Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Arapları korkutan İsrail mi yoksa İran mı?

Muhammed Hüseyin Heykel, Arap ülkelerinin İran ve Hizbullah?a karşı tutumunu eleştirerek, ?İsrail?in 150 füze başlığı mı, İran?ın nükleer silahı mı Arapları tehdit ediyor?? dedi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-05-30 11:21:00

Arapları korkutan İsrail mi yoksa İran mı?

Haber Merkezi / TİMETURK

Arapların ünlü düşünürü, onlarca kitabın sahibi ve Ortadoğu?da bir çok olaya doğrudan şahit olmuş isim Muhammed Hasaneyn Heykel, Kahire?de düzenlenen bir toplantıda Lübnan?daki son olaylar, Hizbullah ve Doha?da imzalanan anlaşma, Filistin?de direniş, Irak?ta işgal, Sudan?daki saldırı ve Mısır?daki ekmek isyanı konularını ele alan bir konuşma yaptı. Bir çok düşünür, seçkin insan ve üst düzey yöneticinin katıldığı toplantıda Heykel, Arapların olaylara yaklaşımını eleştirdi, neler yapmaları gerektiğini anlattı.

Arapların içinden geçmekte oldukları bu dönemi Endülüs?ün son günlerine benzeten Heykel, o dönemde Endülüs?ün yıkılmasına neden olan amillerin bugün de var olduğuna dikkat çekerek, Arapların önümüzdeki senelerde Irak?a Amerikan işgaline yardım etmek üzere girmemesi yönünde uyarıda bulundu. Onlarca kitabın sahibi olan ünlü düşünür, Mısırlı yönetici takımın konferansta hazır bulunması nedeniyle Mısır?la ilgili konulara girmemeye özen gösterdi. Heykel, Endülüs?teki yıkımın yabancı düşkünlüğü, benmerkezcilik, ganimetlerin paylaşılması üzerinde savaşlar ve çatışmanın gerçek boyutlarını görememe konusunda yaşadıkları gaflet yüzünden yıkıldığını bildirdi.

Lübnan?da anlaşmazlığın tarafları arasındaki uzlaşmayı ?mucize? olarak niteleyen Heykel, ?Lübnanlılar etraflarında olan biteni iyi kavramamış ve yabancıların kışkırtmalarına gelmiş olsalardı böylesine önemli bir süreçte bu tür bir anlaşmaya imza atmazdı.? şeklinde konuştu.

Mısırlı düşünür ?Lübnanlılar, bu ülkenin kendilerinden bu kez vazgeçebileceklerini anladılar, o nedenle Doha?da önlerine konanı imzaladılar? şeklinde konuştu.

Ancak bunun her şeyin çözümlendiği şeklinde anlaşılmaması gerektiğini belirterek, Lübnanlıların kendilerini diğer ülkelerden farklılaştıran demokratik dengeye yeniden dönmesi gerektiğini bildirdi.

Heykel,  Hristiyanların Lübnan?da önceden %42?lik çoğunluğu teşkil ediyorken dışarıya sürekli göç veriyor olmaları nedeniyle bu oranın yarı yarıya düştüğünü bildirdi.  

Hizbullah?ı Kucaklamak 

Lübnan?daki krizle ilgili kapsamlı çözüm konusunda  Arap rejimlerinden Hizbullah?la iyi ilişkiler sürdürmelerini isteyen İsrail?le bir denge kurabilmek için sadece Lübnanlıların değil, bütün Arapların Hizbullah?ı desteklemesi gerektiğini kaydetti.

Ancak Heykel, aynı zamanda Lübnan?ın Lübnan?da Hizbullah?a rehin düşmemesi gerektiğini de vurguladı.  

Krizin sebebi 

Heykel, Beyrut?ta son günlerde meydana gelen şiddet olaylarının nedeni konusunda da farklı bir düşünceye sahip. Olayların nedeninin, Hizbullah?a ait telefon şebekesinin elinden alınması ya da havaalanı müdürünün görevden alınması olmadığını, gerçek nedenin İmad Muğniye?nin öldürülmesi olduğunu dile getirdi. İmad Muğniye?nin Hizbullah açısından değerine dikkat çeken Mısırlı düşünür, Muğniye?nin özellikle de üç Arap ülkesine bağlı istihbarat birimlerinin ortaklaşa operasyonuyla öldürülmesinin Hizbullah?a çok ağır geldiğini, bunu kaldıramayan Hizbullah?ın özellikle de Lübnan?a ABD?nin ılımlı olarak tanımladığı Arap ülkelerinden birinde eğitilmiş 600 milisin sokulmasının ardından bu son operasyonu yapma ihtiyacı hissettiğini dile getirdi.  

İran?a Ne İçin Karşı Koyalım 

Arap rejimlerinin genel olarak İran?a düşmanlık yapmalarını eleştiren Heykel, İran?daki İslami devlete karşı olmak için hiçbir neden olmadığını belirtti.

