Ana Maria Gomez, AP'de Irak Türkmen İnsan Hakları Araştırma Vakfı ve Temsil Edilmeyen Uluslar ve Halklar Örgütü'nce ortaklaşa düzenlenen 'Kerkük Sorunu ve 140'ıncı Madde: Alternatiflari Tanımlamak' konulu panelinde konuştu.
Son dönemde Irak'ın kuzeyindeki yönetimden pragmatist yaklaşımlar gözlemlediğini belirten Gomez, Kerkük sorununun da aynı yaklaşımla ele alınmasını istedi.
Gomez, 'Kerkük'te referandum, sorunu çözmek yerine büyütür. Kürtler, akıllı ve yararlı hareket etmeli. Zaten 2007 yılı sonunda referandum isteğinden vazgeçerek bunu gösterdiler' dedi.
BM Irak Özel Temsilcisi Stefan De Mistura'nın hazırladığı önerilerin Irak'ın kuzeyindeki tüm etnik gruplarca kabul edilmesini isteyen Gomez, '(Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin üst düzey yetkilisi) Neçirvan Barzani'nin 'Kürtler olarak Kerkük'te iktidar paylaşımına hazırız. Bir çözüm istiyoruz. Referandum olması gerekmiyor. Durum karmaşık olduğu için BM'den teknik olarak müdahil olmasını istedik' biçimindeki sözleri, yeni bir uzlaşma isteğini gösteriyor' dedi.
Gomez, 'Barzani'nin olası Türkiye ziyareti Kerkük sorununa çözüm bulunmasından bağımsız olamaz. Irak'ın kuzeyinde yaşayanlar Saddam döneminden ders almalılar, sorunlarına barış içinde çözüm aramalılar' diye konuştu.
'Kürtler diğer gruplara baskı yapıyor'
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin Türkmen Danışmanı Muzaffer Arslan ise Saddam döneminin sona ermesiyle Kürtlerin, Irak'ın kuzeyindeki diğer gruplara baskı ve yıldırma politikası uygulamaya başladıklarını ve haklarını gaspettiğini belirterek, bunun sona ermesi için AB'nin Irak merkezi hükümetine ve kuzeydeki yönetime baskı yapması çağrısında bulundu.
'Kuzey Irak'ta Kürt, Türkmen ve Arap eşit ortaklığı tanınmalıdır' diyen Arslan, 'Kuzey Irak, çok toplumlu, çok kültürlü ve çok dinli bir bölge. Hiçbir grup mutlak çoğunluğu oluşturmuyor. Kürtlerin nüfusu fazla olabilir ama diğerlerinin toplamından fazla değil' diye konuştu.
'Saddam döneminde Arap olmayanlara yapılanların Saddam sonrası Kürt olmayanlara uygulandığını' anlatan Arslan, kendi kendini yönetme hakkı yalnızca Kürtlere değil, diğer etnik gruplara da tanınmalı' dedi.