Bosna Savaşı'nda (Nisan 1992-Kasım 1995) 11 Temmuz 1995 günü, General Ratko Mladiç komutasında Srebrenitsa kentine giren Sırp güçleri, yetişkin ve delikanlı yaşta 8 bin 106 Müslüman Boşnak erkeğini katletti.
Bu, soykırımın, BM'ye bağlı olan Koruma Gücü UNPROF'daki Hollanda taburunun 'katliamı seyretmesi' nedeniyle yapıldığı savunuldu.
Eski Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesi'nden (YSSM) ayrı olarak Holllanda devlet mahkemesinde bugün görülmeye başlanan dava, Srebrenitsa'da annesini, babasını, kardeşini yitiren, UNPROFOR'da BM kimliği ile tercüman olarak çalıştığı için canlı kalabilen Hasan Nuhanoviç tarafından açıldı.
Hollanda taburunda elektrik teknisyeni olarak çalışan ve Mladiç'in korkunç katliamından kurtulamayan Boşnak Rizo Mustafiç'in ailesi de ayrı dava açtı ve Lahey'de bugünkü ilk duruşmada yer aldı.
Nuhanoviç ve Mustafiç'in avukatlığını Liesbeth Zegveld ve diğer meslektaşları yapıyor. Hollanda'da, Srebrenica için açılan bu öncü bireysel davalardan sonra çarşamba günü de Srebrenitsa kurbanlarının 6 bin yakını ayrı davalara hazırlanıyor.
Katliamcı General Mladiç ve onun siyasi önderi olarak hala BM Savaş Suçları Mahkemesi tarafından 'aranan' çocuk ruh doktoru Radovan Karaciç, eski Yugoslavyadaki trajedyada en ağır insanlık suçları işlemiş kişiler olarak belirlendi.
Bu arada, Butros Gali, Bosna faciası sırısında pasif kalışı nedeniyle BM'ye ikinci dönem genel sekreter seçilmemişti. Hollanda'nın eski Başbakanı Wim Kok ise 2002'de Srebrenitsa olayları nedeniyle görevinden ayrılmıştı.
Srebrenitsa Anaları örgütü ve Hollanda Savaş Belgeliği Kurumu da Hollanda'yı Srebrenitsa katliamından sorumlu tutmuştu. 1993 yılının ocak ayında da Bosna savaşının cinayetlerinden biri daha meydana gelmişti.
Saraybosna'ya ziyarette bulunan dönemin Devlet Bakanı Orhan Kilercioğlu'nu havaalanında uğurladıktan sonra kente dönmekte olan Bosna-Hersek Başbakan Yardımcısı Hakkı Turalyiç, Sierra 4 geçidinde durdurulmuş, Sırplar, Turalyiç'in bindiği zırhlı personel taşıyıcının kapısını açmış, refakatçi ve 'koruma görevlisi' BM askerleriningözleri önünde aracın içine ateş ederek Turalyiç'i katletmişlerdi.