Dolar

34,9506

Euro

36,7098

Altın

2.987,32

Bist

10.099,78

Amerikan 'Neoconlar'ın Burma hesabı

Kasırgada yüzbine yakın insanın hayatını kaybettiği Burma'da askeri cunta ile Amerikan Neoconlar'ın ilişkisini yazan Umur Talu, ülkenin ikinci Afganistan olacağını yazdı.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-05-08 13:26:00

Amerikan 'Neoconlar'ın Burma hesabı

Sabah yazarı Umur Talu yüzbine yakın kişinin hayatını kaybettiği Burma'daki askeri cunta ile Amerikan Neoconlar'ın ilişkisini yazdı.

Talu'ya göre petrol zengini Burma ikinci Afganistan olma yolunda.

Küresel ikiyüzlülük ve suç ortaklığı

'Küresel ısınma'nın çılgın kasırgasına binlerce kurban vermese, Myanmar kimin umurunda, Burma kimin. (İkisi de aynı!)

Aklımızda kalan, orada binlerce ölü ile yıllarca hüküm süren bir askeri cunta olduğu.

Yardım yapmak isteyen 'küresel hayırseverlik'i, Konsey (Devlet) Başkanı da, başbakanı da general olan cuntanın engellediği.

Bir 'paralel tarih' hikayesi:
Sene 1996.
ABD'nin dev petrol şirketlerinden Unocal Afganistan'da bir ofis açar.
Afganistan bir süre önce Taliban egemenliğine girmiştir.
Unocal ofisinin amacı Orta Asya'dan başlayıp Afganistan'ı kat ederek Hint Okyanusu'na uzanan bir boru hattı inşa edebilmektir.
Ofis, Bin Ladin'e ait bir merkez ile hem kendi hesabına, hem ABD hesabına iş çeviren Pakistan gizli servisine komşudur.

Afganistan'da Sovyet işgaline karşı savaşırken ön plana çıkan, ancak Taliban'ın hakimiyetiyle 'yönetim karşıtı' haline gelen liderlerden Ahmed Şah Mesud' un iddiasına göre, Taliban'ı besleyenler arasında bizzat Unocal da vardır.

Sene yine 1996.
Askeri cuntanın Myanmar adını taktığı, Batı'nın Burma'da ısrarlı olduğu, İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar İngiliz sömürgesi, 50 küsur milyonluk, yoksul ama petrol ve doğalgaz yataklarına sahip ülkedir.
Unocal orada epeydir faaliyettedir.

Fransız Total ile birlikte Yadana Boru Hattı'nı işletmektedir. Şimdi ABD Başkan Yardımcısı Cheney'nin yönettiği (Irak'ta da büyük işler kapan) Halliburton firması da oradadır.

En büyük destek ve teşvik ise, 1962'den sonra 'sosyalizm bayraklı' bir darbeyle, 1989'dan itibaren de 'daha çıplak darbe' ile yöneten askeri cuntadan gelmektedir.

Nitekim; başta Unocal, Batılı büyük şirketlerin rahatı için, ordu ve kontrolündeki çetelerce köylülerin yerinden edildiği, zorla angarya ve köle emeğine başvurulduğu, tecavüz, cinayet, işkence ve yer yer soykırım uygulamalarının azdığına dair bilgi ve belgeler çoğalmıştır.

Hatta, bunun için Unocal tarafından özel ödemeler yapıldığı da.
Ve ABD'de, bazı Burmalı köylülerin de vekaletiyle, 1996'da Los Angeles'ta Unocal aleyhine dava açılır.

Dava, 1789 tarihli bir yasa olan 'Alien Tort Claims Act', yani ABD vatandaşı kişiler ile kurumların (hatta ABD'de faal yabancıların) başka ülkelerde katıldıkları işkencelerden yargılanabilmesi çerçevesindedir.

2001'e geliriz.
Unocal'ın organizasyonuyla ABD'ye bir Taliban heyeti bile gitmiştir.
Ama boru hattı işi yatmaktadır.
O ara 11 Eylül saldırıları olur.
Suudi Arabistanlı Bin Ladin Afganistan'da bulunuyor diye, ABD ve müttefiklerinin Afganistan işgali başlar.
Kuzey İttifakı lideri Şah Mesud, 11 Eylül saldırılarından tam iki gün önce öldür(t)ülmüştür.
Taliban gider. Afganistan'ın devlet başkanı Unocal'ın maaşlı adamı Karzai olur.

Yeni ABD Büyükelçisi ise Unocal danışmanı Halilzad'dır. (Irak işgalinden sonra da Bağdat'ta o görevi alır.)
Yeni yönetimin ilk işlerinden biri, 3.2 milyar dolarlık boru hattı anlaşmasının imzasıdır.

Unocal o sırada ABD'de sanık olsa bile, Burma'da da yine kraldır.

2005'te Unocal suçlamaları kabul ederek ABD'de mahkemede uzlaşmaya gider. Aynı günlerde de bir başka petrol devi Chevron tarafından satın alınır ve kirli elleri sözde temizlenir.

Ama, zaten boru hattı yapılmış askeri kırım ve kıyım ülkesi Myanmar değil, boru hattı da yapılabilsin diye, 'terörist yatağı' Afganistan çoktan işgal edilmiştir!

Haber Ara