Heykel, ?Arap rejimlerinin İran?la olan ilişkilerini gözden geçirmeleri gerekir. Benim anlamadığım, Arap rejimlerinin nükleer konusunu bahane ederek İran?a düşmanlık yaparken, İsrail karşısında seslerini çıkarmamalarıdır.? ifadelerini kullandı.

Mısırlı düşünür ayrıca ?10 sene sonra ancak ufukta görünen İran?ın nükleer silahları mı yoksa İsrail?in halen mevcut olan 150 nükleer başlığı mı Arap rejimleri için tehlikeli?? ifadelerini kullandı.

Birleşik Arap Emirlikleri?nin Küçük Tonb ve Büyük Tonb adaları konusunun da Arap ülkeleri tarafından kullanıldığını, Şah döneminde seslerini çıkartmayan bu ülkelerin İran İslam Devrimi?nden sonra seslerini çıkartmalarının garip bir durum olduğunu kaydetti.

İran?ın bölgesel emellerinin olduğunu da belirten Heykel, sözlerini şöyle sürdürdü: ?Mesele şu ki bununla nasıl ilişkiye geçeceğiz? Aradaki sorunların hallolmasının tek yolu İran?la diyaloğa geçmek ve onunla iyi ilişkilere sahip olmaktır.? ifadelerini kullandı.

Heykel ayrıca Arapların ABD-İran çatışmasını anlayamadığını belirterek ?ABD, İran?ı vurmayacak,  çünkü hedef mevcut düzenin değiştirilmesi. Bu, Arapların anlamaktan aciz olduğu bir durum. 

Irak?taki Arap Güçleri, 

İran?dan Irak?taki duruma geçen Heykel, ABD?nin yakın vadede Irak?tan çıkma olasılıklarının çok düşük olduğunu belirterek, ?Amerika?nın en az 12 sene daha Irak?ta kalacağı kesin. Ayrıca iki sene içerisinde Araplar da Iraklıları vurmak amacıyla  Irak?a asker gönderebilirler.?dedi.

Suriye?nin şu anda Mısır?la İran arasında kalmış olmasından dolayı bir kriz yaşadığını belirterek, Suriye?nin İran?la ilişkilerini sürdürmek isterken Mısır?la da iyi geçinmeye çalıştığını kaydetti.  

Vahşi Tasfiye 

Daha sonra Filistin?deki son gelişmeleri ele alan Heykel, Filistin sorunun vahşice gündemden çıkarılmaya çalışıldığını belirterek, şu anda uygulanmakta olan planların İsrail planları olduğunu kaydetti.

Filistin içindeki anlaşmazlık noktasında sorunların kısa sürede çözüleceğini zannetmediğini belirterek, bunun nedeninin gerek barışçıl çözümden yana olan el-Fetih hareketinin gerekse direniş çizgisini temsil eden Hamas?ın içinde bulunduğu çıkmazlar olduğunu dile getirdi.  

Sudan: Kanayan Yara 

Sudan?daki gelişmelere de değinen Heykel, ülkenin kuzeyindeki arap topluluklarla güneyinde bulunan Afrikalı kabileler arasında her alandaki uçurumun giderek artması nedeniyle Sudan?daki yönetimin varlığını sürdürmesinin çok zor olduğunu söyledi.

Sudan?daki krizin cerrahi bir operasyona ihtiyaç duyduğunu ifade eden Heykel, ayrıntılarına girmeden bu operasyonun yakın olduğunu söyledi. Heykel, mevcut yönetimi, Sudan?daki ayrılıkçı güçlere karşı askeri kuvvet kullanma noktasındaki eğilimini eleştirdi.

Bilindiği gibi Sudanlı ayrılıkçılardan adalet ve Eşitlik Hareketi milisleri, yakın dönemlerde hiç görülmemiş bir saldırı düzenleyerek Hartum?un üç sacayağından biri olan bölgesel başkent konumundaki Omdurman?a güçlü bir saldırı düzenlemiş, ordunun gelmesinden önce birkaç saat Omdurman?a hakim olmuştu.  

Mısır Tarihindeki En Zorlu İki  Yıl  

Mısır?daki iç durumlara ilişkin çok az değinide bulunan Heykel, özellikle 1981 yılından günümüze kadar uygulanan olağanüstü hal durumunun 2010 yılına kadar uzatılmasını eleştirdi. Heykel, ?Mısır, hiç görmediği olaylara şahit olacak? şeklinde konuştu ama ayrıntılara girmedi.

Olağanüstü hal kanunlarının insanları yargılamaksızın uzun süre hapiste tutma imkanı verdiğine dikkat çeken Heykel, bu kanunun ayrıca sivillerin askeri mahkemede yargılanmasını mümkün kıldığını kaydetti.

Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, yeniden seçildiği 2005 yılında terörle mücadele kanunu çıktığı taktirde olağanüstü hal kanununu kaldıracağına dair söz vermişti.

Hükümet, terörle mücadele kanunun içeriği hakkında şu ana kadar herhangi bir açıklama yapmamasına rağmen, bazı gazeteler bu kanunun özgürlükleri kısıtladığını, ve Mısır güvenlik güçlerine geniş yetkiler verdiğini ifade ediyor.  

 

Haber Ara