Dolar

34,9530

Euro

36,7083

Altın

2.995,63

Bist

10.041,24

Dünya liderleri Katar?da demokrasiyi tartışıyor

?8. Doha Demokrasi, Kalkınma ve Serbest Ticaret Forumu? Katar?da başladı. Başbakan Erdoğan?ın da katıldığı toplantıya, dünyaca tanınmış birçok ünlü isim iştirak ediyor.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-04-14 01:46:00

Dünya liderleri Katar?da demokrasiyi tartışıyor

 

Haber Merkezi / TİMETURK

Katar?ın başkenti Doha?da ?8. Doha Demokrasi, Kalkınma ve Serbest Ticaret Forumu? dün başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?ın da katıldığı toplantı üç gün sürecek. Siyaset, düşünce, ekonomi, ticaret ve insan hakları gibi konuların konuşulacağız toplantıya, dünyanın tanınmış uzman politikacı, düşünür ve medya mensupları iştirak ediyor.

Katar Emiri Şeyh Hammad Bin Halife Al Sani?nin ev sahipliğini yaptığı toplantıda medeniyetler arası diyalog, dinler arası diyalog, siyasi hareketler ve partiler, BM?de reform çabaları, Arap ülkelerindeki demokratikleşme projeleri, Batı?nın gelişmekte olan ülkelerdeki demokrasiye karşı konumu, İslami hareketler ve bu hareketlerin İslam ülkelerindeki siyasi geleceği gibi konuları ele alacak.

Katar Dışişleri Bakanlığının düzenlediği forumun bu dönemki ana gündeminde dünyada güç dengelerinin değişmesi, enerji güvenliği ve ülkelerle bölgeler arasında çok daha güçlü ilişkilerin kurulması tartışmaları olacak. Uluslararası istikrar ve güvenlik konularına odaklanacak olan forum Hindistan, Almanya, Güney Afrika ve Brezilya gibi yeni bölgesel güçlerin ortaya çıkması ardından uluslararası işbirliği gibi konuları da masaya yatıracak.

Toplantının son gününde katılımcılar siyasi dönüşümlerde medyanın etkisini, medyanın gelecekti rolü ve kısıtlayıcı yasalara karşı Arap medyasının ilişkisi konuları masaya yatırılacak. Ayrıca forumda bu sınırsız dünyada uydu kanalları, internetin etkisi ve medyada çalışma özgürlüğü gibi konular da tartışılacak.


Ekonomik alanda ise ?serbest ticaret? başlığı altında düzenlenen panelde bölgesel özellikle Asya, Arap ve Körfez ülkeleri arasında ortak pazar konuları gibi birçok konu tartışılacak. Ayrıca dünyada serbest ticaretle ilgili konular, büyük devletlerin dünya ticaretindeki rolü, yatırımcı devletlerin tahkim yasalarındaki son gelişmeler ve yirminci yüzyılda yatırım ve strateji kavramları da enine boyuna tartışılan konular arasında yerini alacak.

TOPLANTIYA BİRÇOK ÜNLÜ POLİTİKACI KATILIYOR

Foruma katılacak olan politikacılar ise ABD eski savunma bakanlarından William Kohen, Fransa Eski Başbakanı Dominique de Villepen, Lübnan Dışişleri Bakanı Fevzi Salluh, Japonya eski Dışişleri Bakanlarından Yuriko Kuki, Macaristan Dışişleri eski Bakanı Urban Victor, İngiltere Avam Kamarası üyesi Malcolm Rickfend, Fransa Cumhurbaşkanlığı adaylarından Segolene Royal ve Hollanda eski başbakanlarından Ruud Lubbers.

Bu arada, İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni?nin de bir konuşma yapacağı bildirildi. Livni'nin Katar'da Arap yetkililerle görüşerek, İran'ın nükleer programıyla ilgili olarak İsrail'in yanında durmalarını isteyeceği belirtiliyor. Livni, Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in geçen yıl Başbakan Yardımcısıyken bir televizyon konuşması için Doha'ya gitmesinin ardından bu ülkeye giden en üst düzey yetkili olduğu kaydediliyor.

