İran ve ABD'nin bölgedeki müttefiki Suudi Arabistan, Lübnan'da Hizbullah ile hükümet yanlısı güçlerin çatışması üzerinden söz düellosuna girdi.
ABD'li kıdemli gazeteci Thomas Friedman, Ortadoğu'daki başarısızlıkların ve İran'ın siyasi kurnazlığının, dünyanın tek süper gücünü getirdiği noktayı şöyle tanımlıyor: 'Yeni ABD Başkanı bir soğuk savaş dönemi başkanı olacak. Ancak bu kez soğuk savaş İran'la...'
Friedman'a göre, ABD Ortadoğu'da sayılmıyor, sevilmiyor ve kimse ABD'den korkmuyor. Bu yüzden ABD'nin yeni başkanının, İran'a karşı soğuk savaşta eli son derece zayıf olacak.
Friedman'a göre, ABD, Ortadoğu'da İran'ın caydırıcılığına karşı kan kaybediyor. Bunun son işareti, Lübnan'daki kaostan Hizbullah'ın güçlenerek çıkması.
'Hizbullah'a İran desteği...'
Friedman, Hizbullah'ın 40 bin füzeyle ülkeyi kontrol edebilen ve İsrail'i tehdit eden bir güce dönüşmüş olmasını, İran'ın desteğine ve ABD'nin bölgedeki müttefiklerinin zayıflığına bağlıyor, 'Lübnan'ın tamamen İran kontrolüne girmesine karşı tek umut, bu ülkede tarih boyunca hiçbir grubun tek başına iktidar olamaması' diyor.
Friedman'ın Ortadoğu'nun diğer cepheleri, Irak ve Filistin için çizdiği tablo, Washington açısından daha karamsar. Friedman'a göre, İran Irak'ta Başbakan Nuri El Maliki ve tüm Şii milis gruplar üzerinde büyük bir etkiye sahip.
Filistin sorununda, Hamas sayesinde ABD'nin arabuluculuğundaki her türlü girişimi engeliyor. Muhataplarını, 'Nükleer tesislerimize saldırırsanız, Ortadoğu'da 4 cephede savaşı göz alın' mesajıyla caydırmayı başarıyor.
Friedman'a göre, ABD bu meydan okumayla başedebilecek güçte değil. Bush yönetiminin sırtını dayayabileceği tek güç olan Sünni Arap ülkeleri de, zayıf ve birlikten yoksun...