Washington Post Gazetesi
Gazete, piyasaya sürülmesinden önce bir kopyasını ele geçirdiği Başkan George Bush yönetiminin eski Beyaz Saray sözcüsü Scott McClellan'ın kitabından çeşitli ifadeleri aktaran bir yazıya yer veriyor.
'Ne oldu?: Bush'un Beyaz Sarayı ve Washington'ın Yanıltma Kültürünün İçinden' adlı 341 sayfalık kitabın en önemli özelliği, Beyaz Saray'da görev yaptığı süre içinde Bush yönetiminin politikalarını kuvvetli bir şekilde savunan McClellan'ın, yönetimden ayrılmasını takiben Beyaz Saray'ın tutumunu şiddetli bir şekilde eleştirmesi olarak görülüyor.
Gazeteye göre, McClellan, Bush'un bazen 'yanıltıcı' politik tavrıyla kendi kendisini bile ikna ettiğini savunurken, buna örnek olarak 2000 yılı başkanlık seçim kampanyasında Bush'un telefonda konuşurken birisine 'daha önce kokain kullanıp kullanmadığımı hatırlamıyorum' demesini örnek gösterdi.
McClellan kitabında, Bush'un bu sözlerini duyunca, 'bir insan nasıl olur da böyle bir şeyi hatırlamaz?' diye düşündüğünü yazdı.
Basında sergilenenin aksine Bush'un, 'akıllı ve esprili' ayrıca çok yetenekli bir politikacı olduğunu belirten McClellan, Irak Savaşı'nın ise Amerikan halkına, 'sofistike bir siyasi propaganda kampanyası' olarak pazarlandığını, savaşa gitmenin asıl nedenlerinin geri planda tutularak kamuoyunun yanıltıldığını savundu.
New York Times Gazetesi
Demokrat Parti'nin önde gelenlerinin, partideki başkan adaylığı yarışına son verilmesi umuduyla, henüz bir tercihte bulunmamış süper delegeleri, kararlarını gelecek hafta ortasına kadar verip açıklamaları konusunda cesaretlendirme çabalarını yoğunlaştırdığını yazıyor.
Gazete, partide çoğunluk lideri, Nevada Senatörü Harry Reid'in, San Francisko'da yayın yapan bir radyoya verdiği mülakatta, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ile konuştuğunu ve çekişmenin Ağustos ayında yapılacak Parti Genel Kurulu'na kadar uzamasını önlemek için gerekli adımların atılması konusunda mutabık kaldıklarını söylediğini bildiriyor.
Times, Senatör Reid'in açıklamasını, Pelosi'nin Çarşamba günü, San Francisco Chronicle gazetesine, partideki başkan adaylığı yarışı Haziran ayı sonuna kadar sona ermediği takdirde, en kısa sürede sonlanması için aracılık girişimlerine başlayacağını söylemesinden sonra yapmasına dikkat çekiyor.
Guardian Gazetesi
İrlanda'nın başkenti Dublin'de 100'den fazla ülkenin destek verdiği, misket bombalarının yasaklanmasına ilişkin anlaşmayla ilgili haberinde, 'Amerika'dan İngiltere'deki üslerinden bu bombaları götürmesi istenecek' diyor.
Gazete, anlaşmaya taraf olmayan Amerika'nın ortak operasyonlarda sorunlar çıkacağı uyarısında bulunduğunu, insan hakları gruplarının ise İngiltere'nin yasağa destek vermesini mennunlukla karşıladıklarını aktarıyor.
Gazetedeki bir başka haberde, Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı'ndaki üst düzey istihbarat yetkililerinden Charles Allen'ın Amerikan Yönetimi'ni 'Terörle Savaş' ifadesini kullanmaktan vazgeçmeye çağırdığını belirtiyor.
Bush'un 11 Eylül saldırılarından sonra sık sık kullanmaya başladığı bu ifadeyle ilgili olarak 'Terörle savaş ifadesinin, İslam ülkelerinde tepki çekiyor ve İslamla savaş olarak algılanıyor.
EL Kaide ise tutarlı ve açık mesajlar veriyor. Batının, bunun karşısına soğuk savaş dönemindeki gibi bir iletişim stratejiyle çıkması gerekli.