Nisan 2001?de birincisi düzenlenen toplantı ?Demokrasi ve Serbest Ticaret üzerine Katar- Amerika Konferansı? adını taşıyordu. Katılımcıların ele aldığı konuların başında demokrasinin desteklenmesi ve yatırımcıların çıkarlarını korumak için ekonomik mevzuatın iyileştirilmesiydi. Ayrıca İslam ile diğer dünya dinleri arasındaki ilişkiler de tartışılan konular arasındaydı.

DEMOKRASİ, HOŞGÖRÜ VE KARİKATÜR KRİZİ

?Şimdi ve geleceğe dair vizyonlar? başlıklı bir oturumla başlayan forumun açılış konuşmasını Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamed Bin Casim Bin Cebr Al Sani yaptı. Al Sani yaptığı konuşmada, demokrasiye ulaşmanın herkesin istediği bir sonuç olduğunu dile getirdi. Parlak bir gelecek için demokrasinin ve serbest ticaretin önemli olduğunu ifade eden Sani, demokrasinin sürdürülebilir kalkınma ile desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans Gert Poettering ise konuşmasında, ?medeniyetler çatışmasına inanan insanlar var. Biz de elimizden geleni yaparak bunu imkânsız hale getirileceğine inanıyorum? dedi. ?Hoşgörüden? bahseden Poettering sözü bir süre önce yaşanan karikatür krizine getirdi.

Avrupa?da medyanın özgür olduğunu ve basına müdahalenin söz konusu olmadığını kaydeden Poettering, ?Bunun bir diğer boyutu da herkesin kendi sorumluluğunu bilmesidir. Bunu yayınlayanlar, kendisine şu soruyu sormalı; başka kültürlerde bu ne anlama geliyor? Burada doğru dengeyi bulabildiğiniz sürece birbirimizi daha iyi anlayabiliriz? diye konuştu.

ERDOĞAN?DAN 'DEMOKRASİ' MESAJI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, onur konuğu olarak katıldığı 8?inci Doha Demokrasi, Kalkınma ve Serbest Ticaret Forumu'nun açılışında bir konuşma yaptı. Demokrasiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, demokrasinin sürekli kendini yenileyen dinamik bir süreç olduğunu dile getirerek, statik, durağan bir anlayışla tanımlanmasının mümkün olmadığını söyledi.

Her ülkenin kendi tarihi, kültürü ve ekonomik gelişmişlik düzeyi çerçevesinde bu konudaki tecrübelerinin farklılık taşıyabileceğini ve bu sürece katkılarının olabileceğini kaydeden Erdoğan, ?Her ülkenin kendi iç dinamiklerinin gerektirdiği süreci farklı şekilde yaşamasının, demokrasinin daha sağlıklı bir şekilde yerleşmesi bakımından da gerekli olduğu düşünülebilir? diye konuştu.

Demokrasinin kökleşmesi ve yerleşmesinin öncelikle toplumsal dinamiklere dayanması gerektiğine işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin çok partili sisteme, yani demokrasiye ilk adımı 1946 yılında attığını ve bunun bulunduğu bölge itibariyle düşünüldüğünde cesur bir adım olduğunu dile getirdi.

 



Erdoğan, ?Halkının çoğunluğu Müslüman bir ülke olan ve AB ile katılım müzakereleri sürdüren Türkiye, çağdaş demokratik sistemi başarıyla sürdürmektedir. Aynı zamanda Türkiye, Anayasası'nda da ifade edildiği gibi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. İçinde bulunduğumuz coğrafyayı dikkate aldığımızda Türkiye; demokrasisi ve demokratikleşme mücadelesi eskiye dayanan, bu konuda önemli tecrübeler elde etmiş bir ülkedir? dedi.

Türkiye'nin 1959 yılında o günkü ismiyle Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üyelik başvurusunda bulunduğunu anımsatan Erdoğan, bu başvurunun bugün AB'ye üye ve aday ülkelerin birçoğunun başvuru tarihinden daha önce olduğunu kaydetti.

Erdoğan, ?Ancak zaman zaman iç politik nedenlerden, zaman zaman da uluslararası konjonktürden dolayı üyelik sürecinde uzun süre çok yavaş ilerleme kaydedilmiştir? dedi.

