'Lübnan savaşı' portfolyosu ile Uluslararası İslam Dünyası Fotoğraf Bienali'nde 'Seçkin Fotoğrafçı'ödülü alan Anadolu Ajansı foto muhabiri Rıza Özel, 'İşimi yaparken bazışeylerin farkına varmıyorum. Ama, asıl acıyı fotoğraflara bakarkenyaşıyorum' dedi.
Özel,, portföydeki fotoğrafların2006 yılında, İsrail-Lübnan savaşı sırasında, Lübnan'nın güneyindekiİsrail sınırlarına yakın yerlerde çekildiğini söyledi.Lübnan'da, 1,5 ay boyunca sürekli bombalanan, can güvenliği bulunmayan, savaşa çok yakın Sur bölgesinde çalıştığını anlatan Özel, fotoğrafların her birinin ayrı bir hikayesi olduğunu dile getirdi. Özel, Kana kasabasında bombalanan bir binadan çıkarılan altı aylık bir bebek cesedini gösteren fotoğrafı çekerken yaşadıklarını şöyle anlattı:
FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYINIZ
'Bombalama haberini duyduğumda Beyrut'taydım. Hemen, bombalanan birgüzergah üzerinden çok hızlı bir şekilde Kana kasabasına gittik.Vardığımızda, çıkarılan bir sürü sivil insan cesedi oradan götürülmüştü. Çoğu foto muhabiri de görüntülerini geçmek için ayrılmışlardı. Şanseseri ben gittikten 1 saat sonra böyle bir olayla karşılaştık. Orada olay sırasında çok az foto muhabiri vardı. Bu fotoğraf, savaşta, hava saldırılarının iki gün durmasına sebep olan bir fotoğraf.'
VİZÖRDEN BAKARKEN...
Fotoğraf çekerken işin 'geometrisine' odaklandığı için olaylardan o anetkilenmediğini belirten Özel, 'İşimi yaparken amacım görüntüyü endoğal ve en yansız şekilde dünyaya duyurabilmek olduğu için bazışeylerin farkına varmıyorum. Bir bebeğin cesedi çıkarılıyor, insanlarharala gürele fotoğraf çekiyor, ben de çekmeye çalışıyorum. Ama, asılacıyı fotoğraflara bakarken yaşıyorum. Çünkü, işin gerçekliğini ben defotoğraflara bakarken görüyorum' diye konuştu.
Özel, gazeteci ya da foto muhabirlerinin savaşortamındaki çalışma koşulları ve duygularını ise şöyle aktardı:
İNSANLIKLA MESLEK ARASINDA...
'Önce mesleğimi mi yapmalıyım yoksa insanlara yardım mı etmeliyimsorusu beni de hep düşündürmüştür. Ama ben gazeteciyim, orada salt birgöz olarak bulunmaya çalışıyorum. Mesela, depremde sivil savunmagörevlileri, zaten kurtarma işini yapıyor. Ama, çok farklı durumlarla dakarşılaşabiliyorsunuz. Savaşa iki günlük ara verildiğinde biz 10-15 gazeteci İsrail sınırlarına iyice yakın kasabalarda kurtarılmayı bekleyen insanlar olduğunu öğrendik. Onlara ulaşabilecek kimse yoktu. Hemen bombalanmış yerlerden geçerek, yollara yıkılmış direkleri elimizle kaldırarak Ayturan'a vardık. Orada, savaş başladıktan sonra bölgeden çıkamayan çoğu yaşlı, çocuk yada özürlü insanların ahırlarda yaşadığını ve saklandığını gördük. İlkbaşta bir kaç kere fotoğraf çektik, sonra baktık ki etrafta bizden başka o insanları kurtaracak kimse yok... O kasabada çok az fotoğraf çektim. Çünkü, önemli bir bölümde o insanları kurtarmak için sırtımızda taşıdık,yardım ettik. O an, hiç kimse fotoğraf çekmiyordu. İş bitti, insanlarçıktıktan sonra artık, yürüyebilen insanları çekebildik. Önde çocuk, arkada üç yaşlı hanımefendinin olduğu bu ödül alan fotoğraf da o çıkış anının görüntüsü.'
LÜBNANLI GÖREVLİNİN TEŞEKKÜRÜ
Lübnan'dan çıkışta, vizesinin tarihi geçtiği için sorun yaşamayıbeklerken, güvenlik görevlisinin 'Teşekkür ediyoruz, sizin sayenizde dünya birçok şey öğrendi. Sizin sayenizde belki bu savaş bu kadar kısasürede bitti' demesinin kendisini çok etkilediğini söyleyen Özel, 'Ceza ödemem gereken yerde, teşekkür edip gönderiler. Çünkü, oradaki insanlar gazetecilerin yaptıklarına tanık oldu' dedi.
BİR PUZZLE GİBİYİM
Özel, uluslararası bir bienalden ödül almanın kendisini onurlandırdığını söyledi. İlk yılı olması ve zaman sınırlaması konulmaması nedeniyle bianele 40 ülkeden birbirinden değerli 6 bin 150 eser gönderildiğini belirten Özel, 'Bu kadar güzel eser arasında ödül almak mutlu etti beni' dedi.
Gazeteciliğe ortaokulda yerel bir gazetede çalışarak başladığını, lise bitikten sonra Hürriyet gazetesinin Antalya'daki spor servisinde muhabirlik yaptığını anlatan Özel, fotoğrafa ilgisinin de bu sıradaoluştuğunu söyledi. Hürriyet'ten sonra kısa bir dönem Sabah gazetesinde çalışan, ardından Anadolu Ajansı'nda foto muhabiri olarak işe başlayan Özel, şunları kaydetti:
'Hürriyet'te Mustafa Yiğit'le çalışmam büyük şanstı. Anadolu Ajansı'ndada foto muhabirliğini gerçek anlamda yaşadım. Burası hem meslek hem okulgibi. Benim için Hürriyet bir başlangıçtı, Anadolu Ajansı da bir okul. Burada Abdurrahman Antakyalı, Hikmet Saatçi, Mustafa Abadan, Ömer Tekdal ve Hamza Şahin gibi usta isimlerleçalıştım. Birlikte yan yana çalıştığımız, fotoğraflarına baktığımız Tolga Adanalı, Cem Öksüz, Fırat Yurdakul, Zekeriya Albayrak gibibirbirinden değerli isimler var. Aslında ben, onların her birinden birşeyler alarak olaşan Puzzle gibiyim.'
Bugüne kadar 25'in üzerinde ödül aldığını da belirten Özel, bütünfotoğraflarının kendisi için ayrı değerde ve hayatından parçalarolduğunu kaydetti. Gelecekte de tüm planlarının haber fotoğrafçılığıüzerine olduğunu ifade eden Özel, farklı fotoğraf projeleri yapmayıdüşündüğünü bildirdi.
Mesleğinde 15 yılı deviren, AA'da da 10 yıldır çalışan Özel,yarışmalardan bu güne kadar 25'i aşkın ödül aldı