Daily Telegraph Gazetesi
Gazetenin manşetinde 'Hıristiyan değerlerine sahip çıkılmaması İngilizlik kimliğine zarar veriyor' sözleri yer alıyor.
Bu sözler, Pakistan kökenli Rochester Piskoposu Michael Nezir Ali'ye ait.
Daha önce İngiltere kilisesinin ülkedeki Müslümanları Hıristiyanlaştırmak için strateji belirlemesi gerektiğini söyleyerek tartışma yaratan Ali, 'Ahlaki boşluğu radikal İslam dolduruyor' diyor.
Rochester Piskoposu, kendi ifadesiyle 1960'larda başlayan sosyal ve cinsel devrimin Hıristiyanlığın toplum üzerindeki etkisini ciddi şekilde azalttığını ve kilisenin buna dur diyemediğini savunuyor
Le Monde Gazetesi
Fransız Parlamentosu'nda yapılan oylamada, Avrupa Birliği'nin nüfusunun yüzde 5'inden daha fazla nüfusa sahip ülkelerin, tam üyeliği için referandum şartının devam etmesinin kararlaştırıldığını belirtiyor.
Haber şöyle: Genel kurulda kabul edilen bir değişiklik önergesiyle, Avrupa Birliği'nin nüfusunun yüzde 5'inden daha fazla nüfusa sahip ülkelerin tam üyeliği için referandum şartının devam etmesi' kararlaştırıldı. Değişiklik önergesini sunanlar ve destekleyenler, bu maddenin özellikle Türkiye için hazırlandığını meclisteki tartışmalarda da kabul ettiler.
İktidar partisi üyesi ve önergeyi kaleme alan milletvekillerinden Richard Mallie, bu değişikliğin Türkiye ile birlikte Ukrayna ve Rusya ile olasılıkla Cezayir ve Fas gibi ülkeler için de hazırlandığını söyledi.
Sağcı milletvekili Jean-Cristophe Lagarde de yaptığı konuşmada, önergenin Türkiye için hazırladığını belirtirken, Adalet Bakanı Rachida Dati ise 'önergeyi makul bulduğunu' belirtti ve 'bu değişikliğin gereksiz referandumları engellemeye yönelik olduğunu' savundu.
Kabul edilen değişiklik önergesi senatoda da oylandıktan sonra nihai olarak meclis ve senatoyu bir araya getiren parlamento tarafından son kez oylanacak ve değişikliğinin gerçekleşmesi için üyelerin beşte üçünün desteği aranacak.
Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan iktidar partisi milletvekilleri, yeni anayasa değişikliğinden sonra da Türkiye için doğrudan referandum şartının devam etmesi için, hukuk işleri komisyonunda kabul edilen değişiklik önergesine destek vermişlerdi.
Haaretz Gazetesi
Ulaştırma Bakanı Şaul Mofaz'ın, Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'yi, partisi Kadima'nın parçalanması için, İşçi Partisi Lideri ve Savunma Bakanı Ehud Barak'la beraber hareket etmekle suçladığını yazıyor.
Gazete, Olmert'in yerine parti liderliğine aday olma niyetinde olan Mofaz'ın, Kadima'nın parçalanması için, Ehud Barak, politik danışman Reuven Adler ve Livni arasında yapılan anlaşmanın işe yaramayacağını, Kadima'nın kaderine üyelerinin karar vereceğini söylediğini bildiriyor.
Haaretz, Başbakan Ehud Olmert hakkındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak uzun süredir sessizliğini koruyan Dışişleri Bakanı Livni'nin dün, yaptığı açıklamada, partisi Kadima'nın seçimler dahil her türlü olasılığa karşı hazırlıklara başlaması gerektiğini söylediğini hatırlatıyor.
Haberde, Güvenlik Bakanı Avi Dichter'in, Kadima'da Başkan adaylığına aday olma niyetini açıkladığını, yarışa Bayındırlık Bakanı Meir Sheetrit'in de katılmasının beklendiğini ekliyor.
Gazete, Livni'nin de, Olmert'in çekilmesi halinde, Kadima'ya liderlik edebilecek isimlerin başında geldiğini, son kamuoyu yoklamalarının, bugün bir seçim yapılması halinde Livni'nin liderliğindeki Kadima'yı birinci parti olarak gösterdiğini vurguluyor.
Kaynak: TRT