Haber Merkezi / TIMETURK
Tayland?ın Başbakanı Samak Sundaravej, iki saat süren Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısından çıktıktan sonra Tayland ordusunun, Tayland?da yaşayan Rohingya?lı (Arakan halkı) mülteciler için ıssız bir adada bir yer baktığını söyledi. Tayland?da hayatın Rohingyalar için çok ?zor? olacağını belirtir bir şekilde ifadeler kullandı.
Rohingyaların, Burma?da vatandaşlıklarına yönelik saldırılar ve soykırım operasyonları zaman zaman devam ediyor. Burma?nın Arakan anayurdunda, Burma?nın askeri idarecileri, Rohingyalıları barış içinde yaşayamayacak bir hale ve vatanları olmayan, insandan daha aşağı varlıklar topluluğu haline dönüştürdüler. Bu topraklar, yüzyıllar boyu Rohingyalıların atalarının yönetiminde, kardeş Arakan topluluğuyla barış ve muhteşem bir dostluk içinde bulunmuş. Bugün 1.5 milyon Rohingyalı, kendi öz yurtlarından sökülüp atılmış ve statüsü olmayan Çingeneler olarak dünyanın dört bir yanında geziniyor.
Bugün Tayland Başbakanı, uluslararası toplumun gözlerinden uzak, ya Tayland güçleri ya da Burma güçleri tarafından, bir zamanlar ellerinden kurtulan Rohingyalıların öldürülmesini istiyor.
Hepsini katletmek istiyorlar!
Tayland Başbakanı, ?Biz elektrik istiyoruz. Burma bize bir baraj inşa edecek. Mal satmak istiyoruz. Burma bize liman inşa edecek. Bu Tayland için güzel bir şey değil mi?? diyor. Bu yüzden, semavi bir imparatorluk kurabilmek için Tayland Başbakanı masum Rohingyalıları, Burma?nın askeri idarecilerine kurban olarak ölüm adasına göndermek istiyor. Bugün, Tayland ordusu Rohingyalıları ölüm adasına yerleştirebilirse, yarın çoluk çocuk, kadın- erkek hepsini katledecek.
Burma?nın askeri rejimiyle boyuna uğraşan batılı ulusları kınayan Tayland Başbakanı, Burma?ya karşı batılıların haddinden fazla eleştiri yaptığını belirtiyor. Şu anda iyi Budistler olarak düşündüğü cunta yöneticileriyle iyi ilişkiler geliştirmeye çalışıyor ve Buda?nın dharma çocukları olarak bilinen rahiplere yönelik mezalimine bile göz yumuyor.
25 Mart 2008 tarihinde Tayland ordusu, Burma?nın muhalefet gruplarının yer aldığı Tayland?ın Mae Sot bölgesine baskında bulundu. Baskına maruz kalan evlerin üç tanesi Karen Ulusal Birlik liderlerine ait ve bir tanesi de Burmalı öğrenci grubunun ofis olarak kullandığı bir ev. Güvenlik sebeplerinden dolayı Mae Sot?daki birçok sürgün grubu ve toplumsal örgüt kapatıldı. Tayland Başbakanının açıklaması, tüm Rohingya toplumunda şok ve üzüntü etkisi oluşturdu.
Savunmasız bırakıldılar!
Burma askeri cuntasının onlarca yıllık baskı, ekonomik sömürü, sosyal ayrımcılık ve kültürel kölelik politikalarının sonucu olarak Rohingyalılar güçsüz, savunmasız ve sesi çıkmayan bir topluluk haline geldi. Bugün bu insanlar kendilerini yardımsız, ümitsiz ve aciz hissediyor. Uluslararası toplumlara seslerini ulaştırabilecek bir arayış içindeler.
Rohnigyalılar onlarca yıldır tenha köşelerde ve sessiz bir şekilde ölmeye devam ediyor ve eğer Tayland Başbakanının geride kalanları ölüm adasına göndermesine uluslar arası toplumlar duyarsız kalırsa büyük bir soykırıma daha insanlık tarihi tanıklık etmiş olacak. 1.5 milyon sürgündeki Rohingyalının da bu katliama seyirci kalacağı düşünülemez. 1.5 milyon Rohingyalı, Birleşmiş Milletler misyon şefleri ve ilgili kurumlar harekete geçene kadar ölüm orucu tutmaya da kararlı ve tüm güçleriyle, bütün uluslar arası kurumları ve medyayı Tayland?da Rohingya mülteci toplumunu kurtarmak için seferberliğe davet ediyor. Rohingyalılar, tüm bunların sonucunda belki Tayland Başbakanının ?ölüm adası ? projesini rafa kaldırmalarını umut ediyorlar.
Sen ağlama Rohingyalı! Ağlama!!!
Baskı, zulüm, sürgün yetmezmiş gibi şimdi de toplu kıyım? İşte Tayland?da kıyıma uğrama tehdidi altındaki ?ümmetin yetim çocukları? Müslüman Rohingyalılar?ın dramı...
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-04-03 13:42:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara