüğü tam üyelik müzakere sürecini de olumsuz etkiyeceğini ve müzakerelerin kesilebileceği uyarısında bulundu.
Liberal Grup adına konuşan Macar parlamenter Matyas Eörsi ve Sol Birlik adına konuşan Andros Kipriyano da, genelde raportörü destekleyen konuşmalar yaptı.
Türk parlamenterler eleştirdi
Genel kurulda konuşan CHP milletvekili Haluk Koç ve MHP milletvekili Tuğrul Türkeş, raporu eleştiren konuşmalar yaptı.
CHP Milletvekili Haluk Koç, raporu, 'Türkiye'de yargıya müdahale olarak' değerlendirdi. Türkeş ise yaptığı konuşmada, raporun ciddi eksiklikler ve yanlış anlaşılmalara yol açabilecek bölümler içerdiğini söyledi.
Kapatma davasının, üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasıyla ilgili olmadığını belirten Türkeş, MHP'nin de bu anayasa değişikliğine Meclis'te destek verdiğini hatırlattı.
Raporun konusunun Türkiye'deki demokratik kurumların işleyişi olduğunu hatırlatan Türkeş, böyle bir tartışmada sadece parti kapatılma sürecine yer verilmesi, ifade özgürlüğü ve yolsuzluklar gibi gelişmelere atıfta bulunulmamasının ise şaşırtıcı olduğunu söyledi.
AK Parti Milletvekili Erol Aslan Cebeci ise, Türkiye'deki tartışmanın gerçek amacının laiklik değil, bir anlamda iktidar çekişmesi olduğu, elitlerin, halkın yönetimine katılmasını istemediklerini söyledi.
AK Parti'nin hukuk devleti, insan hakları ve demokrasiye saygı gösteren bir yönetim anlayışı içinde iktidarda çalışmalar yaptığını ifade eden Cebeci, partinin kapatılması halinde Türkiye'nin dünyadan tecrit olacağını söyledi.
AKPM genel kurulu, Türkiye raporunu akşam saatlerinde oylayacak. Raporda, 'Türkiye için izleme süreci mekanizmasının, gerektiği takdirde ciddi bir biçimde tekrar gözden geçirilmesi' isteniyor.
AKPM'nin Belçikalı üyesi Luc Van den Brande tarafından hazırlanan taslak rapor ve buna bağlı karar tasarısında, AKPM'nin izleme komitesinden, Türkiye'deki anayasa hazırlama çalışma süreci, devlet kurumlarının demokratik işleyişinin yakından izlenmesi isteniyor ve Türkiye ile izleme süreci sonrası diyaloğun yoğunlaştırılması çağrısında bulunuluyor.
Anayasa Mahkemesi tarafından AK Parti hakkında açılan kapatma davasına geniş biçimde atıfta bulunulan taslakta, 'Sonucu ne olursa olsun, iktidar partisi ile başbakan ve cumhurbaşkanı hakkında açılan davadan endişe duyulduğu ifade ediliyor ve bu davanın ülkenin siyasi istikrarını etkiyeceği' görüşüne yer veriliyor.