Dolar

34,8685

Euro

36,6367

Altın

3.019,87

Bist

10.022,94

Doğu ile Batı Müsennâ'da buluşuyor

'Müsennâ-Barok Karnavallar ve Osmanlı Şenlikleri' bu akşam Çeşme Kilisesi'nde sahnelenecek.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-06-21 10:14:00

Doğu ile Batı Müsennâ'da buluşuyor

Proje tasarımını ve yönetmenliğini müzikolog Çimen Seymen'in yaptığı 'Müsennâ-Barok Karnavallar ve Osmanlı Şenlikleri' bu akşam Çeşme Kilisesi'nde sahnelendikten sonra 24 Haziran'da İstanbul Müzik Festivali'nin konuğu olacak ve Topkapı Sarayı'nda sanatseverlerin karşısına çıkacak.

Bugünlerde uluslararası festivallerde ve Türkiye'nin yurtdışı etkinliklerinde sürekli adı geçen bir gösteri var: Müsennâ... Avrupa ile Osmanlı'nın saray eğlencelerindeki ortak dili tanıtmak üzere hazırlanan projenin tasarımı ve yönetmenliği müzikolog ve soprano Çimen Seymen'e ait. Osmanlı hat sanatında aynı metni sağdan sola ve soldan sağa karşılıklı yazma tarzı olan 'müsennâ' tekniğinden esinlenen gösteri, Topkapı Sarayı, Fransız ve Venedik sarayları, İstanbul'daki büyükelçilikler ile kozmopolit şehirlerdeki 17. yüzyıl şenlik ve bayramlarını konu alıyor. Başta müzik ve dans olmak üzere birçok görsel sanatın bir araya geldiği gösteri, izleyicileri Doğu'da barok bir yolculuğa çıkarıyor. 'Müsennâ-Barok Karnavallar ve Osmanlı Şenlikleri' gösterisinin dünya prömiyeri, bu akşam 21.30'da 22. Uluslararası İzmir Festivali kapsamında Çeşme Kilisesi'nde yapılıyor. İzmir Festivali'nden sonra 36. İstanbul Müzik Festivali kapsamında 24 Haziran'da Topkapı Sarayı Babüssaade'de, önümüzdeki yıl da Fransa'daki Türkiye Yılı dolayısıyla Fransa'nın çeşitli kentlerinde sahnelenecek.

Avrupa barok müziği eserleri ve Ali Ufkî'nin 'Mecmua-i Saz ü Söz' yazmasındaki Türk musikisi bestelerinin dönemin çalgılarıyla seslendirildiği Müsennâ'da, barok dans ve Osmanlı geleneksel dansları da karşılıklı olarak sergileniyor. Projenin sahne ve kostüm tasarımlarını yapan Hüsamettin Koçan, Osmanlı minyatürleri ve görsel sanatlarından esinlenmiş. 17. yüzyılda Avrupalı seyyahların Osmanlı'ya dair gözlemleri ve Evliya Çelebi'nin renkli tasvirleri, anlatıcı Erkan Sever'in sesiyle seyirciyi o çağın şenliklerine ve karnavallarına götürüyor. Müsennâ'nın en önemli öğesi olan müzikler ise 17. asır üzerine uzmanlaşmış Türk ve Fransız müzikolog ve müzisyenlerin bir araya geldiği Cevher-i Musiki ve La Turchescha toplulukları tarafından yorumlanıyor. Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Müdürü Hakan Cevher yönetimindeki Cevher-i Musiki, Ali Ufkî'nin 'Mecmua-i Saz ü Söz'ündeki eserleri, Fransız barok müzik uzmanı Françoise Enock yönetimindeki La Turchescha ise İtalyan ve Fransız barok müziklerini icra ediyor. 14. yüzyıldan günümüze değin Türk Musikisi'nin geçirdiği evreler üzerinde akademik çalışmalar yürüten Cevher-i Musiki'nin bu eserlerin icrasında kullandığı çalgılar, yine aynı kurumun Çalgı Yapım Bölümü öğretim üyeleri tarafından üretilmiş.

Bir diyalog köprüsü

Gösterinin tasarımını ve yönetmenliğini üstlenen Çimen Seymen, Barok dönemi üzerine çalışmalarıyla tanınıyor. Bu devirdeki Avrupa sarayları ile Osmanlı sarayları arasındaki diplomatik ve ticarî ilişkiler, Seymen'e bu ilişkilerin sanatta da olacağını hissettirmiş. Bunun üzerine araştırmaya ve doküman toplamaya başlamış. Minyatürler, yazılı belgeler ve son otuz yıldır bu konuda yapılan araştırmalar ona kaynaklık etmiş. Ancak Müsennâ'nın asıl temeli Seymen'in Ali Ufki'nin Paris'teki el yazması 'Mecmua-i Saz ü Söz'ü keşfetmesiyle atılmış. Müsennâ birçok ilki bir araya getiriyor. Çimen Seymen'e göre bunların en önemlilerinden biri barok müziği yapan bir grupla geleneksel Türk müziği icra eden bir grubun ilk kez bir araya gelmesi. Seymen, 'Öncelikli amaçlarımdan biri, Türk geleneksel müziği üzerinde çalışan uzmanların barok müzik uzmanları ile diyaloğa girmesini sağlamaktı. Bu devirdeki ilişkileri ancak bu iki grubun arasındaki diyalog ile ortaya çıkaracağımızı düşündüm.' diyor.

Avrupa'daki saraylarla Osmanlı sarayında kullanılan müzik türlerinin, fonların, şiirlerin içeriğinin paralel olduğunu gözlemleyen Seymen, 'Diplomatik ilişkiler ne olursa olsun sanat diyaloğa her zaman açık.' diyor. Gösterinin Topkapı Sarayı'nda da yapılacak olması Çimen Seymen'i çok heyecanlandırıyor. Çünkü Ali Ufki'nin elyazmasındaki eserler, 350 sene sonra Topkapı Sarayı'nda barok müzik repertuarıyla buluşacak. Müsennâ'nın 'Saray şenlikleri o devirde nasıl yapılıyordu?' sorusuna cevap aramadığını özellikle belirten Seymen, yapmak istediklerinin, ortak bir malzemeyi bugüne getirmek ve bunu çağdaş bir dille anlatmak olduğunu ifade ediyor. Dans ve kostümler de seyirciyi gösterinin içine çekecek şekilde düzenlenmiş. Seymen, Hüsamettin Koçan'ın çağdaş bakış açısının da sembolik olarak görselliği tamamladığını söylüyor.

Zaman

Haber Ara