Erdoğan, 2002 yılında iş başına geldiklerini, iktidara gelir gelmez de üyelik müzakerelerine başlamanın ön şartı olan Kopenhag Kriterleri'ni karşılama noktasında çok önemli reformlar gerçekleştirdiklerini anlattı.

İki yıl gibi kısa bir sürede 2004 yılı sonunda AB'nin Türkiye'nin kriterleri karşıladığını ve müzakerelere başlanacağını ilan ettiğini anımsatan Erdoğan, 3 Ekim 2005 tarihinde de resmi olarak katılım müzakerelerine başlandığını dile getirdi.

Erdoğan, ?Yani Türkiye halkı Müslüman bir ülke olarak gerekli ön şartları yerine getirmiş şekilde AB'ye katılım müzakerelerini yürüten ülke konumuna yükseldi. Şu anda da bu müzakereleri tam bir kararlılık içinde yürütüyoruz. Türkiye'nin bu tecrübesi, içinden geçtiği bu süreç, bölgedeki her ülke için geçerli formüller içermeyebilir, ancak Türkiye'nin demokratikleşme deneyimi çok geniş bir coğrafyada yakından izlenmektedir? diye konuştu.

'TERÖRE VE İSLAMOFOBİA?YA KARŞI GÜÇ BİRLİĞİ'

Başbakan Erdoğan, 11 Eylül sonrasında dünyanın nasıl bir kutuplaşma içine girdiğini herkesin bildiğini ve yaşadığını söyledi. Erdoğan, ?İslamafobia'nın bu kadar yaygınlaştığı, hatta bazı ülkelerde paranoyaya dönüştüğü bir dönemde Türkiye, medeniyetler çatışması tezine bir antitez oluşturmanın gayreti içinde olmuştur? dedi.

Avrupa Konseyi sonuç bildirgesine konulan İslamafobia'nın bir insanlık suçu olduğuna ilişkin ifadenin, meselenin ciddiyetinin anlaşılması açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Başbakan Erdoğan, BM öncülüğünde İspanya ile yürütülen Medeniyetler İttifakı projesinin de bu anti-tezin somutlaştırılması olduğunu ve başarıyla devam ettiğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan terörizmle mücadeleye de değinerek, ?Bugün terörizm artık küresel bir boyut kazanmıştır. Uluslararası bir boyut kazanmaya devam ediyor. Artık hiçbir ülkenin 'terörizm bana dokunmaz' diyerek kendisini soyutlama imkanı kalmamıştır. Bir ABD'yi, İspanya'yı, İngiltere'yi, Türkiye'yi tehdit eden terörist faaliyetlerin yarın başka ülkeleri tehdit etmeyeceğini kimse garanti edemez? diye konuştu.

Bugün Türkiye'ye rahatsız ediyormuş gibi görünen terörist faaliyetlerin, aslında başta Irak olmak üzere, Balkanları, Avrupa'yı ve Ortadoğu'yu da rahatsız ettiğini ifaden eden Erdoğan, terörün sadece, sivil ve askeri hedeflere saldırmakla yetinmediğini, uyuşturucu trafiği ve insan kaçakçılığı konusunda da nemalandığını söyledi.

Teröre karşı dayanışma konusunda ortak bir tavır alınması gerektiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, bölgedeki tehditleri bertaraf etmeden istikrarı sağlamının güç olduğunu kaydetti.

Bölge ülkelerinin birbirlerinin ilerleme ve reform çabalarına yardımcı olmasını önem taşıdığını dile getiren Başbakan Erdoğan, bu konuda bir anlayış birliğinin oluştuğunu da memnuniyetle ifade ettiğini söyledi.

Ziyaret çerçevesinde Katar Emiri, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile Başbakan Yardımcısı, Enerji ve Sanayi Bakanı?yla görüşmeler gerçekleştirecek olan Erdoğan, ayrıca Katar İşadamları Derneği?nin düzenleyeceği bir yemekli toplantıda Türk ve Katar?lı işadamlarına hitap edecek. Erdoğan, 15 Nisan Salı günü Türkiye?ye dönecek.

 

 

SON VİDEO HABER

Şam'daki tarihi Emevi Camii'nde ilk Cuma namazı

Haber Ara